Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar
fake etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
fake etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kapıyı çalan kimdir?

Hiç yorum yok:
Tamam, biliyoruz bazı yazar ağabeylerimiz müstear (takma ad)larla şair ağabeylerimiz (mahlas)larla yazıp çiziyorlar. Yazarlar farklı bir üslupla yazarak farklı bir kimlik oluştururken, şairler mahlası genelde bir nam (unvan) olarak kullanıyorlar.
Ancak internet âlemi ile birlikte artık
Tamam, biliyoruz bazı yazar ağabeylerimiz müstear (takma ad)larla şair ağabeylerimiz (mahlas)larla yazıp çiziyorlar. Yazarlar farklı bir üslupla yazarak farklı bir kimlik oluştururken, şairler mahlası genelde bir nam (unvan) olarak kullanıyorlar.
Ancak internet âlemi ile birlikte artık

şşşiTfeykyu

Hiç yorum yok:


alt yazılı filmleri
pek severim. gerçi bilgisayarda divX izleme kültürüm yok genelde sinemada veya bir kaç tv kanalında bu tür filmleri izleyebiliyorum ama yine de ilginç izlenimler edinebiliyorum. tabi kendimi ingilizceyi iyi biliyor-muş gibi hissetmek de cabası.

örneğin: ingilizce kelimeler bir yere kadar ama diller arasında özellikle deyimleri salt manaları ile çevirmeye kalktınız mı komedi yaşanıyor.

bu konuyu merak edenler internette ingilizce deyimler diyerek küçük bir arama yapabilir ve salt kelime anlamında alındığında çok garip gelen cümlelerin hangi deyimlerimize karşılık geldiğini bulabilir. daha ilginci anlamını aşağı yukarı iyi bildiğiniz argo kelimeler bile yabancı dilden düz çevirdiğinizde farklı farklı anlamlar kazanabiliyor. Sizin sandığınızdan çok farklı anlamlarda kullanılmış olabiliyor.

örneğin : (fuck you) kelimesi benim gibi birçok kişinin sandığının aksine ~ne koyim demek olmuyor her zaman. benzer şekilde shit de bizim düz anladığımız şekilde kullanılmıyor her zaman. bunu en iyi filmlerde görüp anlıyorsunuz yada hayatın içinde o toplumda yaşarken farkına varıyorsunuzdur.

iki film izleyince:
~ulan bu ne biçim memleket amerikada doğru dürüst konuşan bir adam yok mu. herkes herkese fuck you diyor. her öfkelenip ağzını bozan shitle başlıyor diyorsunuz.
hatta kız erkek ayrımı yok, baba oğul bile kavga ederken birbirine düz gidiyor sanabilirsiniz.

bir zamanlar sokakta oğluna ..ne koyim tarzı sövüp azarlayan bir teyze görmüştüm ve gülerek izlemiştim. İlk defa bir küfürün bir insanın ağzına yakıştığını düşünmüştüm. böyle teyzecikler dışında bizim fuck you karşılığı olarak verdiğimiz kelimeler pek kadınlardan duymaya alışık olduğumuz kelimeler değil.

bizim küfürlerimiz pek unisex kabul edilemeyecek, daha ciddi hakaret ve daha çok kadına yönelik aşağılama içeriyor. nitekim besmele niyetine küfreden bazı yörelerimiz dışında da ...ne koymak duyan herkeste bir hoşnutsuzluk yaratabiliyor.

fuck you kelimesi bizde bazen "Allah belanı versin, bi xtir git, kahretsin" yerine kullanılabildiği gibi bazen de ciddi ciddi "..ne koyim olarak da kullanılıyor"
tabi konuyu ingiliz dili ve edebiyatı okuyanlarla ingiltere'de yaşayanlara bırakmak daha iyi.

~sen yanlış biliyosun
diyecek her yorumcuya gıkım çıkmaz peşinen. ben sadece yüzeysel algılarımın yalancısıyım. zaten benim gibi sadece cnbc-e izleyerek edinebileceğiniz izlenim olsa olsa bu kadar olur.



alt yazılı filmleri
pek severim. gerçi bilgisayarda divX izleme kültürüm yok genelde sinemada veya bir kaç tv kanalında bu tür filmleri izleyebiliyorum ama yine de ilginç izlenimler edinebiliyorum. tabi kendimi ingilizceyi iyi biliyor-muş gibi hissetmek de cabası.

örneğin: ingilizce kelimeler bir yere kadar ama diller arasında özellikle deyimleri salt manaları ile çevirmeye kalktınız mı komedi yaşanıyor.

bu konuyu merak edenler internette ingilizce deyimler diyerek küçük bir arama yapabilir ve salt kelime anlamında alındığında çok garip gelen cümlelerin hangi deyimlerimize karşılık geldiğini bulabilir. daha ilginci anlamını aşağı yukarı iyi bildiğiniz argo kelimeler bile yabancı dilden düz çevirdiğinizde farklı farklı anlamlar kazanabiliyor. Sizin sandığınızdan çok farklı anlamlarda kullanılmış olabiliyor.

örneğin : (fuck you) kelimesi benim gibi birçok kişinin sandığının aksine ~ne koyim demek olmuyor her zaman. benzer şekilde shit de bizim düz anladığımız şekilde kullanılmıyor her zaman. bunu en iyi filmlerde görüp anlıyorsunuz yada hayatın içinde o toplumda yaşarken farkına varıyorsunuzdur.

iki film izleyince:
~ulan bu ne biçim memleket amerikada doğru dürüst konuşan bir adam yok mu. herkes herkese fuck you diyor. her öfkelenip ağzını bozan shitle başlıyor diyorsunuz.
hatta kız erkek ayrımı yok, baba oğul bile kavga ederken birbirine düz gidiyor sanabilirsiniz.

bir zamanlar sokakta oğluna ..ne koyim tarzı sövüp azarlayan bir teyze görmüştüm ve gülerek izlemiştim. İlk defa bir küfürün bir insanın ağzına yakıştığını düşünmüştüm. böyle teyzecikler dışında bizim fuck you karşılığı olarak verdiğimiz kelimeler pek kadınlardan duymaya alışık olduğumuz kelimeler değil.

bizim küfürlerimiz pek unisex kabul edilemeyecek, daha ciddi hakaret ve daha çok kadına yönelik aşağılama içeriyor. nitekim besmele niyetine küfreden bazı yörelerimiz dışında da ...ne koymak duyan herkeste bir hoşnutsuzluk yaratabiliyor.

fuck you kelimesi bizde bazen "Allah belanı versin, bi xtir git, kahretsin" yerine kullanılabildiği gibi bazen de ciddi ciddi "..ne koyim olarak da kullanılıyor"
tabi konuyu ingiliz dili ve edebiyatı okuyanlarla ingiltere'de yaşayanlara bırakmak daha iyi.

~sen yanlış biliyosun
diyecek her yorumcuya gıkım çıkmaz peşinen. ben sadece yüzeysel algılarımın yalancısıyım. zaten benim gibi sadece cnbc-e izleyerek edinebileceğiniz izlenim olsa olsa bu kadar olur.

Çok okunan yazılar