Bugünkü şansınız :

  • Her yerde laz var
    17/02/2010 - 0 Yorum
    Deminden beri şu tasarım harikası lavaboya bakıp duruyorum. Yani az buz emek çekilmemiş. Ben tasarımdan anlamam gerçi ama ortada renk uyumu, estetik her bi halt var. İşlevsellik düşünen akıl da fena bir akıl değil. Lavabo borusu temizleme vs dertler de yok ama kim bunu çizen sivri akıllı acaba. Fon'da Adamo'dan "her yerde kar var" şarkını dinliyorum ama dilimle "fake"ttim. Her yerde laz var diye söylüyorum:) Hangi ülkenin lazısın oğlum sen? Ulan insan ağzını çalkalar, tükürür, sümkürür. Bir an önce içinden ve kıçından çıkanın kaybolup gitmesini ister. Öyle kıvrıla kıvrıla ahenkle…

Bir ölünün hatıra defterinden



İpram abiniz öteki âlemden bildiriyor.

Baştan uyarayım ben de döndüm diye sevinmesin kimseler.
Gittiğimde kına yakmamışsanız döndüğümde de bayram etmenize gerek yok. Bu dönmeler öyle dönme değil...

Baktım ki halkımın İpram ölmedi içimizde yaşıyor diyesi yok. Kimse arkamdan heykelimi de dikmedi bari kendimi sizlere hatırlatim dedim. Bir kere çakma da olsa profilimi icat eden zatı muhterem haklı şöhretimden haksız yararlanmak için beni gömüp kendi parsayı toplamak istemişti başaramadı. Ne tür sebepler icat etmiş olursa olsun bi çok blogger ve bloggeriyenin "İpram'ı daha çok seviyorduk biz" sözleri tokat gibi suratına patladı. Oh! olsun.

İkinci olarak; bu kadar zamandır İpram nerelerdeydi, şimdi neler yapıcek* diyenlere söylemekte mahsur görmüyorum:

Sağlık sorunlarım var efendim. Benim yok da, işte şu ruhundan beni bölüp ortaya salan beyefendinin var. Duyduğuma göre bi dr hanıma gönlünü, pardon dişlerini kaptırmış. Çatır çatır söküyorlarmış. Ağrılar içinde kıvranıyormuş, kaportayı yenilicem diye. Oh olsun. Beni öldürmeye teşebbüs eder misin sen? Gör bakalım İbram'sız bi dünya nasıl bir şeymiş.

Ni ha ha...
Sonra doktor bu herife demiş ki; sen bi check up yaptır. Yaş kemale ermiş. Uykun düzensiz, ruhun dengesiz. Kaça bölündün sen oğlum, kaç blogda yazıyon çiziyon? Toparlan biraz. Buna İpram olsa dayanmaz insan. O da kalbine bakacak bir doktor arıyormuş. Beni gömmeye kalkan uyuz, can derdine düşmüş anlıyacağınız. Acıdım len...

Bir de batmazsa yine, yeni işlere bulaşmış. Ticari konulardaki yeteneğini zirvelere taşıyacak bi iş projesi üzerinde çalışıyormuş. Pehhh! abartıyo bence yine ama yapsın bakalım. Görelim.

Yokluğumda çatır çatır bloguna yazdı durdu zaten. Ahkâm da kesti. Romantik şeyler karaladı. Yedik sanki. Abicim romantizm mi kaldı? Ağlamak, gözyaşı dökmek bu devirde akıl kârı mı diyoruz ama anlamıyor ki salak. Romantik serseri işte. Ne yapalım ki "Sylar" gibi bu adamın içinde yaşamak zorundayım artıkın.

Neyse benle uğraşacak takati olmadığından fırsattan istifade çıktım bende meydana. Bir şeyler yazayım dedim. Bundan sonra pek fırsatım olmaz ama öyle ufak postlar falan yayınlıcam. Beni kesmese de, twitter tadında hani. Arada aklıma gelip de bi türlü öteki dünyadan size duyuramadıklarım. Sizin duymak hoşunuza gider mi bilmem de, benim acayip söyleyesim var...

Ancak baştan bazı ihtarlarda bulunayım. Hani eski yazıları okuyanlar kısmen bilir gerçi, yine de bir uyarı mahiyetinde olsun.

1- Hiç bir postumu üstünüze alınmayın. O kadar kıymetli misiniz Allasen? İbram bana şunu didi. Eneee İbram bana laf sokmuş. Ay ilanı aşk itmiş, İbram'ın ruhu beni taciz etti felam, yok öle bişi.

Ben öteki dünyadan Hurilerle, Nurilerin arasından bi yerlerden yazıyom. O yüzden siz okuyun gülümseyin yada asabınız bozulsun ama sakın ola, durumdan vazife çıkarmayın.

