Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar
fantezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
fantezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sus lan, içimdeki abazan

3 yorum:

Otelin lobisi..

daha önce onu nasıl görmemişim. herhalde odasından indi... yoksa kapıdan içeri girerken görürdüm mutlaka. yalnız mı acaba? olsa olsa bir toplantı için gelmiştir ben gibi. yanına yaklaşıp, havadan sudan bahsetsem, ardından birşeyler içmeyi teklif etsem. sonra odamda minibar var diye yukarı davet etsem. gelir mi ki?

-gelir, gelir. sendeki karizma kimde var da gelmicek. akşama götürürsün bunu sen kesin(sus ulan içimdeki ayı)
-aslında genç, alımlı, hoş ve rahat giyimli bir kadın.. /yollu mu lan yoksa bu! (sus lan içimdeki abazan)
-fiziği de oldukça düzgün. bacaklarda bacak hani! /safi et, but, göğüs, kanat. (sus lan içimdeki deve).
-buğday teni... henüz yanmamasına rağmen esmer güzeli gibi gösteriyor onu. /Ah bir de bunun derisi soyulmuşunu göreceksin ki. Pul pul soyarım inan! (sus lan içimdeki hayvan)
-dizkapaklarının üstünde hafif yırtmaçlı eteği.... duruşu, oturuşu, tavırları.. /Hemen yanına parketsem şimdi... O bacaklar var ya, o memeler... (şşşşt... çek elini lan içimdeki hipopotam)

Şey bana mı gülümsüyor yoksa?
Öyle ya yarım saattir kesişiyoruz. Neredeyse kesişmedik bir yerimiz kalmadı. Kesişe kesişe, keşişlere döndük be... Gel mi diyor şimdi bu. Kaşı gözü de oynuyor baksana. Yoksa azıcık sinirli mi bana mı öyle geldi. Yok yok bu hatun bana kesildi resmen..

-Hadi odamıza çıkalım canım..
-Kim, ben mi,? / Üfff çıkalım tabi yavrum (hanmpfendi yani-kibar olalım), çıkalım.
Hatta tırman de dış cepheden tırmanalım. Ulan asansörü bırakıp merdivenlerden yürüsek, hem belini tutmak, /poposuna ellemek için bir bahanem olur di mi?... (oluruna bıraktım seni, içimdeki kıro.)
.........................
Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum.
Birlikte merdivenleri çıktık. Romantik bir şekilde elim hatunun belinde tam odanın kapısını açmak için kartımı sokuyordum ki; bir el koluma dokundu hafifçe.
-A.. ne zaman alt kata indik lan? Niye ayakta duruyor şimdi bu? Ne zaman kalktı masadan, ne zaman yanıma geldi. Yine güzel bir kadına bakarken, dalıp gittim değil mi. Off ulan off...

Küçük bir not iliştirdi elime, hafifçe parmaklarıma dokunarak ve merdivenlere yöneldi, çıkmaya başladı. Geri dönüp işveli işveli bakar şimdi... Off! şu yürüyüşe, şu kalçalara bak...
-Eveet işte, sonunda hayal ettiğim gibi bir kadın düşürdüm. Büyük ihtimalle oda numarası yazıyor post itte.. Heyecanla çevirdim kağıdı:

-Senden bi lokum olmaz...!


Otelin lobisi..

daha önce onu nasıl görmemişim. herhalde odasından indi... yoksa kapıdan içeri girerken görürdüm mutlaka. yalnız mı acaba? olsa olsa bir toplantı için gelmiştir ben gibi. yanına yaklaşıp, havadan sudan bahsetsem, ardından birşeyler içmeyi teklif etsem. sonra odamda minibar var diye yukarı davet etsem. gelir mi ki?

-gelir, gelir. sendeki karizma kimde var da gelmicek. akşama götürürsün bunu sen kesin(sus ulan içimdeki ayı)
-aslında genç, alımlı, hoş ve rahat giyimli bir kadın.. /yollu mu lan yoksa bu! (sus lan içimdeki abazan)
-fiziği de oldukça düzgün. bacaklarda bacak hani! /safi et, but, göğüs, kanat. (sus lan içimdeki deve).
-buğday teni... henüz yanmamasına rağmen esmer güzeli gibi gösteriyor onu. /Ah bir de bunun derisi soyulmuşunu göreceksin ki. Pul pul soyarım inan! (sus lan içimdeki hayvan)
-dizkapaklarının üstünde hafif yırtmaçlı eteği.... duruşu, oturuşu, tavırları.. /Hemen yanına parketsem şimdi... O bacaklar var ya, o memeler... (şşşşt... çek elini lan içimdeki hipopotam)

Şey bana mı gülümsüyor yoksa?
Öyle ya yarım saattir kesişiyoruz. Neredeyse kesişmedik bir yerimiz kalmadı. Kesişe kesişe, keşişlere döndük be... Gel mi diyor şimdi bu. Kaşı gözü de oynuyor baksana. Yoksa azıcık sinirli mi bana mı öyle geldi. Yok yok bu hatun bana kesildi resmen..

