tuu yazıklar olsun sana be Hadise!

esef le kınıyorum... yazıklar olsun diyorum sana hadise... bütün blog yazarları furyasına ben de katılıyorum. tuuuu kaka!.. Hadise..

neydi o sarkık göbek canım, neydi o kırmızı donlu dansöz kıyafeti....
yazıklar olsun sana. sen kadınlarımızın 90 60 90 ve göbeksiz olduğunu bilmez misin
formunu korumayıp bizi dünyaya rezil ettin. bir de bağışıklık sistemin bozulmuş muş. yazık sana, biz seni bu günler için mi yetiştirdik?

sen ki eurovision u kazansan ekonomik kriz bitecekti. yoksulluk işsizlik kan davaları faili meçhul cinayetler. herşey bitecekti. bitemedi senin yüzünden. yazıklar olsun sana be hadise!

sen ki her biri kendi çapında dünya birincisi futbol takımlarımızın gururu ile oynadın.
biz avrupayı titreten kanunilerin, baltacıların torunlarıydık. sen rusyadan bir birincilikle bile dönemedin. tuu yazıklar olsun.

sen ki her birisi ilkokuldan beri sınıfının birincisi, her biri öss şampiyonu. blog yazarlarımızın gururunu incittin. sen ki her biri dünya güzeli kızlarımızın umutlarını küstürdün. şu bloggerlerimizin çektikleri acılara bir bak da kendinden utan. ah hadise ah.. yaktın bizi!

iki paralık ettin dünyadaki itibarımızı. işkence listelerinde olmayan adımıza leke sürdün.
kadına yönelik şiddet senin yüzünden başlayacak yine. sokak hayvanları, senin yüzünden telef edilecek ilk defa. senin yüzünden çocuk ölümleri yine artacak ülkemde. senin yüzünden işsiz kalan insanlar intihar edecek. yazıklar olsun sana be hadise!

her yıl spordan, müziğe her dalda birincilik kazanmaya, her yıl yeniden dünya ve avrupa şampiyonu olmaya, her yıl yeni bir teknolojik buluş yapmaya. her yıl okşanmaya, pohpohlanmaya alışık gururumuzu kırdın.

senin yüzünden göbek dansımız iki paralık oldu. senin yüzünden artık turistler şiş kebap rakı istemeyecek. senin yüzünden göbeğimizi ve donumuzu herkese göstermeye utanacağız artık. yaktın bizi be hadise!.

şu bloglara bir bak. bütün dünyanın ilgiyle okuduğu her biri kendi çapında nobel sahibi bloggerlerimiz nasıl üzgün. kazansan başka türlü yazarlardı ama; zaten hepsi de biliyorlardı senden birşey olmayacağını. zaten hepsinin fiziği de senden güzeldir eminim.

sen ki; dünyanın en büyük 3. ekonomisi. en gelişmiş en çağdaş 3 ülkesi arasında gösterilen,
insan hakları şampiyonu bir ülkenin; eurovizyonda ikincilikden aşağı derecesi olmayan bir ülkenin gururunu incittin, bizi adam gibi temsil edemedin be hadise!

yazıklar olsun sana bizi birincilikten ettin.senin yüzünden 4. olduk be hadise
ah ulan hadise! yazık sana, tuhhh sana. bizi cümle aleme rezil ettin!

hamiş:
sahi 5nci kimdi ingiltere mi? / fransa ve almanya nerdeler gören oldu mu?

esef le kınıyorum... yazıklar olsun diyorum sana hadise... bütün blog yazarları furyasına ben de katılıyorum. tuuuu kaka!.. Hadise..

neydi o sarkık göbek canım, neydi o kırmızı donlu dansöz kıyafeti....
yazıklar olsun sana. sen kadınlarımızın 90 60 90 ve göbeksiz olduğunu bilmez misin
formunu korumayıp bizi dünyaya rezil ettin. bir de bağışıklık sistemin bozulmuş muş. yazık sana, biz seni bu günler için mi yetiştirdik?

sen ki eurovision u kazansan ekonomik kriz bitecekti. yoksulluk işsizlik kan davaları faili meçhul cinayetler. herşey bitecekti. bitemedi senin yüzünden. yazıklar olsun sana be hadise!

sen ki her biri kendi çapında dünya birincisi futbol takımlarımızın gururu ile oynadın.
biz avrupayı titreten kanunilerin, baltacıların torunlarıydık. sen rusyadan bir birincilikle bile dönemedin. tuu yazıklar olsun.

