Bugünkü şansınız :

  • Antetli kağıt gibi duran kadınların burcu (BAŞAK)
    27/04/2010 - 0 Yorum
    BAŞAK BURCU KADINI (24 AĞUSTOS - 23 EYLÜL) Eğer anayasalarda kadınların resmi burcu diye bir madde olsaydı sanırım bu Başak olurdu. Kendisi değil ama başağın dokunduğu her yer nizam, intizam bürokratik bir özen ve rahatsız edici bir titizliğe sahiptir. Gıcık kadınların burcudur vesselam. Eğer sevgilinizin "müdür"ünüz olmasını istiyorsanız başak burcu kadını tam size göredir. Evinizde ne çorabınızı sağa sola atabilirsiniz, ne de kütüphanenizden aldığınız kitabı boy sırasına göre yerine koymadan huzur bulabilirsiniz. Akıllı olmasına akıllı, güvenilir ve samimi bir kadın arıyorsanız…

Erken geldiğim için, özür dilerim sevgilim



Affedin
kızlar bu benim kusurum. Anlamadığım şeyler var. Zaman çabuk geçmiş. Ancak ucundan yakalamışız blog alemini. Uyum zorluğu yaşıyorum. Bakıyorum da bloglarda Alman'a verdim, Yunanla işi pişirdim türü yazılar var. Ayıplamıyorum. Gönül konacağı yeri kendi seçer, biliyorum. Bunları bizim kızlar mı yazıyor? Oh my god! diyorum.

Ee. benim gibi aklı evvel zamanda kalanlar bu şoku atlatamıyor haliyle. Biz ki "helga OH! dedi" ve Hans evlenmek için kamışı kestirip müslüman oldu" haberleri ile büyümüş bir ırkın ahfadıyız. Bize değen bi yer yok ama neden kendimi tuhaf hissediyorum bunları okurken bilemedim.. Kimseyi kabuklu/kabuksuz çerez tercihlerinden ötürü suçlayamam. Kendimi anlamaya çalışıyorum...

Yine kabak tadı da verecek ama bu Libido tavan olaylarında da aynı hislerdeyim. Biz hep başım ağrıyor, bugün olmaz yarın gel! e alışmışız. Hayatın anlamını "düşünen adam heykelinden önce, gripin kaşesinde ızdırap çeken kızdan" öğrenmişiz. Ahir ömrümüzün son demlerinde noldu da kızlar şeysinde çay pişircek kadar kızıştılar, yoksa bir libido makarasıdır gidiyo mu anlamıyom? Bir de bayrak direğine flama çekip, 9 erkek oldu 10 erkek oldu demek eski moda bir gelenek değil miydi yahu, ne zaman hortladı?

Son röpörtajımdan az sonra süper maryo kılıklı postacının inbox'uma yığınla getirdiği "İbram donun ne renk lan merak ediyom, boxer mi giyiyon yoksa hala slip, beyaz çorap mı takılıyon? Kafan kel mi, elin beline geliyo mu? tarzı soruları cevaplamıyorum haberiniz olsun" diycem de. Bir kişi bile sorsa ya be.

Demek ki sorulacak adam var, sorulmayacak adam var. Ben iyi ki sorulacak adamlar kısmına girmiyorum. Sık değiştirdiğimden her sorulduğunda cevap vermek için bakmam lazım. Oysa Tarkan'ı bile bi çiş meşhur etti, biz hala karizmayı efendilikte arıyoruz efendiler.

Bazı bloglarda yorum yaparken karşımıza çıkan kelime doğrulama olayını blogger nası beceriyorsa baze sövüyo gibi seçtiği kelimeleri doğrulatıyor. Ben o kelimelerin neresini doğrultim bilemiyom ki. Yazıyoz mecburen meydanda ne gördüysek...

Birde, hani filmlerde olur, elinde kitapla esas oğlanla, kızın çarpışma sahneleri var ya. Artık onlar da bir hayal oldu. Kimse kitap mitap götürmücek ki okula elinde. Ola ki,en fazla incecik bi laptopu olur elinde kızın. Çarptın kazara, laptop düştü yere. Yerden almasına yardım ettin. Hanfendi pardon laptopunuzu düşürdünüz. Açacak bi bakacak kız ekranı gitmiş. -Hayvan! sen çarptın da düştü. Hadi yaptır. 200-300 TL. Bi romantik fantezi daha sizlere ömür.

