Bugünkü şansınız :

  • Eti-ket3
    09/12/2009 - 0 Yorum
    Bazen yaşım icabı çok eski kelimeler kullanıyorum herhalde insanlar İbram -Türkçe sözlük niyetine Gtalk'ımı kullanıyor. Bundan sonraki postlarıma parantez içi tdk sözlüğü eklicem, 

İn lan arabadan aşağı / Hatıra defterimden



Her ne kadar siyasi bir görüşüm olsa da gençliğimin kısa bir dönemi hariç, hiç bir zaman politik bakmadım hayata. Halk için düşündüm ama kendim için kazandım. Yedim, içtim mecburen, işin doğası gereği.

12 Eylül sonrasında bütün arkadaşlarım şaka yollu takıldılar "Ulan iyi ki seni almadılar içeri" diye. Çünkü çok samimi arkadaşlarımdan bir kısmı komünist, bir kısmı aşırı dinci, bir kısmı laik, bir kısmı milliyetçi, bir kısmı da Sev Genç'ti. Olası bir toparlamada "ben yalnız duramam, hepinizi isterim yanıma" diyeceğimi biliyorlardı. Hiç var olmayan hayali örgütümüz yüzünden hep birlikte epey sopa yerdik, kesin :) bu her telden arkadaş grubuyla. Olmadı, çok şükür.

Tabi insanın arkadaşları böyle her renkten ve her telden olunca düşünceleri de azıcık ordan, azıcık burdan etkileniyor ve ortaya Milliyetçi, Sosyalist, Müslüman, Liberal, Laik bir çorba zihniyet çıkabiliyor. Kötü mü oluyor. Yok, tavsiye ederim. Empati yapmanızda oldukça faydası var bu durumun. Siz sizi bildikten sonra...

Her neyse, Lisedeyiz ve idealist olduğumuz yıllar.
Babam bir Mercedes aldı 200D. Güzel araba valla, 2nci el falan olsa da. Komşunun Mercedes'lerinde (eyir kondeyşın:p) varmış. Bizimkinde yok ama bizimki de Mercedes mi Mercedes işte. Kralız a. satim... Benzin de (zamanla koyacak olsa da) şimdilik o kadar koymuyor.

Yolculuktayız. Kasabadan şehre gidiyoruz bir akşam vakti. Nasıl olduysa bir yerden açıldı sohbet "Vatan, Millet, Sakarya". Milliyetçi damarım tuttu ve ülkemizde neden hacı Murat'tan daha iyi araba yapamadığımızdan falan dem vurmaya başladım. Sanki Vehbi KOÇ amcam bana hacı Murat başı komisyon ödeyecek. Salaklık işte.

Sohbetin sonuna doğru (ben bilmiyordum, gazı almış gidiyordum, ama sonu geliyormuş sohbetin) babama dedim ki: "Mercedes'e binmek vatanseverlik değil, ekonomiye zarar. Almanlar para kazanıyor sırtımızdan. Bizi sömürüyorlar. (aha, bunu içimdeki komünist söylüyor olmalı) binen var binemeyen var. Aslında, bizim de halkımızın binemediği araçlara binmememiz lazım vs. vs. vs."

Bu fikirlerim babamın pek hoşuna gitmemiş olmalı. Arabayı yolda durdurdu. Sinirli bir şekilde ve sağa yanaştı. Her zamanki sert üslubu ile:

—Binme ozaman! İn lan aşağı, pis komünist... Diye bağırdı.

Yüzüm pancar gibi kızardı önce, sonra mosmor oldu. Uzanıp eliyle benim kapımı da açtı üstelik babam xtrim inim diye. Araya annem girmese rahmetli beni köy yolunda bırakıp gidecekti belki de...

...

Aradan bir yıl kadar geçti...
Maliye yeni bir uygulama ile her ilde, ilçede esnafları sınıflandırdı. Babam ilçede Mercedes'i olan bir kaç kişi arasında olduğu için, 1nci sınıf esnaf sayılarak ciddi bir "peşin vergi" ile ödüllendirildi.
O arabanın 10 katı lüks arabası olan Bursa’lı bir müşterimiz ise, 2nci sınıf vergi mükellefiydi ve arada babamı arayıp "naber patron" diye dalga geçerdi...

Babam o zaman anladı neden Mercedes'e binmememiz gerektiğini. Zaten bir müddet sonra dahada yaşlanan ve su gibi benzin içen Mercedes’imize o vergiyi ödedik ve veda ettik. Bir daha da eski bile olsa lüks otomobile binmedik.

Aslanım Hacı Murat tarih sahnesinden silinene kadar yolumuza birlikte devam ettik.
Bu yazıyı paylaş: :

0 yorum:

Yorum Gönder

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • Oruç bozmadan yiyip içme kılavuzu -2
    16/09/2009 - 0 Yorum
    Elde kaşık, sevgilinizle kucak kucağa oturmuş pc başındabenim bu yazımı beklediyseniz daha çok beklersiniz. Öyle işkembeden fetva veremem. O işlere beyaz hocam bakıyor. Kıt aklımla benden himmet beklemeyin. Orucunuza bilir bilmez adamların lafları ile yazık etmeyin. Öncelikle bilin ki; Oruç bozmadan Ramazan'da yiyip içmenin bilinen iki yolu vardır. Birincisi o orucu hiç tutmamaktır. İkincisi de bir sebeple sefere çıkıp, orucu kazaya bırakmaktır. Aslında hülle yüzünden adı kötüye çıkan "Hile-i Şeriye" denilen bir yöntem vardır. Bu da mecbur kalınan zor bir durumda, iki sakıncalı…
  • Eben ölsün cımtıstak, neredesin destancı?
    17/11/2009 - 0 Yorum
    Çıktığı günden beri Org'la çalınan müziklerden pek hoşlanmam. Aslında hoşlanmadığım Org'un her çalgının sesini verebilmesi değil de, adına Ritim dedikleri her şarkının arka fonuna "olmazsa olmaz" kabilinden konulan "cım tıs tak" sesleri. Üç şarkıyı, türküyü üst üste aynı "cımtıstak"larla dinleyince zaten olayın sadece "cımtıstak"tan ibaret olduğunu düşünüyorsunuz oysa yanılıyorsunuz. Aynı şarkı, türküyü gitar, piyano veya saz ile dinleyince özgünlüğü yakalayabiliyorsunuz. Biz çok sesliliği de "gürültü" olarak anladık sanırsam ve her zamanki gibi yine yanıldık. Tüketerek var…
  • Kral çıplak'taki ürkek prenses
    08/12/2011 - 0 Yorum
    Kral Çıplak'tan bir Pucca geçti. Program biraz "Abi kız arkadaşımı senin programa çıkarsak" görüntüsü verse de "Okan BAYÜLGEN"i bilenler hatır için çok da fazla "çiğ tavuk" yemeğeceğini de tahmin ederler. Pucca blogcular arasından çıkmış en ünlü kişi şu anda. Kitapları satılıyor, okunuyor da ihtimal. Röportajları yayınlanıyor ve iyi kötü bir kariyer sahibi oluyor. Sosyal medya'nın kendisine ilgisi ortadayken bir TV programında yer almasından doğal da bir şey yok. Bu anlamda rating açısından da doğru bir tercih. Kişisel kanaatim "Kral Çıplak" (formatı biraz esnemiş olduğundan…