Bugünkü şansınız :

  • Kapıyı çalan kimdir?
    15/07/2015 - 0 Yorum
    Tamam, biliyoruz bazı yazar ağabeylerimiz müstear (takma ad)larla şair ağabeylerimiz (mahlas)larla yazıp çiziyorlar. Yazarlar farklı bir üslupla yazarak farklı bir kimlik oluştururken, şairler mahlası genelde bir nam (unvan) olarak kullanıyorlar. Ancak internet âlemi ile birlikte artık başka kelimeler kavramlar da girdi kültürümüze. Avı- Avatar - Nick- Nickname de normal kullanıcıların bu amaçla kullandıkları kimlikler. Avatarlar farklı isimde olabildikleri gibi kendi adınızla da açıp bir takıp şekil ve ifadelerle de tanımlanırken nickler bir çeşit takma ad görevi…

Önce elindekini cebine koy! / Hatıra defterimden




Bir alacak davasında başıma geldi ve nasıl davranmam gerektiğini rahmetli babam öğretti bunu. Yani "elindekini cebine koymayı"

Zor bir durumdu.
Bayağı büyükçe bir kaç "binS dolarlık" bir rakam. Bir kısmını almıştım ama adam sallıyor gerisini. Babamla gittik parayı istemeye. Adam paranın bir kısmını verdi ama yine borcu kaldı bir miktar daha. Ben ise bıkmıştım bu durumdan, sürekli gel git, iste sinirlerim harap olmuştu.

Aklımca takıntı kaldı diye posta koydum adama. Elimde paralar sinirli sinirli söyleniyorum. "Olmaz ki hep vercem diyorsun, vermiyorsun" vs vs. Adam ani bir hareketle pat diye çekti aldı paraları elimden.

-"Vermiyorum ya, git. Ne yaparsan yap, mahkemeye ver, icraya ver" dedi. Ben dondum kaldım. Elimden ciddi bir rakam uçtu gitti bir anda.

Birden babam girdi araya, önce sertçe beni azarladı. "Saygısızlık etme ne biçim konuşuyorsun abinle" falan dedi. Sonra kibarca aldı parayı adamın elinden ve sakinleştik karşılıklı olarak. Öğleden sonra da gittik, paranın geri kalanını aldık.

Adamın dükkânından ayrılırken babam öyle diyordu.
-"Salak oğlum, birine posta koyacaksan, önce parayı cebine koymayı öğren. Postayı dilediğin zaman koyarsın."

O gün bu gün, bir alacak söz konusu olduğunda ortaya ufacık bir kâğıt para bile düşse ; önce cebe indiriyorum parayı. Sonra "bu yetmez, falan fıstık" diyorum.

Demek ki neymiş: "Büyük sözü dinlemek iyiymiş"...

Bu yazıyı paylaş: :

0 yorum:

Yorum Gönder

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • Evcilik Oyunu (MiM - Anket)
    01/11/2012 - 0 Yorum
    Mim rüzgarı çoktan bitmiş olsa da, blog dünyasındaki durgunluğun aşılmasında olumlu katkısı olabilir diyerek, bence ilginç bir MiM daha yazdım.Aslında bu bir test : "Evcilik Oyunu". Bu testi, eşiniz, hayat arkadaşınız, sevgiliniz, erkek ya da kız arkadaşınızla birlikte deneyebilirsiniz.Sorulardan önce kurallar kısaca şöyle. (Önce test sorularının bir yazıcı çıktısını alıp, cevapları elle doldurunuz).   1- Testteki sorulara içtenlikle cevap vermeniz gerekiyor.2- Testi bitirdikten sonra aynısını "Bence (eşim, sevgilim) bu sorulara şöyle cevap vermiştir…
  • Kurcalama koku-su çıkar
    28/04/2012 - 0 Yorum
    İnsanoğlu garip... Eş, dost, arkadaş, herkes ilişkilerinde doğruluk, dürüstlük istiyor ama aynı oranda doğru ve dürüst mü? Bakın bu tartışılır. Kendi penceresinden bakınca herkes haklı gözüküyor ama azıcık empati yaptınız mı karşı tarafa da hak vermeniz mümkün... Senden benzersiz kelimeler isteyen biri sana "Caaaaaaaaaaan" diye hitap edebiliyor. Lan bu kelime neredeyse "anonim" halk güftesi" oldu diyemiyorsun. Özel bir sohbeti 3. şahısla paylaştın diye suçlanırsın bir gün, üstelik bunu yapmamışsındır ama hiç tanımadığın biri arkadaşının yanında gözlerine baka baka o…
  • Türk erkeğine dayak dersleri
    11/12/2011 - 0 Yorum
    "Devletin eli suçlulara karşı yumuşadıkça, normal vatandaşın ötekinden gördüğü şiddet ve baskı artar." "Yüzüne yüzüne vurma iz bırakırsın, yumuşak yerlerine vur bereleri çabuk iyileşir." Siz şiddeti önlemek üzere toplumsal eğitimi veremezsiniz ama suçlular birbirinin kardeşi gibi babadan oğula, abiden kardeşe, sağdıçtan arkadaşa dayak atma öğretisini aktarır."  CMUK'tan bu yana AB uyum yasaları ile birlikte çıkan her kanun suçlular lehine bir takım kolaylıklar getirirken, zanlı durumuna düşen masum vatandaşların işini zorlaştırıyor diye bir görüşe sahibim. İnanırsınız,…