Bugünkü şansınız :

  • Orta yaş bunalımı ve bayram tatili
    19/09/2009 - 0 Yorum
    Bu bana 12–15 yaşları arasındayken de oldu. Yani daha küçükken işte. Hani garson boy zor bulunur ne küçük çocuk elbiseleri uyar ne büyük. Ceketin kolları, ya kısa kalır ya da uzun. Bunalıma girerdim resmen. Bayramları bu yüzden pek sevmezdim. Bugünlerde de ne otobüste yer veriyorlar, ne de yazıktır kaldırmayalım amcayı diyorlar. Otobüste yer vermekle, verilmesini beklemek arasında kaldım, bunalımlardayım. Genç kızlara da yer versem mi, vermesem mi diye siyah kara düşünüyorum. Bir yerlerde kuyruğa girsem, çıtı pıtı hanımefendiler, hooop diye "ay çok işim vardı beyefendi,…

ülkemin tüm ezik ve abazan bloggerları birleşin



gün geçmiyor ki güzel birlikteliklerden haberdar olmayalım.
tabi bu birliktelikler "uçan kuşluk", paparazzilik birliktelikler olmayınca pek medyada yer bulamıyor. hangi blogger, hangi bloggerla çıkıyor, kim kiminle chatleşiyor. msn'de kim kime ne dedi pek prim yapmıyor haliyle. çünkü arka sokaklarda daha modern ve düzeyli birliktelikler bulmak mümkün:p

aslında nette karı, kız peşinde değil de ilham perisi arayıp blogumda ne yazsam diyenlere blog dedikodusu köşesi önerebilirim. iyi de iş yapar hani...(denedik fena da olmadı netekim ama arkasını getiremedik)
gelelim benim söz konusu ettiğim birlikteliklere. bir kaç blog yazarının bir araya gelip oluşturdukları ve bir arada daha üretken şeyler sundukları blog sayfalarına. adlarını pek anımsamıyorum ama biliyorsunuz haberiniz var sanırım... iyi yazan güzel yazan bir kaç erkek bir kaç da bayan bloggerla bir dergah çatısı oluşturmak mümkün. hatta erkekler ve kadınlar diye kamplaştıklarını da biliyoruz.

ancak benim gibi gariban bloggerlerin, hit alamayanların, eziklerin, bu aleme yeni dalmışların bi çeşit çevrimiçi eğitim ve kültür bombardımanından nasiplenebilecekleri bir birliktelik modeli yok... o yüzden karar verdim. ben de böyle bir proje üzerinde çalışmaya başladım. ülkemin tüm ezik ve abazan (bay/bayan farketmez) blooggerleri birleşsin istiyorum...

hadi hep birlikte şu sanal alemde biz de varız diyelim. yazdıklarımızla birbirimize destek olalım. sitelerimizin hitini arttırmak için birbirimize sms gönderelim. kendi kendimize yorumlar yazalım. büyüksün abiiii! diyelim. yazamayan kardeşlerimize ücret karşılığı karizmatik blog yazıları döşenelim. lüks arabaları yok, damsız diskolara gidemezler, hergün elbise değiştiremezler, manitaları yok ki ne yazsın bu çocuklar... en azından üç derste manita nasıl tavlanır onu bari öğrensinler de az buçuk bişiler yazsınlar:p

madem artık manitalar burda, madem artık dünya blogların üzerinde dönüyor. (blog muydu lan o?) alemlere akma zamanımız geldi geçiyor...
evet.. bir halk hareketi başlatıyorum....
yürrrrüüüüüüüüüyyüüüüüünnnn.
Allah, Allah, Allah......
-abazan hareket engellenemez...
Bu yazıyı paylaş: :

8 yorum:

  1. Büyüksün ağabey ver elini öpeyim :)

    Yalnız ben şu kısımı anlamadım,

    “bir kaç blog yazarının bir araya gelip oluşturdukları ve bir arada daha üretken şeyler sundukları blog sayfalarına. adlarını pek anımsamıyorum ama biliyorsunuz haberiniz var sanırım...”

    Kimdir bunlar, saklanması gerekecek kadar gizli bir dergahmıdır ki saklanıyor. Yoksa "üstü kapalı çemkirme" olarak yaftalarım bak :p

    YanıtlaSil
  2. 'dürtücü hareket engellenemez' sloganı geldi aklıma okuyunca son satırını,inceden dokundurmuşuz yine ama güzel olmuş valla katılmamak elde değil yazdıklarına..

