Bugünkü şansınız :

  • Cennet annelerin ayakları altındadır deyince neden eşlerimizin de bir anne olduğunu unuturuz?
    05/03/2010 - 0 Yorum

Gülerler tabi... / Hatıra defterimden



Askerden yeni geldim. Annem bana kız beğeniyor. O yüzden de aman diyor "yaramazlık yapma, camide kız babalarının yanında namaza dur" Mahallenin kızlarına, kız analarına seni beğendireyim. Ben de askerlik izlerini atamamış anneme bile "emredersiniz komutanım" çektiğim dönemlerdeyim.

Fuar zamanı. Askerden geldiğim için hemen bir mağazaya girip bir şeyler aldım üstüme başıma giydim. Çıktık gezmeye halamın oğlu ile. O benden yaşça küçük ama çok hızlı. Son kız arkadaşı ile sorunlar yaşadığı bir dönem. Sürekli kavga halindeler ama büyük bir aşkta yaşıyorlar. Bense biraz sonra başıma geleceklerden habersiz halaoğluyla geziyorum.

Fuarda oturduk bir çay bahçesine. Bir müddet sonra 3 kız geldi yanımıza, biri sevgilisiymiş. Bir çay içimi kadar sohbet ettik ve "abi biz biraz konuşalım, sen arkadaşlarla otur" dedi yeğen. 2 kızla çaktı beni masaya gittiler. Oysa ben hayatımda kızlarla çay içmeye bile çıkmamışım. Ne halt edicem? Üstelik annemin tekliflerine sıcak baktığım ve uslu çocuk görünmeye çalıştığım bir dönem. Sen durmadan camiye git ne fayda fuarda fink atıyon kızlarla diyecekler.

Bir kaç kem kümden sonra kızlar da anladılar karşılarında nasıl bir salak olduğunu. Beni konuşturmaya çalışıyorlar gülerek. Ben de nezaketen konuşuyorum. Bir yandan da aman kız babası bir tanıdık beni görmesin derdindeyim. Kalkıp gidicem, gidemiyorum. Çakıldım, kaldım resmen. Sürekli ellerimle, yüzümle oynuyorum, arada terlerimi siliyorum.

Kızlar da arada bana bakıp bakıp gülüyorlar. Terlediğime sıkıldığıma güldüklerini düşünüyorum kendimce ya da pısırıklığıma. Halaoğlu ise gitti gelmez. Sorunları çok herhalde diyorum kendi kendime. Bir yandan da kendime kızıyorum. Ulan askerden geleli 2 gün olmamış , fuarda 2 kızla birden görüleceksin. Adın zamparaya çıkacak şimdi. Üstelik kızlar şen şakrak neşeli. Dahası çişim de geldi, kalkıp gidemiyorum. O mübarek de sıkıştırınca daha çok ter basıyor.

Sonunda geldi halaoğlu ve kızlar da gitti bir müddet sonra. İkimiz kaldık baş başa. Az fırçaladım önce sonra da konuştuk biraz. Ulan dedim kızlar da güldü durdu halime. İstikbalimle oynuyorsun eşekoğlu eşek. Halaoğlu baktı yüzüme. O da başladı gülmeye. Hem de kahkahalar atarak.

Elini uzattı yakama. Gömleğin yakasının arkasında beyaz bir karton olur ya hani bilirsiniz
duruyormuş ve yakamın ucundan da gözüküyormuş. Dalgınlıkla çıkarmamışım bile, mağazada giydikten sonra. Çekti aldı yakamdan.

Abi ne gülmüşlerdir ama diye dalga geçti. Sus lan! Dedim. Senin sevgilinle ilişkini düzelticez derken benim istikbalim güme gidecekti az kalsın. Eşek herifi bir güzel de fırçaladım ama işin güzel tarafı o günden sonra araları düzeldi.

Sayemde 15–20 yıldır mutlu bir evlilikleri ve 3 de çocukları var.
Bu yazıyı paylaş: :

0 yorum:

Yorum Gönder

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • Eti-ket10
    16/11/2009 - 0 Yorum
    1 durumun değiştirilmesi gerekiyor. 1 yorumun değiştirilmesi gerekiyor... Gerekmiyor güzelim elleme kalsın. ben durumdan da yorumdan da memnunum. bana senden başka hiçbir şey gerekmiyor.
  • Haydi canım başka kapıya, başka kapıya
    27/02/2010 - 0 Yorum
    Onlar bana taktı, ben de onlara taktım şu son günlerde… Nefes alacak bir Aralık bulursam maillerimi okuyabileceğim. Hani kapıya dayanan pazarlamacıları da geçtiler. Israrla bir şey satmaya çalışmaları bir tarafa, söyledikleri öyle yenilir yutulur şeyler değil ki birader. Nereden akıllarına geldi, nerede böyle bir izlenim bıraktım veya nereden yanlış duyum aldılarsa bir kere boyumun kısa olduğuna kanaat getirmişler. İlla boyumu uzatma sevdasına düşmüşler. Her türlü doğal ve kimyasal terkipten tutun, 8 derste boy uzatma kurs CD'lerine kadar hepsinin spamleri dolduruyor mail kutumu.…
  • bağımlılık
    10/02/2011 - 0 Yorum
    tarih boyunca insanın en büyük afyonu kendisi olmuştur ya da ötekisi. yani madde bağımlılıklarından belki de en kötüsü insana olan bağımlılıktır. neydi insan, sosyal bir canlıydı. yani ötekiler olmadan yaşayamazdı. buna rağmen bu ötekine olan ihtiyaç azıcık klanlaştığımızda diğer ötekileri yoketmeye dönüşebiliyordu kolayca. yani yakın ötekiler biz oluyor, uzak ötekileri yoketmenin derdine düşüyorduk. çünkü uzaktakiler in bizim kurallarımıza uymamak gibi bir lüksleri vardı. bu kabul edilemezdi. işte bu bağımlılık örfü ve gelenekleri oluşturuyordu. artık davranışlarımızı…