Bugünkü şansınız :

  • En son ne zaman böyle dua ettiniz?
    29/08/2009 - 0 Yorum
    Okumak için Ramazan Pidesine tıklayın.

Neden solcu değilim?




Evrensel sol düşünceye paralel düşüncelerim olmasına rağmen neden solcu olmadığımı soruyor bazı arkadaşlar. Ben de kendilerine mevcut sol partilerin solcu olmadığını söylüyorum. Hoş şunu da söylemekte mahsur görmüyorum sağcı da değilim. Hiç bir şeyin CU'su olmaktan yana da değilim.

Ancak gerçek hayatta da internette de tanıdığım, dost olduğum ve arkadaşlığını önemsediğim bir çok arkadaşım SOL düşünceye sahip. Bir çok konuda tartışsak da ilkeler bazında anlaşıyoruz. Ancak bana bir Baykal ve CHP solculuğu hiç sıcak gelmedi, gelmiyor. Kemal bey'in de solculuğuna ya da sol adına birşeyler yapacağına pek inanamıyorum nedense. Zaten 250 €uro'luk gömlekle bitti beklentilerim ama yine de herkesin birkaç hata yapma şansı var.

Ben akıllı adamları, boş konuşmayan sepetinde pamuk olan adamları seviyorum. Beğenin beğenmeyin Özal böyle bir adamdı ama Özal'cı da olmadım. Ancak ülkenin geldiği iyi ve kötü durumlarda katkısı inkar edilemez. Nitekim onun arkasından giden hükümetler benzer politikaları izlemeseydi biz hala bilgisayar yerine daktilo kullanabilir, cep telefonu niyetine takoz taşıyabilirdik. vs. vs.

Şimdi bunları yazdım diye herhangi bir fikrin davulunu çaldığımı düşünmeyin. Aksine, neden solun benim düşüncelerimi temsil edemediğini beklentilerimi karşılayamadığını anlatıyorum. Bakın Alman yeşiller partisi eş başkanı Cem ÖZDEMİR'i dinlediniz mi. Evet bu adamın fikirleri solculuksa ben de solcuyum. Ayık bir zamanında (en son Hülya AVŞAR'ın programına çıktı) İlyas SALMAN'ı dinlediniz mi. Evet ben de İlyas bey gibi düşünüyorum. Nihat GENÇ okur musunuz? Evet ben de bazen damarıma da bassa Nihat GENÇ'in solculuğuna varım. Prof Dr. Zafer ÜSKÜL iktidar partisinde şu an ama bana göre düşünceleri zihnimdeki SOL anlayışa uyar.

Bir çok arkadaşım va SOL düşüncede. Emeğin ne olup ne olmadığını iyi bilen, açken insan doyurmanın, eşitliğin, barışın kardeşliğin hayalini kuran. Onlarla bir sorunum yok. Anlaşamadığım ise bu topluma yabancı olan, statükoyu korumaya ant içmiş, tatlı su solcuları. Solun temel değerlerine ters düşerek neredeyse aşırı sağla kanka olarak solculuk yapanlar.  Kimse kusura bakmasın, benim kafamdaki sol statükodan değil değişimden yanadır. Halkçılığı salon, lojman ve memur solculuğu olarak anlamaz. Elitist değildir.

Gelelim oy verme meselesine. İlkesel olarak herkese oy veriyorum veya hiç kimseye oy vermiyorum yıllardır. Basıp geçiyorum yani. Tak tak tak... Ancak Kemal KILIÇDAROĞLU'nun kendi duruşunu zayıf bulsam da, beyin takımında akıl hocası olduğu söylenen Prof. Dr. Sencer AYATA'yı Ali KIRCA'nın siyaset meydanında dinleme fırsatı buldum.

Buyrun siz de dinleyin. Evet hocam solcuysa (AKP kapmasın bu adamı dikkat edin) benim kafamdaki SOL'culuk bu adamın söylemlerine düşüncelerine uyar. CHP'nin bu çizgide siyaset yapmaya başlaması ülkemiz için hayırlı olur. İktidar partisinin karşısındakilerin zayıflığından da istifade ederek yükseğe taşıdığı siyaset çıtası, daha yükseğe taşınır. Akılla, zekayla bilişimle, istatistikle ve insani değerlerle daha da ilkeli bir siyaseti, içine son zamanlarda unutulan nezaket uslubu da katılarak zenginleştirir bu söylem.

Başkasını bilmem. Partisini bilmem ama ben bu adama oyumu veririm.

http://www.showtvnet.com/haber/siyaset-meydani/28-5-2010.asp
Bu yazıyı paylaş: :

0 yorum:

Yorum Gönder

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • G noktası yalanı bitiyor mu?
    14/03/2012 - 0 Yorum
    Düşündüm, taşındım şu G noktası olayının abartıldığı kanısına vardım. Yani hatunun biri tutmuş önsevişme kesmemiş, iyice bir tadını çıkaralım olayın diyerek yememiş, içmemiş uydurmuş böyle bişeyi. Aslında ben bu regl ağrısı olayına, başım, kıçım ağrıyo olayına nasıl inanmıyosam G noktasına da inanmıyorum. Şeyinizden uyduruyosunuz kızlar, yok! öyle bişi. Bizi bedava köle gibi çalıştırıyonuz. Eskiden beri geleneksel hakkımız olan; gözlerimi kaparım vazifemi yaparım, 5 dakkada beşiktaş, cigaramı yakarım, keyfime bakarım olayımızın içine ettiniz. Canınız istemeyince "başım ağrıyo"…
  • pes: beceremiyorum, benden bu kadar
    21/06/2009 - 0 Yorum
    Yok olmayacak... Artık kesin olarak emin oldum ki ben bu işi beceremeyeceğim. Dene, dene nereye kadar. Benim de bir canım var. Bu kadar zorlamanın da bir anlamı yok ki. Bi insanın ne olursa olsun, iyi kötü içinden gelecek. Öyle mektebinde okumak veya üç beş blog yazmakla olmuyor, beceremiyorum. Oysa "bunu yazan tosun, okumaya da doysun" kabilinden bir çok hela yazısı okumuşluğum var. Bi sürü sakıncalı 18+ blog da okudum, ııh yemedi... En son kadınlar için argo sözlüğünü hatmettim, onu da kadınlar için abazanlar yazmış zannımca. Yani o kadar argo bilen ve sarfedebilen bir kadını…
  • Kara Murat Pucca mı Siminya'mı?
    15/08/2010 - 0 Yorum
    Eh sonunda o da oldu. Şöhretin bedeli işte. Bu kadar dilden dile gezerse insanlar iş olacağı yere varır. Sonunda biri çıktı Pucca ile Siminya'yı blog âlemine ifşa etti. Son dedikoduları çakma son kraliçe adıyla fenomenleştirilmeye çalışılan siteden ve Pucca ile Siminya'nın paylaşımlarından bulabilirsiniz. Fitili biraz Siminya'nın ateşlediği söyleniyor ama yorumlara bakarsak Siminya'yı da Pucca'yı da tanımayan kalmamış. Herkes bir şeyler yazmış. Eee şimdi benim kafam karıştı bu işlerden kopalı bir hayli oldu. Eskiden bir kara murat hanginiz esprisi vardı şimdi olay Kara Pucca…