Bugünkü şansınız :

  • AcıTan yemekler yenmez...
    20/05/2012 - 0 Yorum
    Hayat, herkes için güzellikler getirsin... Getirmeli de. Acı tatlı günleri olur insanın. Sever, sevdiklerini kaybeder... Bazen bir aşk acısıdır yüreği dağlayan, bazen bir trafik kazası. Bazen toplumsal yaralara yol açan depremler.... Mutfağınızda pişen yemekler acı olabilir. Acıyı sevebilirsiniz de. Ben pek sevmem gerçi (Adana'yı) saymazsak... Ama hayatınızda yeteri kadar acı göreceksiniz merak etmeyin. O yüzden kendi acılarınızı kendiniz üretmeyin. Kader, alınyazısı ve başa gelenler. Hep kötü yönleri ile hatırlanmaz. Hepimiz birbirimizin hayatında izler bırakırız.…

14 Şubat'ı Ölümsüzleştirmek




Mail atın, SMS gönderin, pasta, çiçek gönderin, ilginç bir hediye bulun, olmadı kalkın gidin, belinize bir kurdela bağlayın (denenmiştir) "sana en güzel sevgililer günü hediyesi benim" diye kendinizi armağan edin.

Sarılın, saçlarını koklayın, sahilde elele tutuşup gezin, yemeğe çıkın, konsere gidin, hiç olmadık bir yerde öpün, öpüşün, gönlünü alın da isterse dağa kaldırın, ister fındık fıstık yiyip birlikte bir film izleyin, isterseniz dokunup dansedin, ister başınızın üstünde taşıyın, ister bacak omza yapın.


Ne yaparsanız yapın 14 Şubat'ı ölümsüzleştirin. 13 Şubat'a kadar ihmal ettiğiniz sevdiklerini, sevgilinizi (hayatınızda bir değişiklik yaparak) daha çok sevdiğinizi gösterin. İş orda kalmasın, kıçınızı dönerek yatar hale gelmiş bir ilişkiniz varsa mesafeleri kaldırın, sorunları çözün, rutin hale gelen ilişkinize can, heyecan katın.

Birlikte daha çok vakit geçirin. Özleseniz de özletmeyin. Çünkü bir şekilde şuursuzca harcadığımız insan ömrü gerçek bir sevgiye yetmeyecek kadar kısadır.

Dünden iyi olsun herşey. Onun sevmediği bir huyunuz varsa değiştirin, kilo verin, sigarayı bırakın, günlük traş olun ya da kirli sakal bırakın. Kendinizden geçmeden ilişkiniz adına güzel bir adım atın. Yaraları sarın, kırıkları ekleyin, hatıraları tazeleyin. Yine yeniden aşık olun, onu kendinize daha beter aşık edin.

14 Şubat'dan sonra ilişkinizde en az 1 şey daha iyi yönde gelişsin. Bir dahaki 14 Şubat'da buna 1 şey daha ekleyin. Herşey iyiye güzele doğru evrilsin... İster kul olun, ister eş, dost, arkadaş, sevgili, sevdiğinize verebileceğiniz en güzel hediye "bizim için birşeyler yapıyorum" mesajıdır.
 Bunu asla unutmayın...
Bu yazıyı paylaş: :

0 yorum:

Yorum Gönder

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • Anılarınızı kaydedin, yoksa kaybedersiniz
    04/04/2017 - 0 Yorum
    Size bir akıllı telefon vb cihaz reklamı falan yapıyor değilim. Bilakis bu tip cihazların bir uyaran olarak var olduğu sohbetleri "hack"lediği kanısındayım. Hepimizin bir hayatı var. Bu hayatı paylaştığımız arkadaşlarımız, eşimiz, dostumuz, çocuklarımız, sevdiğimiz insanlar. Teknoloji ve sanayileşme çağında iş güç derken ancak evde baş başa kalabildiğimiz daha doğrusu öyle sandığımız insanlar. Oysa öyle mi? Günün yorgunluğu ile eve geldiğinizde telefonunuz peşinizi bırakıyor mu? Ya evde sizi açık bir televizyon karşılıyor olmasın. Bilgisayarınız gün boyu zaten sizinleydi ama…
  • Yaşadığınız bu hayat size armağandır. Ben de öyleyim.
    05/07/2012 - 0 Yorum
    Bu dünyaya gelmemiz başlı başına bir mucizedir. Onca sperm içinde en şanslısı olarak yumurtaya ulaşırsınız. Anne karnında büyümeniz, doğmanız ve ilk aldığınız nefes de başlı başına bir mucizedir. İnsan yavrusu canlılar içinde en savunmasız olandır. Büyümesi, ayağa kalkıp yürümesi yıllarını alır. Vahşi hayata bırakılsa neredeyse sıfır yaşama şansı vardır. Oysa bu küçük canlı kısa sürede inanılmaz gelişme gösterir. Fiziksel gelişiminden daha hayret uyandırıcı yanı zihni ve bunun sayesinde bedenine hükmetmesidir. Herhangi bir özrü yoksa yürümesi, el kullanma becerileri,…
  • Erbabı sorarsa, istediği cevabı alır
    28/08/2009 - 0 Yorum
    Arayan bulur diye bir şey var. Ne kadar bu millet adam olmaz diye yırtınırsa yırtınsın birileri yine de bu millet acayip adamdır efendim. İşini bilir işe gitmez. Saman altından su yürütür, belli etmez. Bir şeyi vatandaşın aptalca yaptığını sanıyorsanız, emin olun vardır altında bir cinlik, hinlik. Hatta hinoğlu hinlik. Tübitak'a fetva sormuş halkımız mesela. E güzide bir bilim kuruluşundan da fetva almayacak da nereden alacak. Diyanete de hardron çarpıtırıcısını sormuşlardır eminim. (o deney de fos çıktı ya.) Millet kafasına göre takılıyor, sanmayın. TÜBİTAK’a sevişerek…