Bugünkü şansınız :

  • The İbrahim Ortach
    16/01/2010 - 0 Yorum
    Bloggere ilk girişimde kendime blogla birlikte bir de yeni nüfus kağıdı çıkarttım. Yoldan geçerken gördüğüm bir market arabasının üstünde yazıyordu Ortaç diye. Kapıdan işyerine giren kahveci çırağına da adını sordum İbrahim dedi. Böylece doğdu İbrahim Ortaç... İlk başlarda benimle tanışanlar "kim lan bu - böyle blogger adı mı olur" demiş de olabilirler ama zamanla yazım tarzım beğenildi sanıyorum. Çünkü sanal bir kimliğimin yanında samimi duygu ve düşüncelerimi aktardım size. Tabi ki mizahi bir üslubla. Mesela bunun bir anlamı var mı bilmiyorum ama bir süredir adım bloxoo'nun ilk…

Tadı damağında kalır sevdaların (*)


-cefakar kadınlarımız için-

Daha doğmamışsın…
9 ay 10 günü beklemezler. önce aklını sonra seni ayırırlar annenden. sezeryan….
ana kucağına şöyle bir koklatırlar. sonra hoop elden ele…

arkasından çalışan annedir bahanesiyle önce sütten keserler… mama ile avunursun
yetmez doğum izni biter annenin, bir bakıcının kucağına atılıverirsin
sen sevgiye hasret, ana baba güvenlik kameralarıyla sever uzaktan en fazla sevse sevse seni.
az büyürsün babanın paçasına yapışırsın, annenin eteğine..
hepsinin işi gücü olur, yorgun gelirler eve.. sana kalmaz zamanlar..
azıcık büyür de abla olursan bu kez tamamen itilirsin bir kenara köşeye

ergenlik gelir çatar. serpilirsin, güzelleşirsin…
çocuksu kıyafetlerin terkeder önce seni. eteğinin boyuna, sesinin tonuna gelir kısıtlamalar.

seversin bir delikanlıyı, kıyıda köşede buluşursun… eyvah abim.. .eyvah babam.
dersini çalış, aklını başına topla derken hayat acımasız
sınıfın afillisi alıverir elinden sevdiğini…

üniversite yılları, flört, aşk, sevdalar…
ya kör bir kurşun, ya trafik kazası ya da trajik bir terkediliş öyküsü

sen çok güzelsin, çok iyisin ama
birileri bekâretinin nöbetçisi, diğerleri fırsat bekçisi…
istedim de vermedin diyemez mertçe, usulca terkederler seni…

saklanırsın, saklarsın kendini sevdiğine
“hayırsızın biriydi fikrimce”lerden uzak beklersin beyaz atlı prensini
günler geçer, vakitler tükenir ve kapıyı çalana razı gelirsin belki de…

hani aşk kör kurşunu ile vurmamışsa bir köşede gafil avlayıp seni.
şanslısın, bir töre kurşununa gitmemişsin, elini tutacak bir ele imza verip evlenmişsin

önce tv çalar sevdiğini, bitmek bilmez maç yorumları
sen pembe dizilerine sığınırsın memleketimin...

sonra annelik… hamilelik….
eve geç gelmeler, uçan kuşa yan bakmalar…
ayrı dünyalar, ayrı yastığa baş koymalar, yıllarca köşe yastığı muamelesi….
sonra şiddetli veya şiddetsiz geçimsizlik…

ayrılırsın…
ayrılabilirsen. içinde yarım günlerin kapanmamış yaralarıyla…
günlerce aylarca süren içine kapanmalar. dünyaya küsmeler.

belki bir gün razı geldiğin bir yasak aşk, bir gönül macerası, ötekilik
saklı vakitler, beni şu saatte arama, bu telefondan sorma…
seni çok seviyorum ama… lar

ola ki ecel gelir… eşini, sevdiğini, aşkını ecel ayırır…
sarılıp ağlayamazsın, öpüp okşayamazsın ölüsünü bile…
sen yıkayamazsın (oysa ne çok yıkamışsındır)
sen saramazsın (oysa ne çok sarmışsındır)
ve bir zamanlar onu başka bir kadının koynuna koyduğunu bilsen bile
yine bir kadın olan toprağın koynuna sen koyamazsın…

çünkü yazgındır bu senin, kadındır senin adın
ve tadı damağında kalır hep sevdaların…
bu dünyaya geldin yarım,
kaldın yarım…


(* tio'dan empati denemeleri - http://ebruliaksamlar.blogspot.com - leyla)
Bu yazıyı paylaş: :

0 yorum:

Yorum Gönder

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • Yok böyle bir hadis, Niyazi Amca
    02/09/2009 - 0 Yorum
    Okumak için Ramazan Pidesi'ne tıklayın
  • Erken geldiğim için, özür dilerim sevgilim
    17/02/2011 - 11 Yorum
    Affedin kızlar bu benim kusurum. Anlamadığım şeyler var. Zaman çabuk geçmiş. Ancak ucundan yakalamışız blog alemini. Uyum zorluğu yaşıyorum. Bakıyorum da bloglarda Alman'a verdim, Yunanla işi pişirdim türü yazılar var. Ayıplamıyorum. Gönül konacağı yeri kendi seçer, biliyorum. Bunları bizim kızlar mı yazıyor? Oh my god! diyorum. Ee. benim gibi aklı evvel zamanda kalanlar bu şoku atlatamıyor haliyle. Biz ki "helga OH! dedi" ve Hans evlenmek için kamışı kestirip müslüman oldu" haberleri ile büyümüş bir ırkın ahfadıyız. Bize değen bi yer yok ama neden kendimi tuhaf hissediyorum…
  • Hayatı roman olamamış kadınlar -Aliye
    29/09/2011 - 0 Yorum
    Herkes kendi yaşadığı acıyı bilir. Kaderdir, yazgıdır ama bana kalsa şiddet suçlarına en ağır cezalar verilmeli ve can alanın canı alınmalı derim. Münevver KARABULUT olayını hatırlarsınız. Bir genç kız çığlık ata, ata öldürüldü ve cesedinin kolu bacağı kesilerek, çöpe atıldı. Buna benzer başka olaylar ve başka acılar da var. Sevdiği, seviştiği kızın cesedini havalandırma boşluğundan atandan, töre diye kızını, torununu tavuk kümesinin altına gömen insanlara kadar ne olaylar yaşandı bu ülkede. Mağduru hep kadınlar olan, baskı şiddet gören, ölen, öldürülen hayat hikayeleri yaktı…