Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar
2012 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
2012 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yeni yıl hepimize girerken

8 yorum:
2013'de beni buralarda göremezseniz bilin ki "büyük ikramiye" bana çıkmıştır ve 17 yıllık internet maceramda 4 yıllık blog yazarlığı serüvenime artık nokta koymuşumdur.

Şaka bir yana, kaka öbür yana diyelim. Gerçekten artık blog yazmaktan herhangi bir haz almıyorum. Eh bu işler "ekmek parası" için de yapılmayacağına göre "hasbihal"imizin sonuna gelmişiz demektir.

Yeni yılda blog yazısı yazmayı düşünmüyorum işin özeti. Ama iki çift laf olsun diye yazdığım tweetlerim sayfamda akmaya devam edecek. Aforizma yumurtlamak madem artık moda, biz de "kısa cümleler" kurarak hayatımıza devam edelim.

Hepimizce bilindiği üzere, marifet biraz da "iltifata" tabidir. Zaten ben de blog aleminde bencileyin sergileyecek bir "hüner" kalmadığı düşüncesindeyim.

Ayrıca Maya'ların kıyamet kopacak yalanı da boş çıktığı için, (artık bir kaç yüz sene kıyamet kopmaz diye sevinmek yerine) aslolan "küçük kıyameti" koptu, kopacak varsayıp, kendimize çeki düzen de vermek lazım. Hani yaş aldı başını gidiyor.

Saçımdaki aklar, başka yerlere de sirayet etti, daha mı sanal alemde geyik muhabbeti canım. Bu kadar yetsin gari! diyorum işin özeti. "Her yıl-başını kutlamak yerine yaptığım vicdan ve cüzdan muhasebesinin beni getirip attığı "kıyı" şimdilik burası. Artık torun, torba sevme zamanı geldi de geçiyor...

O yüzden, şu gelen yeni yıl hepinize güzellikler getirsin efendim. Hoş, yeni yılı kutlamak gibi bir alışkanlığım yok ama geçen yıl "şehit haberleri" kazalar, belalar, "gittikçe agresif ve baskıcı olmaya kayan" idarecilerimiz sayesinde pek de iyi bir yıl oldu sayılmaz. O yüzden  insanların biraz moralle başlaması iyidir. Yeni yıla, aya, güne...

Aynı şeyler dünyamız için de geçerli. Bir çok ülkede hala kan, gövdeyi götürüyor. Zorla demokrasiye kavuşturulmuş ve kavuşturmaya çalıştığımız komşularımızla sorunlarımız sürüyor. Dünyadaki ekonomik krizden pek etkilenmese de ülkemizde yarın ne olacağı bilinmez. Dikkatli olmak lazım.

Amerika henüz uzaydan gelecek saldırılara karşı dünyayı korumaktan (jandarmalıktan) vazgeçmedi, İsrail kan akıtmaya devam ediyor, Pkk ölüp öldürüyor. Bizim başbakan ona buna kızıp arada bize de esip gürlüyor ama gelecek güzel günler, gelecek yeni nesiller için ümidvar olmak lazım.

"Güzel günler göreceğiz çocuklar. Güneşli güzel günler".  O yüzden hepiniz ilk başta ve daima sahibinize emanetsiniz. Çünkü o "neylerse güzel eyler."

Haa! Arada sırada, canınız sıkılıp da "Yahu bu adam vaktiyle neler yazmış acaba?" diye merak ederseniz, koskoca "
Tio Külliyatı" ne güne duruyor. Açın linkleri, tıklayıp, tıklayıp okuyun efendim.

Bir sürü blog yazısı, şiirler, makaleler, aforizmalar, geyik muhabbetlerini "ömrümden çaldığım zamanlarda" kendim ve sizler için ürettim, tükettim. Bana ayırdığınız kalbiniz kadar beyaz sayfaları böyle böyle kirlettim. Çekinmeyin, okuyun efendim.

Haa, o kadar blog yazdın çizdin, "modaya uyup" bir kitap bile bastırmadın İbram! diyorsanız; ben o işi 1987'de yapmış idim efendim. Ayrıca 2010'da dostlarla faydalı bir
kitap projesinde de yer almıştım.

Dahası var ama, sorsanız onu da "Google" olmazsa da bir kaç
hatırlı dost size söyler nasıl olsa.

Aman yaa! Ölümlü dünya. Bendeniz artık blog yazmak yerine, evimin arkasındaki bahçede "civciv-tavuk, domates-marul" yetiştirip, biraz hayvanat ve nebatat ile ilgilenip (Nebahat değil), toprakla haşır neşir olmak istiyorum.

Haydi size iyi seneler.
Seneye görüşürüz esprisi yapacaktım ki, bir baktım; yazı 2013'e sarkmış. 