Aynı mahallede oturuyorsunuz. O işe dolmuşla gidiyo, sen otobüsle. Bir gün dolmuşu kaçırsa otobüs bekler. Ama şimdi herkesin bir arabalı erkek arkadaşı olabilir (Hacı Murat 2 milyar, Doğan görünümlü şahin 3-5 benim ufkum bu kadar, iş sana ne babam aldıyla, miras kaldıya kadar uzayınca Cem Gariboğlu'na kadar dayanıyor ucu)

Kız, zaten elinde cep telefonuna gelen mesajına kikirdemekten, yolda dönüp senin yüzüne mi bakcak? Dahası o facebooka girer sen msn takılırsın. Bi ömür karşılaşmazsınız, aynı mahallede.

Bir ara Odigo'nun bi Messenger'i vardı. Aynı anda, aynı web sitesinde surf yapanları gösteriyordu, tanışıyordunuz. Google da yapsa ya... Anaa! Zeynep nickli bağyan hard porno arıyo google'da ben gibi. Şey afedersiniz isminiz neydi, yaş kaç, memleket nerden. tanışabilir miyiz..?

Son bir şey de: aşkıma . Yazdıklarıma bakıp bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu diyeceksin ama benim geldiğim zamanlarda halâ romantizm ölmedi sevgilim . İnsan sevdiği kız için gözyaşı dökebiliyorsa insan. Sevdi mi gözünden sakınmalı, kıskanmalı. Efendi olmalı, kibar olmalı, kırıp incitirse özür dileyebilmeli. Anlam yüklü küçük sürprizler yapmalı sevdiğine, kırlarda çiçekler toplamalı, mum ışığında yemek yemeli.

Olur olmaz düşünüp bir gece vakti, cep telefonundan önce kulağını çınlatabilmeli sevdiğinin. Şarkılar fısıldamalı kulağına, şiirler söylemeli. Düşler kurmalı birlikte, elele gezebilmeli. Okul sırasına adının baş harfini korkarak yazabilmeli.

Biliyorum o devirler çoktan geçti. Biliyorum, ama ne yapayım.
Bu dünyaya erken geldiğim için, özür dilerim sevgilim.
Bu yazıyı paylaş: :

11 yorum:

  1. son paragrafa kadar okudum, sonuncuyu okumadım. kıskanıyorum öyle pıtır pıtır yazıları böhüü :Pp yok yok şaka yaptım, libido tavan durumlarında değilik Allah'a şükür :D

    YanıtlaSil
  2. yunan işi pişir kısmının kime gönderme olduğunu anladım gibi gibi... bilemiyorum... Bu arada son cümleden kuşak farkı varmış gibi anlam çıkıyor... Artı kanımca şu an sanki bu tarz yazıların ömrü bitecek gibi geliyor... SEninkiler için demedim... İnsanlar çok fazla özel hayatını derinlemesine ve küfürlemesine ve çok rahatça anlatıyorlar (Ben de yapıyorumdur). Bir tane cesaretli insan her zaman hatırlanır ama herkes cesaretli olunca cesaretin bir özelliği olmaz gibi gibi... feşmekan...

    YanıtlaSil
  3. Daha o gün anlamalıydım benim sana erken, snein bana geç kaldığını... dedi ve kaçtı kız.

    YanıtlaSil
  4. bizim kız milleti miğde'den kısalım aman yemeyelim zayıf kalalım derken. artık miğde acıkması hisstmiyorlar. başka yerlere vuruyo bu acıkma libido lar tavan yapıyo haliyl.ve doğal olarak ta alman dır yunan dır ne 5 ne 10 !da kalacak 100 lere çıkar bu listeler. bu da benim özgür düşüncem kimse kususura bakmasın.

