Ezan sesini duydu, müslüman oldu



İyi günler sevgili blogseverler. Bir ezan sesini duydu, Müslüman oldu haber bülteni ile daha birlikteyiz. Bu haftanın şanslı Celebrity'si geçenlerde ülkemize gelip, zil zurna sarhoş sokağa işerken Paparazzi flashları patlayınca, donuna işeyen ünlü Hollywood aktörü bilmem kim...

Büyük ihtimalle ezan sesini duyup Müslüman olan bu şahıs, ileride ülkemize "bilmem kim hoca efendi" olarak saçlı sakallı gelmiş olacağından bugünlerin kıymetini bilin ve geç kalmadan hikmet dolu elini öpüp, yanağından bir makas almayı ihmal etmeyin.


Biz Müslümanlar bir garip olduk. Sanırım teknoloji ve güç yarışında bir kaç adım geri düştükten sonra, 19un esrarı, ezanın hikmeti, bal peteğindeki Allah yazısı gibi şeylerle avunur olduk. Allah (c.c) insanı yaratılmışların en şereflisi kıldığı gibi, Müslümanlar da seçilmiş bir topluluktur. Ancak Müslümanların olması gereken özellikleri içinde  her gördüğünden medet ummak değil, çalışmak, ilim öğrenmek ve başarılı olmak önde gelir.

Kimsenin imanını sorgulama lüksümüz yok. Hoş gelsinler, güzel ezanları dinlesinler ve Müslüman olsunlar. Ancak merkezi sisteme geçti geçeli diyanet işlerinin müezzinlerin ezan okumayı unuttuğundan şikâyet etmesi bir yana, o
patlak hoparlör cızırtıları ve kulak tırmalayan ses sistemlerini nereye koyacağız. 


Yani ülkenin birçok kısmında hala Müslümanlar bile "tenekeden çıkan ezan sesinden" rahatsız olup sesini çıkaramazken, çişini tutamayan Hollywood oyuncuların büyük ihtimal Sultan Ahmet'deki ezan sesinden Müslüman olmaları tabi ki takdire şayan bir şey.

Hikmetinden sual olunmaz ama, mevlam hepimize akıl fikir vermiş, görünen köy ortada. Hatta Osmanlı'da sesi çirkin bir müezzinin bizzat padişahça ödüllendirilip kovulduğuna dair bir fıkra vardır. Meraklısına anlatabilirim.
Diyanet işleri başkanlığının son dönemde müezzinlere yönelik musiki bilgisi eğitimleri vermesi tabi ki güzel bir şey. Nitekim Hafız Burhan diye bir gerçeğimiz varken, Bülbül hoca, Kani Karaca gerçeği varken müezzinlerimizin güzel ezan okuması neden mümkün olmasın, ki oluyor da.
 

Ancak hoparlör cızırtısını kesemezseniz o iş hallolmaz. Lütfen camilere avize almak için yarışan ve bundan sevap bekleyen hayırsever cami derneği temsilcilerine "
ses sistemi en iyisinden olsun" diye bir ricada bulunun. Belki "Teee minarenin üstünde kim görecek o hoparlörü" avize şıkır şıkır diyenler de olabilir ama siz görünmeyen ibadetlerin daha sevap olduğundan dem vurup işi bağlayabilirsiniz.

Yoksa biz çok daha "E
ndülüs işgal edilirken, Meleklerin cinsiyetini tartışan ulemalar gibi" uzaya gidince kıbleyi nasıl bulacağız muhabbeti yaparken kendimizi "Nail Armstrong Hoca efendi" ayda ezan sesini duydu diye kandırır dururuz. 

Burnumuzun dibinde Müslümanların kulakları tırmalanır, ibadet ehli olmayanların gürültü şikâyetlerini bile "vay zındık, bre kâfir" diye kızarak karşılarken, elin Amerika'lısının ezan duyup Müslüman olması umudu ile avunur, dururuz... 


Hamiş:
Bu bir ezan eleştirisi değil, Hoparlör eleştirisidir. Doğru sözü yanlış gözle okuyup, borazan çalabilecek olanlara duyurulur...
Bu yazıyı paylaş: :

6 Yorum var:

  1. Allah diyen öküzden medet uman insanlar olduk. unutmamak lazım ikna olmuş değil inanmış adamlar lazım ümmete. Allah'ın varlığına domatesin üzerinde allah yazmasa inanmayacak mıyız? Lütfen titreyip kendimize gelelim. yazı için elinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. @Pabuç: keşke yetseydi:)

    YanıtlaSil
  3. @Faruk Özcan: Teşekkürler. Çok doğru söylemişsiniz +1

    YanıtlaSil
  4. çOk güzel yazmışsınız.yüreğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  5. @KAMİKAZE: onu gören sizin yüreğiniz:)e sağlık

    YanıtlaSil

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Çok okunan yazılar