Translate et kazı yanmasın
Bugün koluma bir kuş pisledi. Ben de bilet almak yerine kolumu yıkamak için lavaboya gittim, ben de oraya pisledim, derken her zamanki gibi türkün aklı helada devreye girdi. Aklıma düşenleri paylaştım. Buyrun okuyalım.
Bence fazla uzun sürmez google gtalk üzerinden farklı dildeki arkadaşlarınızla sohbet imkanı sunacak gibi geliyor. Bu devrim niteliğinde bir şey olur, iş görüşmeleri dahil ticaret her alanda kolaylaşır ama bence biz türkler önce ve daima herşeyi olduğu gibi bunu da kız arkadaş arayıp, bulmakta kullanırız.
Şu sıralar bir kaç arkadaşım ingilizce öğreniyor, özendim ben de kendi kendime öğrenim şunu dedim. izlediğim x filmler ve altyazılar sayesinde geldiğim nokta yadsınamaz. telaffuzu beceremesem de bu işi kotarıyorum.
Özetlersek; ingilizce öğrenme olayı benim acımdan
suck la fuck / ya da lick ile dick arasında gidip geliyor diyebiliriz.
Sanırım tercüme olayının en zor yanı deyimleri çevirmek. ciddi bir bilgi birikimi ya da deyimler sözlüğü gerektiriyor. broken my water'in wet pussy'e denk geldiğini başka türlü nereden bileceksiniz.
Bazen tercümeler öyle beceriksizce yapılıyor ki bir çok edebi eseri okunamaz hale getirebiliyor. Bu yüzden edebi metinleri kesinlikle edebiyatçılar çevirmeli bence .
Mesela bunu en iyi google translate ile oynarken görebiliyorsunuz. Aynı anda iki translate sayfası açın. birinde ingilizceden türkçeye çevirdiğiniz bir metni diğerinde türkçeden ingilizceye çevirin bakın ne komik şeyler çıkıyor ortaya.
Yine de teknolojinin geldiği aşama açısından güzel bir gelişme google translate. Beğenerek kullanıyorum.
Son söz olarak;
Görelim bakalım teknoloji cini insanları dünyanın öbür ucundaki insanlarla yakınlaştırayım derken, daha ne kadar yanıbaşlarındaki insanlardan fersah fersah uzaklaştıracak...
Yazar
The İbrahim Ortaç (e.b)
:
14.5.11
Etiketler
kaz gelecek yerden hukuk esirgenmez,
sen çevirmezsen ben çevirmezsem kim dolap translate edecek

Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
- 28/03/2012 - 0 Yorumİnsanın adı çıkmaya görsün. Kötüsü berbat bir şey Allah korusun da iyisi de duruma göre çok da iyi bir şey olmayabiliyor. İşte Amerika'nın 11 Eylül'ü Türkiye'nin 12 Eylül'ü var. Benin neyim eksik di mi? Kimin kızından neyim kısa. The İbrahim Ortach'ın da 12 Ekim'i var bu günden sonra: Sabah keyifli uyandık. Pazartesi sendromundan eser de yok. Ancak işe gelene kadar. Geldik...Yine anormal bir durum sayılmaz. Sadece adres şaşıran çaresiz insanların çare türbesi olacağımız bir günmüş... 1- İmam Efendi cemaatle mahkemelik olmuş ama sonrasında affetmiş. Davasını geri çekecekmiş. Dilekçe…
- 12/06/2009 - 0 YorumSanal alemin hit canavarı ve röntgen mütehassısı Siminya gizli gizli güzel yazılar yazmasının cezasını grand father tarafından "güzel yazma defterine o kadar para verdik ne hale çevirmişsin diye güzelce bir sopa yiyerek çekti".Bi süre kendine gelemeyen Siminya'yı, yağcı yorumcular saz ekibi kısa sürede kendine getirmekte gecikmedi. Sen bizim canımızsın, balımızsın, sen olmazsan tüm bloglar kapalı kalsın tarzında yapılan yorumlara ilaveten yazarımız Gossip İbram'ın cep telefonuna geçtiği "SüperSiminya çabuk bi halt ye, dedikodu dünyasının sana ihtiyacı var" mesajı da eklenince…
- 24/09/2011 - 0 YorumElim kalem tuttuğu, sanatçı bi yönüm olduğu halde oldum olası 3 grup insana imrenirim, kıskanırım. Romancılar, Besteciler ve Yönetmenler. Romancıları kıskanırım, çünkü onlar kadar bir hayatı, bir devri, ne hayal etmeyi ne aktarmayı becerebilirim. Yazdıklarım ya AN'ları anlatır ya da küçük birer öykü olabilir ancak. Zihnim sayfalarca yaşanmışlığı ya da kurguyu tutup, aktarmaya yetmez. Bestecileri kıskanırım, çünkü az çok şiirle haşır neşir olsam da, kendi kendime mırıldansam, bazen bundan iyi güfte olurdu desem de müzik yeteneğim yok, bir enstroman çalamam. Sesleri o denli…
0 yorum:
Yorum Gönder
Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.