    şu yorumlar da kelime doğruluma olayına bende takıntılıyım.

    keyfle okudum eline sağlık

    YanıtlaSil
  5. yejades: yunan kısmı bir göndermeden ve eleştiriden ziyade kendimin algı yetersizliğini vurguluyor. evet bir kuşak çatışması yaşıyoruz. yeni nesille kesin.. vurguladığın anlamda da yok denilemez. değişim iyi veya kötü yönde gelişir ama mutlaka değişir hiç bir şey stabil kalmaz. iyi ve kötü ortada bir mihenk taşı olmayınca sana göre bana göre de farklılıklar gösterebilir. algı sorunu yaşayan benim. yoksa maksadım herkesin etlisine sütlüsüne karışmak değil..

    bi dost: her zaman derim... sen iyi bi dostsun. arada başka bişi daha söylim di mi:) ama romantik olduğunu eşek, eşek demenden anlamıştım:)

    siyah kelebek: dünya bir devrandır döner. bu da geçer ya hu!

    efsa: Bilmezdim Şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerin kifayetsiz olduğunu. Bu derde düşmeden önce.

    YanıtlaSil
  6. Kuşak farkı derken bilemicem ama ben 85 doğumluyum ve aynı şeyleri bende düşünüyorum açıkçası. Kuşak çatışması değil bu. Ya da kuşak karışması mı desem :D
    Yalnız tek düşüncem var. İnternet geleceği yansıtıyor şimdiki zamanı değil bence...

    YanıtlaSil
  7. ben geçmiş zaman beyefendilerini pek severim kendimce, kanım kaynadı size:))

    YanıtlaSil
  8. İbrahim, yazıyı okudum ama bana hitap etmiyor. Neden? çünkü ben hem 82 doğumluyum hem erkeğim. Ama bir şeyi merak ediyorum ciddi ciddi. Bu cinaslı başlıkları bilerek ve isteyerek seçiyorsun değil mi? :)

    YanıtlaSil
  9. o değil de, resimdeki kızın kolu, herifinkinden daha kıllı haa..

    YanıtlaSil
  10. Tamkarışık, kuşaklar değil de, uşaklar karışcak bu gidişle. Nip Tuck'da çocuk öle diyo. bu da genetik babam:p

    ne ben olabildim ne başkası: teşekkür ederim efendim. sıcaklardan olması muhtemeldir. dinlenin biraz mümkünse şuracıkta.. geçer.

    suck: senin sorularını özelden cevaplıcam:p

    bi dost: kıla tüye bu kadar takmasan:) ena azından kolda-tukta değil:p

    YanıtlaSil
  11. başlığı okudum aha dedim yılın itirafı geliyor ipraamdan :Pp olmadı, hayal kırıklığına uğradım :D

    YanıtlaSil

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • İçimizdeki Renkler / Siyah-1
    12/06/2012 - 0 Yorum
    Siyah… Matemin rengi. Bir insana, bir renk bu kadar mı çok yakışır. Bu kadar mı bütünleşir ruhuyla, kaderiyle. Bu kadar mı onu anlatır. Anlatırmış. O içime bir ayna tutup yansıttığında gözlerimdeki acıyı, çok iyi öğrenip bildim bunu. Başıboş ve serseri caddelerde yürüdüğüm günlerden biriydi siyahı ilk görüşüm. Bir gölge gibi sessiz ve sakin yanıma gelmiş. Tam karşımda durmuş ve söyleyivermişti o sihirli cümleyi. Siyah, ben siyahım. Boşuna ceplerinde arama beni. Güneşin yedi renginden biri değilim ben. Ben içinde sakladığın beyazın öz kardeşiyim. Haksızlığa uğramış…
  • sıradan vatandaş olmanın en güzel tarafı seçme hakkı. oysa başbakan bile olsan seçilmek zorundasın
    27/03/2010 - 0 Yorum
  • bir zamanlar seX böyle birşeydi
    17/04/2010 - 0 Yorum
    Kedilerin mart, kadınların nisan, erkeklerin mayıs aktivite günleri geldi geçiyor. bugünlerde her türlü blog yazısına hazırlıklı olmanız lazım en azından. hani daha beteri hayatta olup duruyor zaten de, bloglarda da kıl, tüy, selülit ardından da ilk gecem şöyleydi, asaletim şöyle gitti, kemeri böyle çözdük türünden yazılar görülmeye başlar yakında. Eee o zaman ne duruyoruz biz de yazalım. efendim haliyle biz de ergen olduk bir zamanlar. bizim de ilk sex ve cinsel deneyimlerimiz oldu. abazan geldik abazan gitmiyoruz ya bu dünyadan. Bizim de var bir takım tecrübelerimiz. Efendim,…