Hoşçakalın.
2013'de beni buralarda göremezseniz bilin ki "büyük ikramiye" bana çıkmıştır ve 17 yıllık internet maceramda 4 yıllık blog yazarlığı serüvenime artık nokta koymuşumdur.

Şaka bir yana, kaka öbür yana diyelim. Gerçekten artık blog yazmaktan herhangi bir haz almıyorum. Eh bu işler "ekmek parası" için de yapılmayacağına göre "hasbihal"imizin sonuna gelmişiz demektir.

Yeni yılda blog yazısı yazmayı düşünmüyorum işin özeti. Ama iki çift laf olsun diye yazdığım tweetlerim sayfamda akmaya devam edecek. Aforizma yumurtlamak madem artık moda, biz de "kısa cümleler" kurarak hayatımıza devam edelim.

Hepimizce bilindiği üzere, marifet biraz da "iltifata" tabidir. Zaten ben de blog aleminde bencileyin sergileyecek bir "hüner" kalmadığı düşüncesindeyim.

Ayrıca Maya'ların kıyamet kopacak yalanı da boş çıktığı için, (artık bir kaç yüz sene kıyamet kopmaz diye sevinmek yerine) aslolan "küçük kıyameti" koptu, kopacak varsayıp, kendimize çeki düzen de vermek lazım. Hani yaş aldı başını gidiyor.

Saçımdaki aklar, başka yerlere de sirayet etti, daha mı sanal alemde geyik muhabbeti canım. Bu kadar yetsin gari! diyorum işin özeti. "Her yıl-başını kutlamak yerine yaptığım vicdan ve cüzdan muhasebesinin beni getirip attığı "kıyı" şimdilik burası. Artık torun, torba sevme zamanı geldi de geçiyor...

O yüzden, şu gelen yeni yıl hepinize güzellikler getirsin efendim. Hoş, yeni yılı kutlamak gibi bir alışkanlığım yok ama geçen yıl "şehit haberleri" kazalar, belalar, "gittikçe agresif ve baskıcı olmaya kayan" idarecilerimiz sayesinde pek de iyi bir yıl oldu sayılmaz. O yüzden  insanların biraz moralle başlaması iyidir. Yeni yıla, aya, güne...

Aynı şeyler dünyamız için de geçerli. Bir çok ülkede hala kan, gövdeyi götürüyor. Zorla demokrasiye kavuşturulmuş ve kavuşturmaya çalıştığımız komşularımızla sorunlarımız sürüyor. Dünyadaki ekonomik krizden pek etkilenmese de ülkemizde yarın ne olacağı bilinmez. Dikkatli olmak lazım.

Amerika henüz uzaydan gelecek saldırılara karşı dünyayı korumaktan (jandarmalıktan) vazgeçmedi, İsrail kan akıtmaya devam ediyor, Pkk ölüp öldürüyor. Bizim başbakan ona buna kızıp arada bize de esip gürlüyor ama gelecek güzel günler, gelecek yeni nesiller için ümidvar olmak lazım.

"Güzel günler göreceğiz çocuklar. Güneşli güzel günler".  O yüzden hepiniz ilk başta ve daima sahibinize emanetsiniz. Çünkü o "neylerse güzel eyler."

Haa! Arada sırada, canınız sıkılıp da "Yahu bu adam vaktiyle neler yazmış acaba?" diye merak ederseniz, koskoca "
Tio Külliyatı" ne güne duruyor. Açın linkleri, tıklayıp, tıklayıp okuyun efendim.

Bir sürü blog yazısı, şiirler, makaleler, aforizmalar, geyik muhabbetlerini "ömrümden çaldığım zamanlarda" kendim ve sizler için ürettim, tükettim. Bana ayırdığınız kalbiniz kadar beyaz sayfaları böyle böyle kirlettim. Çekinmeyin, okuyun efendim.

Haa, o kadar blog yazdın çizdin, "modaya uyup" bir kitap bile bastırmadın İbram! diyorsanız; ben o işi 1987'de yapmış idim efendim. Ayrıca 2010'da dostlarla faydalı bir
kitap projesinde de yer almıştım.

Dahası var ama, sorsanız onu da "Google" olmazsa da bir kaç
hatırlı dost size söyler nasıl olsa.

Aman yaa! Ölümlü dünya. Bendeniz artık blog yazmak yerine, evimin arkasındaki bahçede "civciv-tavuk, domates-marul" yetiştirip, biraz hayvanat ve nebatat ile ilgilenip (Nebahat değil), toprakla haşır neşir olmak istiyorum.

Haydi size iyi seneler.
Seneye görüşürüz esprisi yapacaktım ki, bir baktım; yazı 2013'e sarkmış. 

Hoşçakalın.

Çok okunan yazılar