-Hadi odamıza çıkalım canım..
-Kim, ben mi,? / Üfff çıkalım tabi yavrum (hanmpfendi yani-kibar olalım), çıkalım.
Hatta tırman de dış cepheden tırmanalım. Ulan asansörü bırakıp merdivenlerden yürüsek, hem belini tutmak, /poposuna ellemek için bir bahanem olur di mi?... (oluruna bıraktım seni, içimdeki kıro.)
.........................
Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum.
Birlikte merdivenleri çıktık. Romantik bir şekilde elim hatunun belinde tam odanın kapısını açmak için kartımı sokuyordum ki; bir el koluma dokundu hafifçe.
-A.. ne zaman alt kata indik lan? Niye ayakta duruyor şimdi bu? Ne zaman kalktı masadan, ne zaman yanıma geldi. Yine güzel bir kadına bakarken, dalıp gittim değil mi. Off ulan off...

Küçük bir not iliştirdi elime, hafifçe parmaklarıma dokunarak ve merdivenlere yöneldi, çıkmaya başladı. Geri dönüp işveli işveli bakar şimdi... Off! şu yürüyüşe, şu kalçalara bak...
-Eveet işte, sonunda hayal ettiğim gibi bir kadın düşürdüm. Büyük ihtimalle oda numarası yazıyor post itte.. Heyecanla çevirdim kağıdı:

-Senden bi lokum olmaz...!

gözüm kapalı öperim

1 yorum:

ne büyük bir iddia
. şahsen ben yapamam. en azından bir kaşımı kaldırıp bakarım kirpiklerim arasından. öyle ya kimi öpüyoruz. güzel midir, çirkin midir. erkek midir, dişi midir?

evvel zaman masallarından veya derviş baba öykülerinden kalma günleri saymazsak kimse kimseyi gözü kapalı öpmez gibime geliyor. tabi tineri çekip yaşlı komşusuna tecavüz eden hayvanları hesaba katmazsak.

o zaman beğeniyi oluşturan ne. objeleri kafamızda iyi güzel çirkin diye tanımlıyor sonra beğenimizi zaman içerisinde oluşturuyoruz. hani tarzan gibi uzak ormanlarda maymunların yetiştirdiği biri olsak cinsel tercihimiz ne olurdu acaba?
sadece öpmek açısından olaya bakıp bir kuram geliştirecek olursak:

bazı insanların slikon dudak merakı bu içgüdüsel maymun iştahından mı geliyor acaba.
slikonlu koca memeleri de freud a bağladık mı. tamam olay budur diyebilir miyiz?
güzellik kraliçesi seçilen kızlar nasıl öpüşür mesela bileniniz var mı? öpmek derken tabi ki sarılıp, kucaklayıp öpmeyi kasdetmiyorum. şöyle adam gibi öpmek...

sahi bir güzellik yarışmasında jüridekilerin gözlerini bağlayıp yarışmacıları teker teker öptürseler, (araya karışık birkaç çirkin atıp) birinci kim gelirdi acaba?
kediyi öldüren merak derler ya:)

ne büyük bir iddia
. şahsen ben yapamam. en azından bir kaşımı kaldırıp bakarım kirpiklerim arasından. öyle ya kimi öpüyoruz. güzel midir, çirkin midir. erkek midir, dişi midir?

evvel zaman masallarından veya derviş baba öykülerinden kalma günleri saymazsak kimse kimseyi gözü kapalı öpmez gibime geliyor. tabi tineri çekip yaşlı komşusuna tecavüz eden hayvanları hesaba katmazsak.

o zaman beğeniyi oluşturan ne. objeleri kafamızda iyi güzel çirkin diye tanımlıyor sonra beğenimizi zaman içerisinde oluşturuyoruz. hani tarzan gibi uzak ormanlarda maymunların yetiştirdiği biri olsak cinsel tercihimiz ne olurdu acaba?
sadece öpmek açısından olaya bakıp bir kuram geliştirecek olursak:

bazı insanların slikon dudak merakı bu içgüdüsel maymun iştahından mı geliyor acaba.
slikonlu koca memeleri de freud a bağladık mı. tamam olay budur diyebilir miyiz?
güzellik kraliçesi seçilen kızlar nasıl öpüşür mesela bileniniz var mı? öpmek derken tabi ki sarılıp, kucaklayıp öpmeyi kasdetmiyorum. şöyle adam gibi öpmek...

sahi bir güzellik yarışmasında jüridekilerin gözlerini bağlayıp yarışmacıları teker teker öptürseler, (araya karışık birkaç çirkin atıp) birinci kim gelirdi acaba?
kediyi öldüren merak derler ya:)

Çok okunan yazılar