Bugünkü şansınız :

  • Ağla be! Oğlum Osman
    28/10/2011 - 0 Yorum
    Önce Harry POTTER yıktı hayallerimizi, sonra SEZERCİK, HAVUÇ'da büyüdü eşek kadar adam oldu. Kaldık kahramansız derken. Eski zamanların çocuk kahramanlarının yerini doldurdu OSMAN. Hem de nasıl bir dolduruş o. Oynadığı dizi "Öyle bir geçer zaman ki" onun sayesinde bütün ratingleri alt üst ettiği yetmezmiş gibi, küçük kahramanı Osman da, bir çok insanın özellikle de kadınların yüreğini alt üst ederek. Hiç kimsenin sevgilisini Brad PİT'gillerden sakınmasına gerek yok, OSMAN yetiyor. Bütün kadınların dilinde varsa, yoksa Osman. Onun gibi bir evladım olsun cümle aleme borcum…

Ortada sandık sendromu hakkında


Hiç kendinizi Çağla ŞİKEL'in yediği tostun arasındaki içi geçmiş kaşar gibi hissettiğiniz oldu mu? Ya da yükü ağır gelmiş terazi gibi kendinizi kötü hissettiğiniz oldu mu? İşte o durumlardayım bu aralar.  Hayatta en zor şeylerden biri insanlar arasında kalmak, iyi niyetinizi bir türlü izah edememek, herkesin gönlünü yapmak isterken ne İsa'ya ne de Musa'ya yaranabilmektir. Ben buna kısaca "ortada sandık sendromu" diyorum.

Ortada sandık sendromu yaşamanıza sebep olan olaylar genelde şöyle gelişir. Çok sevdiğiniz iki dostunuz, akrabanız vardır ve birbirleri ile geçinemezler, eften püften yere tartışır kavga ederler. Siz de bu duruma fazlasıyla üzülür ve ortamın düzelmesi için araya girersiniz. Zaten ne olursa işte o zaman olur, beyninizin sitildiği yetmez, bir de gereksiz yere dert sahibi olursunuz.
Elalemin derdi beni mi gerdi? diyemediğiniz içinde olay döner dolaşır size kaçar.

Uyardığınız dostlar sizi azarlar, hatta doğruyu söylediğiniz için size küserler. Sinir ve üzüntü içerisinde "
aklımı siteyim" derken bulursunuz kendinizi. Ayrıca bir bakarsınız, aralarını bulmaya çalıştığınız insanlar "can ciğer kuzu sarması" modunda birlikte geziyorlar.

Sen iki insan arasında ip cambazı gibi, gide gele arabulmaya çalış, sonra bir bak birbirleri ile konuşmamak adına ölüm orucuna girenler, sarmaş dolaş birbirinde oruç açsın. Ara bulmak isterken,
istenmeyen adam durumuna düşmek hiç hoş olmuyor valla. En iyisi araya hiç girmemek, ne haliniz varsa görün demek sanırım.

Yürüyün be kardeşim, sizle mi uğraşıcam. Küsen küser, kalan sağlar bizimdir. Bundan sonra hali ahvalimiz budur.
Bizi beğenmeyen küçük kızını vermesin. Aaaa...
Bu yazıyı paylaş: :

0 yorum:

Yorum Gönder

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • Tak, tak, tak....
    20/06/2010 - 0 Yorum
    Dünyada aynı zamanda hem bu kadar kafa ütüleyici , hem de bu kadar iç gıcıklayıcı bir ses daha var mıdır bilmem. Kapatın gözlerinizi ve sesi dinleyin. Koridorda etekleri zil takmış bir kadın yürüyor. Tahminen uzun bacaklı, yüksek ve ince topukları, kırmızı ayakkabıları ve elbisesi ile iç gıcıklayıcı bir güzellik. Yüzünde hoş bir gülümseme tak, tak, tak. Bir özgüven ki, değme gitsin. "At gibi karı" sözünün hakkını verir bir kadın hem de. Göğüs dekoltesini üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyorsunuz. Şimdi gözlerinizi kapatıp havaya yayılan parfüm kokusunu hissetmeye hazırsınız.…
  • nereye sakladınız paraları?
    19/01/2010 - 2 Yorum
    şu ekonomik krizle ilgili bir türlü algılarımız barışmıyor dostlarla. az buçuk ekonomiden çakmama rağmen (sınıf tekrarlarımı saymazsam) krizin aklıma getirdiği bir nasrettin hoca fıkrasıyla bir zeki-metin diyalogundan ötesi değil. hoca sormuş: sizde yağ un şeker var mı ? VAR ~o zaman neden helva yapıp yemiyorsunuz bre melunlar. zeki-metin ikilisinden birisi şöyle diyordu: ~bir tek para yok. ~e.. o küçük bir sorun... ekonomik krizde birden ortadan kaybolan tek şey para. ne işçiler havaya uçtu, ne hammadde tükendi, ne de patronlar üretimden vazgeçti. sadece bir zamanlar üstüne…
  • Şemsiyye bile olamayacak adamlar
    26/08/2009 - 0 Yorum
    Okumak için Ramazan Pidesi'ne tıklayın