2-Özellikle bloglarıma: öldüm bittim İbram tarzında, geyiğine yorum bırakacak olan kızlar: Bakın bi kere daha diom ki; herkesin kukusu yerinde sağ olsun. Bulaşmayın bana gözüm. Okuyanlardan kızanlarım var işte. Daha size nasıl ifade edeyim. Uslu uslu tıngırdayalım şurada edebimizle. İki beşlik bozalım. Maksat muhabbet olsun.

3-Len olum maden dönecektin niye gittin? Eski caziben kalmadı. Kürkçü dükkânına döndün di mi .bne? Abazandın mı yine? türündeki mesajları kaale almıyorum. Şeyime toka die takıyorsam, ne olsun işte. Yormayın boşuna kendinizi.

Azıcık da memleket meselelerine değineyim:

Hikmetinden sual olunmaz Rabbim rahmeti bol verdi. Her yer sular, seller içinde. Mevlam bilir de bizler Bulgar gâvurunun Meriç'deki baraj kapaklarını açıcanı hesap edememiş olabiliriz. Herkes tedbirini alsın efendim. Doğanın yengesi insanoğlu tarafından bozulalı beri, adet düzensizliği yaşıyor. Ne zaman yaz, ne zaman kış bilemiyoruz. Siz zemheride hıyar yemeye hazırlıklı olun da, muz çıkarsa şansınıza artık. Benden söylemesi.

Bir de bazı yetkililere dokunma işi acık kabak tadı vercek gibi yaw? Birilerinin gazı ile hareket ediliyor olmasın diye düşünmüyor da değilim hani. İşin ucunu: Lan şu eski genelkurmay başkanlarını da alıp İmralı'ya koyalım.  Onlar da terörist sayılır demeye vardıracak salaklar çıkar mı bilmem ama memleketin askeriyle bu kadar oynamaya gelmez efendim. En azından 1buçuk darbe görmüş biri olarak diyebiliyorum ki; bir yerden sonra ateş yakar, su boğar. Abartırken dozu kaçırmayalım. Memleketimiz huzur ve sükûn ortamında yoluna devam etsin.

-Hoş buldum hoş buldum. Domuz gribi de fos çıktı. Evet evet, artık öpebilirsiniz. Lâkin bu yazar olcak adam beni öldürdü. Ruhumdan öpün please. Aha orda marketteki en keskin tuz ruhu şişesinin yanındayım.

İbram ruhu...
Şaşkın bakkalınızdan özenle isteyiniz.

Saygılar efendim.



 T.İ.O
Bu yazıyı paylaş: :

0 yorum:

Yorum Gönder

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • Tak, tak, tak....
    20/06/2010 - 0 Yorum
    Dünyada aynı zamanda hem bu kadar kafa ütüleyici , hem de bu kadar iç gıcıklayıcı bir ses daha var mıdır bilmem. Kapatın gözlerinizi ve sesi dinleyin. Koridorda etekleri zil takmış bir kadın yürüyor. Tahminen uzun bacaklı, yüksek ve ince topukları, kırmızı ayakkabıları ve elbisesi ile iç gıcıklayıcı bir güzellik. Yüzünde hoş bir gülümseme tak, tak, tak. Bir özgüven ki, değme gitsin. "At gibi karı" sözünün hakkını verir bir kadın hem de. Göğüs dekoltesini üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyorsunuz. Şimdi gözlerinizi kapatıp havaya yayılan parfüm kokusunu hissetmeye hazırsınız.…
  • Kitapsız
    28/11/2011 - 0 Yorum
    Kendimi bildim bileli birşeyler yazıyorum.  Yazıyorum dedimse sadece internet alemini ve blogları kasdetmiyorum. Yazıyorum diye kızıldığı, o yüzden yorganı tepemden çekip kör karanlıkta şiirler karaladığım ergenlik günlerinden beri. Mahalli gazetelerde köşe yazarlığı yaptığım günlerden beri... yazıyorum işte. İlk şiir kitabımı arkadaşlarla (1987)'de bastıktan sonra, birisi gelip üste para vermedikçe kitap basmamaya and içmiştim. Çok şükür o da oldu. Geçenlerde severek katkıda bulunduğum  yakında 2.baskısı da yapılacak bir kitap için küçük de olsa telif ücreti aldım.…
  • Kadın olmanın dayanılmaz cazibesi -1 (Temizlik)
    16/08/2010 - 0 Yorum
    Evet... Hep söylerim, kadın olmak bu dünyaya birkaç sıfır avantajlı gelmek demektir. Kendi sorunlarını kendin çözebilmek demektir. Bakmayın ülkemizde bizim gibi bazı erkeklerin öküzlüğü yüzünden kadınlarımızın bazıları mağdur ama kadın olmak özünde avantajlı ve iyi birşeydir. İbne olmak için sıraya giren bu kadar erkek yanılmış olamaz di mi efendim. İşte bugünlerde İbrahim abiniz yine kadınların bir sırrını  daha keşfetti.  Bu kadın milleti hani işten güçten yakınır. Of oram buram tutuldu. Temizlik yaptım derler ama yapma kuşum yapma canım yorma kendini deseniz de yine…