sen ki her birisi ilkokuldan beri sınıfının birincisi, her biri öss şampiyonu. blog yazarlarımızın gururunu incittin. sen ki her biri dünya güzeli kızlarımızın umutlarını küstürdün. şu bloggerlerimizin çektikleri acılara bir bak da kendinden utan. ah hadise ah.. yaktın bizi!

iki paralık ettin dünyadaki itibarımızı. işkence listelerinde olmayan adımıza leke sürdün.
kadına yönelik şiddet senin yüzünden başlayacak yine. sokak hayvanları, senin yüzünden telef edilecek ilk defa. senin yüzünden çocuk ölümleri yine artacak ülkemde. senin yüzünden işsiz kalan insanlar intihar edecek. yazıklar olsun sana be hadise!

her yıl spordan, müziğe her dalda birincilik kazanmaya, her yıl yeniden dünya ve avrupa şampiyonu olmaya, her yıl yeni bir teknolojik buluş yapmaya. her yıl okşanmaya, pohpohlanmaya alışık gururumuzu kırdın.

senin yüzünden göbek dansımız iki paralık oldu. senin yüzünden artık turistler şiş kebap rakı istemeyecek. senin yüzünden göbeğimizi ve donumuzu herkese göstermeye utanacağız artık. yaktın bizi be hadise!.

şu bloglara bir bak. bütün dünyanın ilgiyle okuduğu her biri kendi çapında nobel sahibi bloggerlerimiz nasıl üzgün. kazansan başka türlü yazarlardı ama; zaten hepsi de biliyorlardı senden birşey olmayacağını. zaten hepsinin fiziği de senden güzeldir eminim.

sen ki; dünyanın en büyük 3. ekonomisi. en gelişmiş en çağdaş 3 ülkesi arasında gösterilen,
insan hakları şampiyonu bir ülkenin; eurovizyonda ikincilikden aşağı derecesi olmayan bir ülkenin gururunu incittin, bizi adam gibi temsil edemedin be hadise!

yazıklar olsun sana bizi birincilikten ettin.senin yüzünden 4. olduk be hadise
ah ulan hadise! yazık sana, tuhhh sana. bizi cümle aleme rezil ettin!

hamiş:
sahi 5nci kimdi ingiltere mi? / fransa ve almanya nerdeler gören oldu mu?

Çitlenbik

ne haşlanmış yumurta severim
ne üfleyerek yemeyi
herhangi bir yemeği

dudaklarımı yakan
ince belli bardakça çay
kokusuyla tadıyla dem

ay! sıcak denilince
bir tek seni bilirim ben

bir de;
fırından taze çıkmış pidem...

*
hamiş: baktığın camların buğusundayım.

ne haşlanmış yumurta severim
ne üfleyerek yemeyi
herhangi bir yemeği

dudaklarımı yakan
ince belli bardakça çay
kokusuyla tadıyla dem

ay! sıcak denilince
bir tek seni bilirim ben

bir de;
fırından taze çıkmış pidem...

*
hamiş: baktığın camların buğusundayım.

ben şekersiz alayım canım

her şeyde bir abartı, bir abartı.
sanırsın blog aleminde edebiyat fırtınası esiyor.

:

~çok tatlısın

pek güzelsin

etkileyici

muhteşem
böyle güzel yazı yazanı görmedim
müthiş, fevkalade

aman da aman hanimiş benim tosunum hesabı.

bu kadar abartmaya mecburmuyuz herşeyi
eli klavye tutanımız yazıyor işte

~ben şekersiz alayım canım...

her şeyde bir abartı, bir abartı.
sanırsın blog aleminde edebiyat fırtınası esiyor.

:

~çok tatlısın

pek güzelsin

etkileyici

muhteşem
böyle güzel yazı yazanı görmedim
müthiş, fevkalade

aman da aman hanimiş benim tosunum hesabı.

bu kadar abartmaya mecburmuyuz herşeyi
eli klavye tutanımız yazıyor işte

~ben şekersiz alayım canım...

gözüm kapalı öperim

ne büyük bir iddia. şahsen ben yapamam. en azından bir kaşımı kaldırıp bakarım kirpiklerim arasından. öyle ya kimi öpüyoruz. güzel midir, çirkin midir. erkek midir, dişi midir?

