Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar
Ben eskiden su içerdim pet şişeden etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ben eskiden su içerdim pet şişeden etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ben eskiden -2 / Hatıra defterimden

9 yorum:


Ben eskiden kalpten kalbe bir yol olduğuna inanırdım. Kalp bağının da fiziksel bir şey olabileceğini düşünürdüm.
B
en eskiden sol ayağımı ve sol elimi çok iyi kullanırdım. Hala sol elim iyi bıçak tutar ve fareyi iki elimle kullanırım.
Ben eskiden kâğıt ve kalemimle yatağa girer, karanlıkta şiirler yazardım.
B
en eskiden ve hala sabahları çok pis rüya görürüm. Bir saate yakın sürer neredeyse dizi film gibi. Bu yüzden işe hep geç kalırım ve kimse rüyalarımı dinlemek istemez.
B
en eskiden şiir yazmayı babamın hatıra defterini okurken keşfettim. Hiç konuşmadık bu konuyu ama rahmetli de şiir yazarmış.
B
en eskiden ortaokulda çöp adamlar çizerdim defterime ve çöp kadınlar. Üstelik muzır içerikte. Tao mu biliyorduk azizim.
B
en eskiden her dersin defter kapağına o derse özel şiirler yazardım. Üstelik hepsi ölümle biterdi ne hikmetse. Matematik hocam "matematiğin ruhuna Fatiha" okumuşsun demişti şiiri okuyunca.
B
en eskiden wc'den sonra sınava girersem 1 not daha yüksek alırdım. Bu yüzden ders çalışmak yerine kesme şeker ve wc deneyimlerimle +1 puan almışımdır her yazılıdan...
B
en eskiden tüm dünyanın konuşacağı ortak bir dil hayali kurardım. Bir de su ile çalışan otomobiller çizmiştim defterime. Buluş Bill olacak adammışım hakkımı yemişler.
B
en eskiden ergenlik sonrası günahlarım çok artıyor diyerek bir İngiliz kızla evlenip onu Müslüman yaparak cennette bir köşe kapmayı planlardım. Kazın ayağı öyle değilmiş...
B
en eskiden bir şiir kitabım olsun isterdim. Oldu da yıllar önce, sonra birikenleri bir yayınevi para verene kadar basmamaya karar verdim. Hala da keşfedilmeyi bekliyorum.
B
en eskiden FM kanalları yokken, polis radyosunda arabesk ve kısa dalgadan siyasi yasaklı şarkılar dinlerdim.
B
en eskiden iyi kahve pişirir, iyi çay demler iyi yatak toplar, kötü yemek pişirirdim. Hâlâ da öyleyim.
B
en eskiden çoraplarımı nereye çıkardım diye aramaktan nefret ederdim. Hâlâ evlerde çorapları "basket" diye içine atabileceğimiz bir kutu olsa diye düşünürüm.
B
en eskiden elime aldığım bir kitabın veya okuduğum bir yazının en sakıncalı içeriğini şıp diye bulurdum. Hala da buluyorum ama işe yarar yerleri konusunda aynı şeyi söylemek pek mümkün değil.
B
en eskiden bir gün "ay üssü alfa"da yaşamayı ümit ederdim. Sonra baktım o işlerde bir numara yok.
B
en eskiden ellerimle suyu dökülüyor diye şeftali, kılçığı batıyor diye bazı balıkları yiyemezdim.
B
en eskiden evcil hayvanları çok severdim. Kuş gribinden sonra ise tüm hayvanlardan tırstım.
B
en eskiden bir çocuk yuvası ya da yaşlılar evi işletmeyi düşlerdim. Hala da düşlüyorum.
B
en eskiden hiç yakışıklı değildim.
                       hâlâ da değilim. o yüzden hiç yakışık almaz şeyler yapabilirim.
 





Ben eskiden kalpten kalbe bir yol olduğuna inanırdım. Kalp bağının da fiziksel bir şey olabileceğini düşünürdüm.
B
en eskiden sol ayağımı ve sol elimi çok iyi kullanırdım. Hala sol elim iyi bıçak tutar ve fareyi iki elimle kullanırım.
Ben eskiden kâğıt ve kalemimle yatağa girer, karanlıkta şiirler yazardım.
B
en eskiden ve hala sabahları çok pis rüya görürüm. Bir saate yakın sürer neredeyse dizi film gibi. Bu yüzden işe hep geç kalırım ve kimse rüyalarımı dinlemek istemez.
B
en eskiden şiir yazmayı babamın hatıra defterini okurken keşfettim. Hiç konuşmadık bu konuyu ama rahmetli de şiir yazarmış.
B
en eskiden ortaokulda çöp adamlar çizerdim defterime ve çöp kadınlar. Üstelik muzır içerikte. Tao mu biliyorduk azizim.
B
en eskiden her dersin defter kapağına o derse özel şiirler yazardım. Üstelik hepsi ölümle biterdi ne hikmetse. Matematik hocam "matematiğin ruhuna Fatiha" okumuşsun demişti şiiri okuyunca.
B
en eskiden wc'den sonra sınava girersem 1 not daha yüksek alırdım. Bu yüzden ders çalışmak yerine kesme şeker ve wc deneyimlerimle +1 puan almışımdır her yazılıdan...
B
en eskiden tüm dünyanın konuşacağı ortak bir dil hayali kurardım. Bir de su ile çalışan otomobiller çizmiştim defterime. Buluş Bill olacak adammışım hakkımı yemişler.
B
en eskiden ergenlik sonrası günahlarım çok artıyor diyerek bir İngiliz kızla evlenip onu Müslüman yaparak cennette bir köşe kapmayı planlardım. Kazın ayağı öyle değilmiş...
B
en eskiden bir şiir kitabım olsun isterdim. Oldu da yıllar önce, sonra birikenleri bir yayınevi para verene kadar basmamaya karar verdim. Hala da keşfedilmeyi bekliyorum.
B
en eskiden FM kanalları yokken, polis radyosunda arabesk ve kısa dalgadan siyasi yasaklı şarkılar dinlerdim.
B
en eskiden iyi kahve pişirir, iyi çay demler iyi yatak toplar, kötü yemek pişirirdim. Hâlâ da öyleyim.
B
en eskiden çoraplarımı nereye çıkardım diye aramaktan nefret ederdim. Hâlâ evlerde çorapları "basket" diye içine atabileceğimiz bir kutu olsa diye düşünürüm.
B
en eskiden elime aldığım bir kitabın veya okuduğum bir yazının en sakıncalı içeriğini şıp diye bulurdum. Hala da buluyorum ama işe yarar yerleri konusunda aynı şeyi söylemek pek mümkün değil.
B
en eskiden bir gün "ay üssü alfa"da yaşamayı ümit ederdim. Sonra baktım o işlerde bir numara yok.
B
en eskiden ellerimle suyu dökülüyor diye şeftali, kılçığı batıyor diye bazı balıkları yiyemezdim.
B
en eskiden evcil hayvanları çok severdim. Kuş gribinden sonra ise tüm hayvanlardan tırstım.
B
en eskiden bir çocuk yuvası ya da yaşlılar evi işletmeyi düşlerdim. Hala da düşlüyorum.
B
en eskiden hiç yakışıklı değildim.
                       hâlâ da değilim. o yüzden hiç yakışık almaz şeyler yapabilirim.
 



Çok okunan yazılar