Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar
içer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
içer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Tarhana çorbası nasıl pişirilmez?

6 yorum:

Sanırım ömrümde bir kez yemek pişirme deneyimim oldu. Hani kadınlar onlar için yemek pişiren erkekleri severler deselerde. Ben yerleri süpürürüm. Bulaşıkları yıkarım. Lavabo wc temizler, gerekirse çamaşır yıkarım ama ütüyle yemek yapmayı beceremem efendim.. Haberiniz olsun.
 
Ortaokul yılları, üst kat komşumuz ve aynı zamanda ingilizce kurs hocam olan Nermin ablayla birlikte kaldık bir kaç gün boyunca. Bizimkiler tatile gittiği için. O da en az ben kadar yemek konusunda acemi. Ne varsa getirdi. Hadi ben de çorba yapayım dedim. Annem yaparken görmüştüm. Ama benimki iğrenç bir çorba oldu ve yiyemedik haliyle. Buyrun tarifi.
 
Fazla bulaşık olmasın diye öncelikle tenceresinde pişirmek için ocağa koydum tencereyi. Sonra su ekledim üstüne ve ateşi yaktım.

Hiç beklemden yavaş pişsin ve şişsin diye tarhanaları da ekledim. Onun arkasından da karıştırmaya başladım kısık ateşte. Arada bir de tadına bakıyordum ama bi halta benzemiyor. Su tadı geliyordu ağzıma. Herhalde tuzdan dedim ekledim tuzu tadı bişeye benzeyene kadar ama benzemedi.
 
Sanırım kaynamaya başladıktan sonra biraz tadı gelmiş olacak ki, hah oldu dedim ben ama bu kez de tuzluydu çorba. Nermin ablayla sofrayı hazırladık ama ben çaktırmadan tuzu telafi etmek için biraz da şeker attım içine.

İkimiz de önce çorbadan başladık,
birer kaşık aldık. O nezaketen biraz daha zorladı kendini ama sonunda bu iğrenç çorbayı yememeye karar verdik.

Sonradan gülerek olayı anneme anlattığımda. En başta su kaynamadan tarhanaların konulmaması gerektiğini ve tuzunu almak içinde biraz su biraz da tarha ekleyerek çorbayı çoğaltmanın da doğru yöntem olduğunu öğrendim.
 
Sözün özü bu da benim hayatımda pişirme teşebbüsünde bulunduğum tek yemeğin tarifi. Hani sağda solda yemek bloglarını gezerken "nasıl çorba pişirilmez" diye meraklanırsanız, buyrun işte böyle pişirilmez.

Ancak bendeniz yemek pişirmeyi bilmem ama güzel kahvaltı hazırlarım canım isteyince, üstelik öküz gibi de yerim sabahları. İster kendim hazırlamış olayım. İster hazır bulayım.
 
Anladın sen onu anladın:)

Sanırım ömrümde bir kez yemek pişirme deneyimim oldu. Hani kadınlar onlar için yemek pişiren erkekleri severler deselerde. Ben yerleri süpürürüm. Bulaşıkları yıkarım. Lavabo wc temizler, gerekirse çamaşır yıkarım ama ütüyle yemek yapmayı beceremem efendim.. Haberiniz olsun.
 
Ortaokul yılları, üst kat komşumuz ve aynı zamanda ingilizce kurs hocam olan Nermin ablayla birlikte kaldık bir kaç gün boyunca. Bizimkiler tatile gittiği için. O da en az ben kadar yemek konusunda acemi. Ne varsa getirdi. Hadi ben de çorba yapayım dedim. Annem yaparken görmüştüm. Ama benimki iğrenç bir çorba oldu ve yiyemedik haliyle. Buyrun tarifi.
 
Fazla bulaşık olmasın diye öncelikle tenceresinde pişirmek için ocağa koydum tencereyi. Sonra su ekledim üstüne ve ateşi yaktım.

Hiç beklemden yavaş pişsin ve şişsin diye tarhanaları da ekledim. Onun arkasından da karıştırmaya başladım kısık ateşte. Arada bir de tadına bakıyordum ama bi halta benzemiyor. Su tadı geliyordu ağzıma. Herhalde tuzdan dedim ekledim tuzu tadı bişeye benzeyene kadar ama benzemedi.
 
Sanırım kaynamaya başladıktan sonra biraz tadı gelmiş olacak ki, hah oldu dedim ben ama bu kez de tuzluydu çorba. Nermin ablayla sofrayı hazırladık ama ben çaktırmadan tuzu telafi etmek için biraz da şeker attım içine.

İkimiz de önce çorbadan başladık,
birer kaşık aldık. O nezaketen biraz daha zorladı kendini ama sonunda bu iğrenç çorbayı yememeye karar verdik.

Sonradan gülerek olayı anneme anlattığımda. En başta su kaynamadan tarhanaların konulmaması gerektiğini ve tuzunu almak içinde biraz su biraz da tarha ekleyerek çorbayı çoğaltmanın da doğru yöntem olduğunu öğrendim.
 
Sözün özü bu da benim hayatımda pişirme teşebbüsünde bulunduğum tek yemeğin tarifi. Hani sağda solda yemek bloglarını gezerken "nasıl çorba pişirilmez" diye meraklanırsanız, buyrun işte böyle pişirilmez.

Ancak bendeniz yemek pişirmeyi bilmem ama güzel kahvaltı hazırlarım canım isteyince, üstelik öküz gibi de yerim sabahları. İster kendim hazırlamış olayım. İster hazır bulayım.
 
Anladın sen onu anladın:)

Çok okunan yazılar