evvel zaman masallarından veya derviş baba öykülerinden kalma günleri saymazsak kimse kimseyi gözü kapalı öpmez gibime geliyor. tabi tineri çekip yaşlı komşusuna tecavüz eden hayvanları hesaba katmazsak.

o zaman beğeniyi oluşturan ne. objeleri kafamızda iyi güzel çirkin diye tanımlıyor sonra beğenimizi zaman içerisinde oluşturuyoruz. hani tarzan gibi uzak ormanlarda maymunların yetiştirdiği biri olsak cinsel tercihimiz ne olurdu acaba?
sadece öpmek açısından olaya bakıp bir kuram geliştirecek olursak:

bazı insanların slikon dudak merakı bu içgüdüsel maymun iştahından mı geliyor acaba.
slikonlu koca memeleri de freud a bağladık mı. tamam olay budur diyebilir miyiz?
güzellik kraliçesi seçilen kızlar nasıl öpüşür mesela bileniniz var mı? öpmek derken tabi ki sarılıp, kucaklayıp öpmeyi kasdetmiyorum. şöyle adam gibi öpmek...

sahi bir güzellik yarışmasında jüridekilerin gözlerini bağlayıp yarışmacıları teker teker öptürseler, (araya karışık birkaç çirkin atıp) birinci kim gelirdi acaba?
kediyi öldüren merak derler ya:)

ne büyük bir iddia. şahsen ben yapamam. en azından bir kaşımı kaldırıp bakarım kirpiklerim arasından. öyle ya kimi öpüyoruz. güzel midir, çirkin midir. erkek midir, dişi midir?

evvel zaman masallarından veya derviş baba öykülerinden kalma günleri saymazsak kimse kimseyi gözü kapalı öpmez gibime geliyor. tabi tineri çekip yaşlı komşusuna tecavüz eden hayvanları hesaba katmazsak.

o zaman beğeniyi oluşturan ne. objeleri kafamızda iyi güzel çirkin diye tanımlıyor sonra beğenimizi zaman içerisinde oluşturuyoruz. hani tarzan gibi uzak ormanlarda maymunların yetiştirdiği biri olsak cinsel tercihimiz ne olurdu acaba?
sadece öpmek açısından olaya bakıp bir kuram geliştirecek olursak:

bazı insanların slikon dudak merakı bu içgüdüsel maymun iştahından mı geliyor acaba.
slikonlu koca memeleri de freud a bağladık mı. tamam olay budur diyebilir miyiz?
güzellik kraliçesi seçilen kızlar nasıl öpüşür mesela bileniniz var mı? öpmek derken tabi ki sarılıp, kucaklayıp öpmeyi kasdetmiyorum. şöyle adam gibi öpmek...

sahi bir güzellik yarışmasında jüridekilerin gözlerini bağlayıp yarışmacıları teker teker öptürseler, (araya karışık birkaç çirkin atıp) birinci kim gelirdi acaba?
kediyi öldüren merak derler ya:)

soy un

baştan yanlış anlamayı önlemek için erotik içerik derdine düşmüşlere diyelim ki bu soyun o soyun değildir birader. hani cibilliyetin derler ya, sopunu, dedenii kasdediyor kelime yani...

hani birilerinin paşa dedeleri olur ya mısırda oturan.
reenkarnasyona inanıp işi o kadar abartmayı kendine yediremeyenlerimizin övündüğü sülale. bir zamanlar oralarda yaşamış yakınlarımız yani.

hepimiz adem'den geldiysek neyin derdine düşmüşüz o başka bir muamma. sıcak ülkelere gidip zenci'ren kardeşlerimizle soğuk ülkelere gidip sarış'kan olan anglo sekson (pardon sakson) güzelleri arasında soy sop, nesep açısından bir fark yok yani anlıyacağınız.
üstelik işi darwine bağlarsak hepimiz alık'tan (pardon balıktan) geldik. mesela ben eskiden lüferdim internet icad olunca önceleri sazan şimdilerde alabalık ve kefal olarak takılıyorum.

bu soy sop işini her aşamada bir güzelliğe bağlayan kardeşlerimiz soy-adları ile de övünmeyi ihmal etmezler dul-kadriye oğulları veya mirasyedigiller diye övünülecek soyadları da var mıdır bilinmez de bu işin esası neticede soyadı kanununda "seç bakalım" a dayanır. üstelik senin dedenin yerine soyadı seçen nüfus memurları ve sen ne söylersen söyle yanlış yazan katip arzuhalim yaz yare şöylegiller kısmı ayrı muamma..

