Bugünkü şansınız :

  • Kadın olmanın dayanılmaz cazibesi -3 (Kuaför-ağda)
    20/08/2010 - 0 Yorum
    Saçım, sakalım uzamış. Bir süredir berbere gitmemiştim. Kendi işimi kendim görüyordum. Ben gitmeyeli bizim berber de çağ atlamış. Koltukta otomatik sırt masajı bile yapıyor... Ben genelde oturduğumda kes diyorum o da kafasına göre kesiyordu ama artık adet haline gelmiş soruyor "nasıl keseyim" hımm ya benim tarzımı unutmuş ya da dediğimce bir şeyler değişmiş. Bildiğin gibi diyerek geçiştiriyorum bu soruyu. Yanlardan alayım mı? Önde biraz fazla bırakayım mı diye sorulara devam ediyor traş sürerken. Kelime doğru tara saçları başka da bir şey yapma istemem diyorum. Pek kelin yok da…

Yüzyılın buluşu: Aşkınız ölmesin



Ve nihayet...
Cep telefonu ve internetten sonraki en büyük buluş gerçekleşti. Üstelik bu seferki ruhlarımızı doyuracak, gönlümüzü hoş edecek bir buluş. İnsan vücudunda mutsuzluk hormonu olarak adlandırılan ve melankoliye de yol açan hormonu baskılayan bir ilaç üretildi.

Bilindiği gibi daha önce insan vücüdundaki genlerin ve hormonların cinsel yaşam ve aktiviteler üzerindeki etkisi bilimsel olarak ispatlanmıştı. Şimdi ise bu ilaç sayesinde aşkınızın sonsuza kadar sürmesi olası. Üretilen ilaç İngilterede ayrılmak üzere olan 132 çift üzerinde denendi. Deneklerden 86 çift ayrılmaktan vazgeçip, yeniden mutlu ilişkilerine dönerken, sadece iki çift ilişkilerini bitirdi. Geri kalanlar ise ilişkilerini yeniden gözden geçirmek istediklerini ifade ettiler.

Böylece bir zamanlar fenomen haline gelen "mutlu aşk yoktur" söylemi de tıpkı "aşkın ömrü 3-5 yıldır" söylemi gibi tarihe karışacak gibi gözüküyor. İlacın ülkemize ancak önümüzdeki aylarca gelebileceğini söyleyen yetkililer, şu an gerekli izin için bakanlığa başvurduklarını ve önümüzdeki yıldan itibaren ülkemizde de aşk acısı çekenlerin ve ilişkisi bitenlerin oranında ciddi azalmalar yaşanacağını belirttiler.

Tabi bu ilaç üretildiği için siz de çok sevindiniz değil mi? Artık ayrılıklar yok, aşk acıları yok, ihanet, terkedilmek yok. Bloglara yazacak konu bile bulamayacağız mutluluktan. Günümüzü gün edeceğiz sevdiğimizle. Yaşasın ne mutlu bize di mi?

Yok, yok, bu ilaç satmaz.
Emin olun satmaz. Kadın erkek demeden hepimiz, yana yakıla aşk acısından çektiklerimizi yazsak da, istemeyiz değil mi tükenmeyen aşkları. Azıcık hüzün olmadan, ayrılıp yeniden kavuşmadan ya da bazılarımız yeni sulara yelken açmadan duramaz değil mi?

Ne diyor du şair, ne kadar sürüyordu modern zamanlarda aşk acısı?

Bu yazıyı paylaş: :

0 yorum:

Yorum Gönder

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • Eti-ket25
    09/10/2009 - 0 Yorum
    Farklı olmak isteyen kadınlaradır sözüm: Sıradanlık güzeldir. Ben eskiden birbirine tıpatıp benzeyen 365 Çinli kız düşlerdim yemeklerden önce günde 1 tane..
  • ben artist olmalıymışım
    24/01/2010 - 13 Yorum
    yok yok hiç öyle jön mön olmak istediğimden değil. karakter oyuncusu olmak gibi bir merakım da yok. ya da tecavüzcü çoşkun olmak arzusunda da değilim. hele kızların gazozuna ilaç katan nuri alço'lukta gözüm hiç yok. tek derdim şu araba kullanıp her haltı edebilmelerinde. ben ki taksiye bindim mi deliriyorum. gözlerimi taş gibi dikip yola bakıyorum. radyoda kanal değiştirmeye kalksam arabaya takla attıracağım gibi geliyor. yolda durmadan kaloriferi bile ayarlamıyor yaz günü yanarak, kış günü donarak araba kullanıyorum. yanımda kimseyi konuşturmam. 90 km yi geçmem. hatalı…
  • Sus lan, içimdeki abazan
    10/06/2009 - 3 Yorum
    Otelin lobisi.. daha önce onu nasıl görmemişim. herhalde odasından indi... yoksa kapıdan içeri girerken görürdüm mutlaka. yalnız mı acaba? olsa olsa bir toplantı için gelmiştir ben gibi. yanına yaklaşıp, havadan sudan bahsetsem, ardından birşeyler içmeyi teklif etsem. sonra odamda minibar var diye yukarı davet etsem. gelir mi ki? -gelir, gelir. sendeki karizma kimde var da gelmicek. akşama götürürsün bunu sen kesin(sus ulan içimdeki ayı) -aslında genç, alımlı, hoş ve rahat giyimli bir kadın.. /yollu mu lan yoksa bu! (sus lan içimdeki abazan) -fiziği de oldukça düzgün. bacaklarda…