    YanıtlaSil
  3. "gariban bloggerler" için açıklama istiyorum...gariban doğulur mu olunur mu...safımızı bilelim dimi;)

    YanıtlaSil
  4. gerçekten çok güzel ama çokta acıklı bir durum aslında bukadar düştükmü yapma be abiiii valla abii süpersinn banada bir el versen diyorumm :=)) ellerine sağlıkkkkk yine muhteşemsin

    YanıtlaSil
  5. SUCh: valla iyi arkadaşlar. ben ekiplerin adlarını hatırlayamadım sadece. aferim onlara.

    psikopat fare: maksadımız kamusal alana bir renk getirmek:p

    yesari: safını bilmek kolay değil. organik ne kaldı herşey katkılı:) bence gariban doğulur da, olunur da... düşünmek lazım. derin konu.

    kibrit kutusu: ekonomik kriz gibi. dibi gördük şimdi tırmanma zamanı.

    YanıtlaSil
  6. valla ne denirkı bu yazıya hersey gibi bununda cılgı cıkmıs öyle gözüküyor gercı benıde cok fazla enterese etmıyor

    YanıtlaSil
  7. hehehehehehe destekliyorum sizi ben :))

    YanıtlaSil
  8. ay ışığı: gündem aldı başını gidiyor, seyrini değiştireyim dedim

    köşedeki kedi: oylarınıza talibim:)

    YanıtlaSil

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • İnsan eti yemenin dayanılmaz cazibesi
    20/02/2010 - 0 Yorum
    - İngiltere'nin en çok konuşulan bloggeri, bir seks blogu yazan üniversite öğrencisi kız oldu. ....blogunda çeşitli ülke erkeklerine ait deneyimlerini ve penis boylarını veriyor - İster Afrika'nın balta girmemiş ormanlarında yaşayan yerlilerin kazana atıp yediği olsun, ister Newyork'un kenar mahallelerinde birilerinin yatağa atıp sevdiği olsun insan eti her zaman cazip olmuştur. Dünyanın her yerinde durum pek değişmez. Kırmızı et iyidir, candır. O yüzden Maldiv adaları, Şelşev adaları tatil için iyi mekanlardır. O yüzden seks sektörü birilerine her zaman cazip gelir. O yüzden seks…
  • Google'dan sonra ben, Blogger'den sonra kızlar
    02/05/2011 - 0 Yorum
    Değişim kaçınılmaz bir gerçeği dünyanın. Üstelik değişirken dönüşüyoruz da aynı zamanda. Bir melek'e mi bir canavara mı dönüştüğümüz ise muamma henüz. Ancak birçok ilke, değer veya kriter değişmekte bunun hepimiz farkındayız.. Eskiden daha güzeldi diyenlerden olup nostaljik takılmayacağım. Biz camiye gitmeden önce TAN gazetesini alıp, Helga resimlerine "ohş" çeken ihtiyar amcaları da biliriz. Toplumsal açlığımızı bir kültür ve bilgi bombardımanı ile tıka basa doyurduğumuz günlerdeyiz. Konu sadece cinsellik değil. Her anlamda insan beyninin Terrabyte'larla ölçülemeyen ve evren gibi…
  • Gideceğin vakti tenimde bekle (*)
    05/09/2010 - 0 Yorum
    Gittiler. Tüm gemiler bu limana nasıl sığınıp geldilerse, öylece demir alıp gittiler. Sen de gideceğin vakte kadar bekle bakalım. Kıyılarımda oyalan, eteklerimde dinlen, rüzgârımla seviş, tenimle oynaş ve tüm kemirgenler gibi kanım damarlarımdan çekilip gidene kadar kemir etimi, kemiğimi… Darılmam. Ben alıştım artık. Küllerimden yeniden doğmayı hiç istemesem de kaderim bu. Bu işkenceyi defalarca yaşamak. Küçük mutluluklarla yetinirken, her an büyük ayrılıklara hazır olmak. Oysa gideceğin gün beni de alıp götürmeni isterdim biliyor musun? Veda busesi yerine, ayrılık…