Bugünkü şansınız :

  • Şşşşt. Aloo kime diyorum ben?
    28/01/2011 - 0 Yorum
    Sevgili Saygıdeğer okuyucu: Birikmiş bir kaç blog yazısını biraz iştah yokluğundan biraz iş çokluğundan bir kalemde çıkarayım istedim. Klavyeye dokundum, tuşlara bastım, blog yazımı yazdım. Buyrun, Okursanız...1- Kadinus Cesidus'ları yazdıktan sonra "erkek çeşitlerini" de yazmam konusunda bir kaç dosttan ısrarlı teklifler aldım. Ama dedim ya bu konu kadınların işi. Çünkü ben pek tanıyacak kadar erkeklerle sıkı fıkı olmadım. Bilemem. Yine de sizlere özellikle net aleminde uzak durmanız gereken bir kaç erkek çeşidini yazarak kıyak geçmiş olayım.…

kadınlara, doğru yalan söyleme klavuzu



bakmayın siz onların: -
bana her zaman doğruyu söyle (asla yalan söyleme) dediklerine.istisnasız kadınların hepsi yalanı sever (söylemeyi de kendilerine söylenmesine de).

sevmeseler niye burçlara inansınlar, fala baktırsınlar, boş yere bir çok kozmetik ürününe para versinler. sorun yalanı söylemekte değil adam gibi söyleyememekte...
nerden mi biliyorum? tabi ki bu konudaki beceriksizliğimden dolayı başıma gelenlerden.


İsveçli bilim kadınlarıyla birlikte yaptığımız uzun klinik testler ve şahsi tecrübelerim gösterdi ki: kadın varsa yeryüzünde yalan da var olacaktır. En azından hatır için, sevginiz için, sevgiliniz için (o incinmesin diye) söyledikleriniz sonsuza dek sürecektir, sürmelidir.

Ayrıca
kadınların sizden çok daha iyi birer yalancı olduğu gerçeğini de hiç unutmamalısınız.
-bu elbise beni şişman gösterdi.. (en nefret ettiğim şey yalan diyen bir kadına:)
- ya elbise de mi suç sen mi şişmansın güzelim? diyemezsiniz. bu durumda yalan söylemek ya da söylememek değil (veya yalanı yemek değil) servis kalitesi önemli.

aslında yalan söylemek de denmez buna : "doğruyu tahrif etmek ya da yalanı da doğruyu da söylememek denilebilir, ırzına geçtiğiniz doğrular yüzünden birazıcık siz de ohş olabilirsiniz bir ihtimal"

kadınlara doğru söylemek adına sakın salakça "yaşlandın biraz, kilo aldın" gibi sözler sarfetmeyin... "kilon başkalarına göre gayet iyi diyebilirsiniz.." ya da "zaman geçtikçe güzelleşiyorsun" gibi birşey uydurabilirsiniz. gerçi ikisi de aynı kapıya çıkar ama :) biri kodu mu oturtur mutlu eder, diğeri gereksiz fırça yemenize yol açar.

A:)demek ki neymiş : bazı durumlarda kadınlara yalan söylemek, çok doğru bir davranıştır.


öte yandan sakın ola ki aşk, sevda, eski sevgililer konusunda odun gibi dosdoğru konuşmaya çalışmayın. yer yüzünde bunu sindirebilmiş bir kadın yoktur. (erkek olarak sizin de aksini sindirebileceğinizi sanmıyorum) bir ömür burnunuzdan gelir artık.

"
ya başınıza kakılır, ya da arada gözü yaşlı sevdiğinizi teselli için çırpınır durursunuz" emin olun size değilse de ona herşey eski sevgilinizi hatırlatır..

B:)
demek ki neymiş: her doğru, her yerde, her zaman, her kıza söylenmezmiş..


bir
üçüncü şık daha var. O da: kadınlar inanmak istemedikleri yalanlara asla inanmazlar. dünyanın en usta yalancısı da olsanız bunu başaramazsınız.. peki ne yapmak lazım. işte o zaman da onlara kendilerini zeki hissettirecek ipuçları vererek yakalanacak yalanlar söylemelisiniz.

ne gibi: çok pahalı aldığınız bir hediyenin, fiyatını az düşürüp söyleyin. böylece gerçek fiyatı öğrendiklerinde "
seni pis yalancı" demek yerine "ah canımmmmm ne incesin" diyebilirler.


diyelim ki evlisiniz ya da birlikte yaşadığınız bir kız arkadaşınız var: bir pazar günü esti aklınıza arkadaşlarınızla alemlere aktınız, felekten bir gece çaldınız. eve gelince sesinizi hafif grip olmuş gibi kısarak konuşursanız ve okeye takıldım biraz derseniz. "seni gidi seni... bana mı yutturuyosun maça gitmişsin" diyerek (sözde) yalanınızın yakalanmasına vesile olabilirsiniz. böylece kaplumbağalar gibi bağıra bağıra şeeettiğiniz düşünülmez...

fena mı, o da üstün zekasıyla
bir yalanınızı daha yakalamanın keyfini sürer, böylece herkes mutlu olur:)

C:)
demek ki neymiş: En iyi yalan, yakalanacak başka bir yalanla kamufle edilebilenmiş.


herkese kadınsız ve yalansız günler dilerim:p


İbrahim Ortaç
Bu yazıyı paylaş: :

0 yorum:

Yorum Gönder

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • Anonimlik de, bir yere kadar canım
    09/02/2013 - 0 Yorum
    Kim, beni nasıl bilmek isterse ben O'yum. Bu kadar ilkesizlik içinde, eskiden beri ilke edindiğim bir şey var. Bir insan beni nasıl tanıyorsa, kim olarak biliyorsa hiç itiraz etmeden kabullenirim. Yani bana "Mahmut amca" da dese "Ayşe teyze" de ben itiraz etmem ve hafızamın kenarına not ederim "İşte bu beni Mahmut diye bilen mal!" Ne var yani bunda? deyip geçmeyin. Gerçek hayatta, özellikle küçük yerlerde ticarette çok işinize yarar. Kapıdan biri girer gayet samimi: -Naber Selami abi ya, ne zamandır görüşemiyoruz, bir çayını da içmedik çoktandır. Sonra laf veresiye gelesiyeye…
  • Yok böyle bir hadis, Niyazi Amca
    02/09/2009 - 0 Yorum
    Okumak için Ramazan Pidesi'ne tıklayın
  • İnternetten çocuk sahibi olmak
    29/08/2009 - 0 Yorum
    --> Geçenlerde iş yerinde temizlik yaptık arkadaşlarla. Saçı, sakalı ve kaportayı fazla dağıtmışız herhalde. Haliyle Ramazan'ın da etkisi var telefon faturasını yatırmaya gittiğimde gişe memuru bayan bana "buyur Amca!" dedi... Ee.. zaman geçiyor ve yıllar dirhem dirhem koymakta bünyeye ama bu lafı diyen kadın "halam olacak yaşta" olmasa gıkım çıkmaz. Yine de bendeki nezaket duygusunun içine edim ki kadına "bana mı dedin abla?" bakışı atmakla yetindim. Kimse yok ki benden başka kuyrukta, bana dedi tabi ki... Blog yorumlarında da önce bidost başladı abi diye, sonra ben…