bir de işi dedesinin sakalına ninesinin örtüsüne bağlayancıgiller var. vahim bir vakıa olarak dedem 3 kere hacıya gitmiş, ninem başını örterdiciler yani. bastırılmış bir suçluluk ve eziklik psikolojisi ile hareket ettiklerini düşündüğüm bu kişilerin dedeleri sakalsız, nineleri başı açık olsa sanki "tu kaka" olacaklar. kendi düşünceleri ile çelişen bir durum. savunmaya gerek yok, bir o kadar da baştan yanlış.

sahi bir de çok meşhur olan eski adıyla seyyid'lik türkçe açılımıyla soyunu peygamber sülalesine dayandırma geleneği var ki ankaradan öteye geçtin mi her iddiacının sülalesinde bulursun bunu. e haksız da değiller hepimiz adem'den.

oysa insan kendi adam olmalı önce.
bana ne senin soyundan sopundan diye başlayacağım ayıp olacak. önce sen kalıbını doldur. kenarlarda boşluk kalmasın. iyi insan olmak için akıl veren vermiş, mektep açıp okutmuşlar ama bir işe yaramamışsa soyun ya da donsuz gez ne işe yarar...

ben bu satırları yine kime kızıp da yazdım sayın okuyucu...
vardır senin de çevrende böyleleri.
en iyisi onlar soy unsunlar biz giyinik kalalım insanlık urbasıyla...

baştan yanlış anlamayı önlemek için erotik içerik derdine düşmüşlere diyelim ki bu soyun o soyun değildir birader. hani cibilliyetin derler ya, sopunu, dedenii kasdediyor kelime yani...

hani birilerinin paşa dedeleri olur ya mısırda oturan.
reenkarnasyona inanıp işi o kadar abartmayı kendine yediremeyenlerimizin övündüğü sülale. bir zamanlar oralarda yaşamış yakınlarımız yani.

hepimiz adem'den geldiysek neyin derdine düşmüşüz o başka bir muamma. sıcak ülkelere gidip zenci'ren kardeşlerimizle soğuk ülkelere gidip sarış'kan olan anglo sekson (pardon sakson) güzelleri arasında soy sop, nesep açısından bir fark yok yani anlıyacağınız.
üstelik işi darwine bağlarsak hepimiz alık'tan (pardon balıktan) geldik. mesela ben eskiden lüferdim internet icad olunca önceleri sazan şimdilerde alabalık ve kefal olarak takılıyorum.

bu soy sop işini her aşamada bir güzelliğe bağlayan kardeşlerimiz soy-adları ile de övünmeyi ihmal etmezler dul-kadriye oğulları veya mirasyedigiller diye övünülecek soyadları da var mıdır bilinmez de bu işin esası neticede soyadı kanununda "seç bakalım" a dayanır. üstelik senin dedenin yerine soyadı seçen nüfus memurları ve sen ne söylersen söyle yanlış yazan katip arzuhalim yaz yare şöylegiller kısmı ayrı muamma..

bir de işi dedesinin sakalına ninesinin örtüsüne bağlayancıgiller var. vahim bir vakıa olarak dedem 3 kere hacıya gitmiş, ninem başını örterdiciler yani. bastırılmış bir suçluluk ve eziklik psikolojisi ile hareket ettiklerini düşündüğüm bu kişilerin dedeleri sakalsız, nineleri başı açık olsa sanki "tu kaka" olacaklar. kendi düşünceleri ile çelişen bir durum. savunmaya gerek yok, bir o kadar da baştan yanlış.

sahi bir de çok meşhur olan eski adıyla seyyid'lik türkçe açılımıyla soyunu peygamber sülalesine dayandırma geleneği var ki ankaradan öteye geçtin mi her iddiacının sülalesinde bulursun bunu. e haksız da değiller hepimiz adem'den.

oysa insan kendi adam olmalı önce.
bana ne senin soyundan sopundan diye başlayacağım ayıp olacak. önce sen kalıbını doldur. kenarlarda boşluk kalmasın. iyi insan olmak için akıl veren vermiş, mektep açıp okutmuşlar ama bir işe yaramamışsa soyun ya da donsuz gez ne işe yarar...

ben bu satırları yine kime kızıp da yazdım sayın okuyucu...
vardır senin de çevrende böyleleri.
en iyisi onlar soy unsunlar biz giyinik kalalım insanlık urbasıyla...