Bugünkü şansınız :

  • no:5 / az sabret, zaferi görürsün yakında
    23/07/2009 - 0 Yorum
    japon turist ablalar.yurdum abazanlarının eline düşmemişler henüz. o yüzden zafer mağruru bir bakışları var.24 saattir Newyork'tayım bir allahın kulu ellemedi modunda gezinmekteler. Gerçi tiplerindeki bozukluk bir zaman ülkemize de uğramış olabilecekleri izlenimi veriyor ama.bize de bekleriz hanım ablalar.bakalım bizim mahalleden geçtikten sonra da o parmakları ve popoyu dik tutabileceniz mi?

kediye basma



Kuyruk acısının
derin anlam ve önemini kamuoyuna açıkladıktan sonra neden "kediye basma" sorusuna peşinen cevap mahiyetinde bu yazıyı kaleme aldım.

kedi bir sembol bir mit aslında. hani sokakta da bulmak mümkün, evin içinde de beslemek mümkün. kendisiyle oynamanıza pek de ses çıkarmayan bir hayvan olduğundan, ayrıca siz onla oynarken o da sizle dalgasını geçtiğinden.

~ah kumu dağıttım, tüh yere pisledim. tüy yaladım kusacağım geldi kabilinden sizi peşinde elinizde oda spreyi ve ıslak mendille gezdirmeyi becerdiğinden ve bütçenize "kedi maması" ile evinize "kedi kakası" gibi istenmeyen kalemler açtığından dolayı aslında kuyruğuna basabileceğiniz yegane hayvandır kedi.

buna ragmen kediye basmamanızı tavsiye ederim. tabi kendisine basarsanız ayrı bir kriz çıkıp tırmalanmadık yeriniz kalmayacağı gibi, hayvancağızın çığlıklarını duyan komşu kedilerin (sahibelerinin) yardıma gelmesi durumunda haliniz pek bir içler acısı olabilir.

bu yüzden kediye bakma hakkınız olmasına rağmen kediye basma hakkınız yoktur. tabi basma fiilini basma fistan olarak almıyorsanız. henüz herhangi bir kumar oyununda "kedi" diye bir kart olmadığından tüm servetinizi kumarda bir kediye basmanız da mümkün değil.

peki hangi hayvanların kuyruğuna basılabilir. şahsen ve bilakis kedi dışında böyle bir hayvan tanımıyorum(insanı zaten kuyruk acısı bahsinde konu dışına itmiştik).
sinekleri tutup bi yerlerine süpürge teli taktığınız vahşi çocukluk günlerinizi saymazsanız zaten küçüklükten beri bir hayvansever! olarak yapmış olabileceğiniz en büyük eylem kedinin kuyruğuna basmak olabilir. (ergenliğinde eşeklik edenler konu dışındadır)

kedi aslında kuyruğunu toplamasını pek bilmeyen bir hayvandır. o yüzden ancak kıvrılıp yattığı ve mışıl mışıl uyuduğu zamanlarda kuyruk da kendisi ile birlikte kıvrılır yatar.

diğer durumlarda sağa sola serseri sallanıp durduğu gibi mart aylarında cinsel taciz ve tecavüz olaylarında bir koruyucu görevi gördüğü de görülmemiştir. (ayrıca kuyruğu dik tutmak teriminin kedilerle bir ilgisi yoktur. en azından şimdiye kadar ben bulamadım)

özetle kedi dışında kuyruğuna basabileceğiniz pek bir hayvan yoktur ama siz hayvancağızın kuyruğu titretmesini istemiyorsanız ona bile basmayın boş zamanlarınızı başka şekilde değerlendirin evinizde. oturup mlog blog okuyun. kedi de ortalıkta gezinsin dursun işte...

kedi dışında kuyruğuna basma ihtimaliniz olan hayvanların tepkilerinden kısa özetler vererek yazımızı bitirelim:

kertenkele: kuyruğunu size bırakır ve kıvranarak ölen bir kuyruk görüp kendinizi bir katilin vicdan azabı içerisinde hissedersiniz.

yılan
: düşünmek bile istemezsiniz

at: boyunuz yetmez

eşek: çifte yersiniz. (sapık olarak damgalanma ihtimaliniz de var)

köpek: kediden daha risklidir. ısırır.

aslan, kaplan, çita: sizden iyi öğle yemeği yaparlar

maymun: bir şebeklik yapar.

her türlü kuş: kuyruğu elinizde kalır

karınca: kuyruğu var mı lan, ölür hayvan

deve: yok devenin kuyruğu (yani boyuna göre yok sayılır)

Bu yazıyı paylaş: :

0 yorum:

Yorum Gönder

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • ...miş gibi yapıyorum, idare edin
    08/02/2010 - 5 Yorum
    Türk usulü çözümler vardır. Daha doğrusu bizim gibi gecikmeli gelişen toplumlarda üretilen çözümlerdir bunlar. Radyatörü zırt pırt su kaynatan arabanın üstüne su bidonu monte etmek gibi. Buna kara düzen de derler ama çözüm üretirsin neticede. Hani şu malum yerde gelen Türk'ün aklı bizde olsa esprisi de bu tür buluşlar için söylenmiş olsa gerek. Yoksa Arşimed'in banyoda bulduğu gibi birşeyi helada bi Türk bulsa tarih yazardı, biz de okurduk di mi. yazmadığına göre yok öle bişi. Bir de bişeyi yapamazsan kulağını ters elinle gösterir yapmış gibi yaparsın. Hani iş olmayınca…
  • yeryüzünde aşkı öldürmeyin efendiler
    28/08/2009 - 0 Yorum
    Yılanı inine kadar kovalama! diye bir deyim var... yapmamak lazım. çaresiz insan içine kapanır, insanlara güvenini kaybeder ve bir canlı ceset haline gelir. veya saldırganlaşır, başkalarına veya hiç bir şey yapamazsa kendi bedenine zarar verir. küçücük bir fare bile eğer siz ona çıkış yolu bırakmamışsanız saldırabilir. iki insan kavga ederken güçlü olanın, elinde silahı olanın sürekli diğerini ezmesi aşağılaması, zayıf olana ve onun ailesine çevresine, menfaatlerine zarar vermesi; zayıf olanı şiddet kullanmaya, en kötü çareleri düşünmeye iter. nitekim intihar eylemleri…
  • çevrimdışı ihanetler belgeseli
    12/06/2010 - 0 Yorum
    sanal alemin ilişkileri bir garip. günlerce konuşup, kaynaştığınız insanları bir müddet sonra tanımakta zorlanıyorsunuz.sanal arkadaşı online olup, eve işe kapanmaktan doğan boş vakitleri birlikte geçirdiği sürece canım cicim, sevgilisi iki dakka alemden uzak dursa ihaneti o biçim olan insanlar var.tanıdığım bir çok kişi zaten gerçek dünyada bir eş, dost, sevgili, sahibiyken, olmuşken bir de internetten sevgili yapayım derdine düşmüşler ama o bile hızlarını kesmiyor. Sanal alemde daha çok online olan malı götürüyor. kızı kapacaklar diye uyumayalım mı lan?aslı varsa sanal aşkları…