Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar
edebiyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
edebiyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

kadınlar romantizmin katili mi? /seçtiklerim-2

17 yorum:

beni bilen bilir, elimden geldiğince romantik şeyler yazmamaya gayret ediyorum.

içimden gelse de, elime yapışmayıp, aksine yakışsa da arasıra kapı aralığından sıvışanlar hariç çoğu kez romantik şeyler yazmaktan uzak duruyorum.. ee zaten anlamışsınızdır blogun adı boşuna kuyruk acısı değil.

kadın cinsi varlıkların yaradılışındaki hikmetlere dair kafamda bir sürü soru olsa dahi , biliyorum ki bu dünya kadınsız yaşanacak bir yer değil. kadın kısmına ne kadar muhalif yanlarım olsa bile herhangi bir bay ya da gay ilgi alanıma girmiyor, giremiyor...

amma ve lakin kadınların ağzı veya kalemi laf yapan erkeklere ilgisinin bir müddet sonra egemenlik kurma ve kalem erbabının anasından emdiği sütü burnundan getirme düzeyine gelmesinin sebeplerini bir türlü anlayabilmiş değilim.

tanıştığınız günlerde "ay ne güzel yazmışsın" diye başlayan cümleler zaman ilerledikçe "kime yazdın?, niye yazdın?" "
ben esmer miyim de esmer yazdın, gözlerim kahve değil ki" tarzına dönüşüyor. bir müddet sonra da sırf yazdıklarınız yüzünden hergün bitip tükenmek bilmez tartışmalar ve kavgaların içinde buluveriyorsunuz kendinizi.

iki kişilik birşeyin öznesi olmak yetmeyip olay herşeyin öznesi olmak haline çeviriliveriyor kadınlar tarafından. her kadın sizi kendi potasından eritmeye, kendi istediği biçime çevirmeye çabalıyor. özgünlüğünüz kalmıyor.

bazen de tam aksine, artık yazılanlar yüzünden öyle alıngan hale geliyor ki, "hiç birini üstüme alınmıyorum" diyerek kendini olaydan soyutlamaya çalışırken sizin onun için yazdıklarınızı da gözardı ediyor.


sonra bozduğunuz tövbenizi yeniden edip, müstakbel arkadaşınızın çıkaracağı yeni bir kavgaya kadar
arada bir kaç yazı daha yazabilirseniz yazıyorsunuz. yani ben anlamadım bu işi kadınlar hem ilham kaynağı, hem de romantizmin katili....mi?

not: tabi bu olayın bir de kadınlar cephesi var, ordan nasıl gözüküyor bilemiyorum.



beni bilen bilir, elimden geldiğince romantik şeyler yazmamaya gayret ediyorum.

içimden gelse de, elime yapışmayıp, aksine yakışsa da arasıra kapı aralığından sıvışanlar hariç çoğu kez romantik şeyler yazmaktan uzak duruyorum.. ee zaten anlamışsınızdır blogun adı boşuna kuyruk acısı değil.

kadın cinsi varlıkların yaradılışındaki hikmetlere dair kafamda bir sürü soru olsa dahi , biliyorum ki bu dünya kadınsız yaşanacak bir yer değil. kadın kısmına ne kadar muhalif yanlarım olsa bile herhangi bir bay ya da gay ilgi alanıma girmiyor, giremiyor...

amma ve lakin kadınların ağzı veya kalemi laf yapan erkeklere ilgisinin bir müddet sonra egemenlik kurma ve kalem erbabının anasından emdiği sütü burnundan getirme düzeyine gelmesinin sebeplerini bir türlü anlayabilmiş değilim.

tanıştığınız günlerde "ay ne güzel yazmışsın" diye başlayan cümleler zaman ilerledikçe "kime yazdın?, niye yazdın?" "
ben esmer miyim de esmer yazdın, gözlerim kahve değil ki" tarzına dönüşüyor. bir müddet sonra da sırf yazdıklarınız yüzünden hergün bitip tükenmek bilmez tartışmalar ve kavgaların içinde buluveriyorsunuz kendinizi.

iki kişilik birşeyin öznesi olmak yetmeyip olay herşeyin öznesi olmak haline çeviriliveriyor kadınlar tarafından. her kadın sizi kendi potasından eritmeye, kendi istediği biçime çevirmeye çabalıyor. özgünlüğünüz kalmıyor.

bazen de tam aksine, artık yazılanlar yüzünden öyle alıngan hale geliyor ki, "hiç birini üstüme alınmıyorum" diyerek kendini olaydan soyutlamaya çalışırken sizin onun için yazdıklarınızı da gözardı ediyor.


sonra bozduğunuz tövbenizi yeniden edip, müstakbel arkadaşınızın çıkaracağı yeni bir kavgaya kadar
arada bir kaç yazı daha yazabilirseniz yazıyorsunuz. yani ben anlamadım bu işi kadınlar hem ilham kaynağı, hem de romantizmin katili....mi?

not: tabi bu olayın bir de kadınlar cephesi var, ordan nasıl gözüküyor bilemiyorum.


Çok okunan yazılar