Bugünkü şansınız :

  • ...miş gibi yapıyorum, idare edin
    08/02/2010 - 5 Yorum
    Türk usulü çözümler vardır. Daha doğrusu bizim gibi gecikmeli gelişen toplumlarda üretilen çözümlerdir bunlar. Radyatörü zırt pırt su kaynatan arabanın üstüne su bidonu monte etmek gibi. Buna kara düzen de derler ama çözüm üretirsin neticede. Hani şu malum yerde gelen Türk'ün aklı bizde olsa esprisi de bu tür buluşlar için söylenmiş olsa gerek. Yoksa Arşimed'in banyoda bulduğu gibi birşeyi helada bi Türk bulsa tarih yazardı, biz de okurduk di mi. yazmadığına göre yok öle bişi. Bir de bişeyi yapamazsan kulağını ters elinle gösterir yapmış gibi yaparsın. Hani iş olmayınca…

Ben eskiden -2 / Hatıra defterimden




Ben eskiden kalpten kalbe bir yol olduğuna inanırdım. Kalp bağının da fiziksel bir şey olabileceğini düşünürdüm.
B
en eskiden sol ayağımı ve sol elimi çok iyi kullanırdım. Hala sol elim iyi bıçak tutar ve fareyi iki elimle kullanırım.
Ben eskiden kâğıt ve kalemimle yatağa girer, karanlıkta şiirler yazardım.
B
en eskiden ve hala sabahları çok pis rüya görürüm. Bir saate yakın sürer neredeyse dizi film gibi. Bu yüzden işe hep geç kalırım ve kimse rüyalarımı dinlemek istemez.
B
en eskiden şiir yazmayı babamın hatıra defterini okurken keşfettim. Hiç konuşmadık bu konuyu ama rahmetli de şiir yazarmış.
B
en eskiden ortaokulda çöp adamlar çizerdim defterime ve çöp kadınlar. Üstelik muzır içerikte. Tao mu biliyorduk azizim.
B
en eskiden her dersin defter kapağına o derse özel şiirler yazardım. Üstelik hepsi ölümle biterdi ne hikmetse. Matematik hocam "matematiğin ruhuna Fatiha" okumuşsun demişti şiiri okuyunca.
B
en eskiden wc'den sonra sınava girersem 1 not daha yüksek alırdım. Bu yüzden ders çalışmak yerine kesme şeker ve wc deneyimlerimle +1 puan almışımdır her yazılıdan...
B
en eskiden tüm dünyanın konuşacağı ortak bir dil hayali kurardım. Bir de su ile çalışan otomobiller çizmiştim defterime. Buluş Bill olacak adammışım hakkımı yemişler.
B
en eskiden ergenlik sonrası günahlarım çok artıyor diyerek bir İngiliz kızla evlenip onu Müslüman yaparak cennette bir köşe kapmayı planlardım. Kazın ayağı öyle değilmiş...
B
en eskiden bir şiir kitabım olsun isterdim. Oldu da yıllar önce, sonra birikenleri bir yayınevi para verene kadar basmamaya karar verdim. Hala da keşfedilmeyi bekliyorum.
B
en eskiden FM kanalları yokken, polis radyosunda arabesk ve kısa dalgadan siyasi yasaklı şarkılar dinlerdim.
B
en eskiden iyi kahve pişirir, iyi çay demler iyi yatak toplar, kötü yemek pişirirdim. Hâlâ da öyleyim.
B
en eskiden çoraplarımı nereye çıkardım diye aramaktan nefret ederdim. Hâlâ evlerde çorapları "basket" diye içine atabileceğimiz bir kutu olsa diye düşünürüm.
B
en eskiden elime aldığım bir kitabın veya okuduğum bir yazının en sakıncalı içeriğini şıp diye bulurdum. Hala da buluyorum ama işe yarar yerleri konusunda aynı şeyi söylemek pek mümkün değil.
B
en eskiden bir gün "ay üssü alfa"da yaşamayı ümit ederdim. Sonra baktım o işlerde bir numara yok.
B
en eskiden ellerimle suyu dökülüyor diye şeftali, kılçığı batıyor diye bazı balıkları yiyemezdim.
B
en eskiden evcil hayvanları çok severdim. Kuş gribinden sonra ise tüm hayvanlardan tırstım.
B
en eskiden bir çocuk yuvası ya da yaşlılar evi işletmeyi düşlerdim. Hala da düşlüyorum.
B
en eskiden hiç yakışıklı değildim.
                       hâlâ da değilim. o yüzden hiç yakışık almaz şeyler yapabilirim.
 



Bu yazıyı paylaş: :

0 yorum:

Yorum Gönder

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • Korkular, takıntılar, bağımlılıklar (Mim)
    22/10/2012 - 0 Yorum
    Hepimizde var değil mi?  Ha pardon sizde yoktu. Siz hiç kimseden ve hiç birşeyden korkmazdınız di mi Yusuf Yusuf bey? Hayatımıza yön verir hale geldiğinde "hastalığa" dönüşen, ancak birlikte yaşamak zorunda olduğumuz korku ve takıntılarımız var. Kısaca "fobi" diye kategorize edilen korkular ve "Obsesif" davranışlar. Bir de bağımlılıklar işte. -Korkularım:Ben eskiden Annem, Babam ölür diye korkardım. Sonra çocuklar için aynı kaygıyı duymaya başladım. Takıntılarıma takılıp kalmaktan korkuyorum bir de. Bu yüzden çevre temizliği ve geri dönüşüme o kadar duyarlı…
  • Her yazar biraz malın gözüdür
    23/03/2011 - 0 Yorum
    Kasdım bilimsel makale, ders kitabı veya siyaset ile ekonomi gündemi yazanlar değil ama edebiyat dünyasında her yazar biraz puşttur. Her yazar biraz 3 kâğıtcı, biraz lafazan, lafebesi, kelime canbazı ve oyuncudur... Her yazar okuyucusu ile dansetmek ister, zihniyle oynar, bazısı ile sevişir, sürekli temas halindedir. Ama peşinen söylemek lazım çamaşırında her ıslaklık gördüğünde de her okuyucunun okuduğu yazıya bahane bulmaması lazımdır. Yani bazı arkadaşlar hemen alınganlık göstermesin yazdıklarımı okurken, zihninizi kurcalayan noktalara kendi kendinizin bulduğu cevaplardan…
  • Foto fal: Bu kadar dövdürmeyin efendiler
    26/12/2009 - 0 Yorum
    Oldum olası şu dövme işinden hazzetmem. İnsan vücudu öyle güzel ki. Kıl, tüy, hatta ergenlik sivilceleri bile gözüme dövmeden daha hoş gelir. Düşünsenize yediği içtiği herşeyin naturel ve organik olmasını isteyen insanoğlu niye saçına şampuan, boya, yüzüne allık, pudra, tırnağına oje, dudağına ruj boca eder ki. Dövdürmeyin elaleme bu kadar kendinizi. Naturel olalım please. Bir incir yaprağı nenize yetmiyor ey Adem oğulları...Resmin Orjinali: http://th01.deviantart.com/fs23/300W/f/2008/026/b/1/Lover_by_TrashDoLLs.jpg