Sizlere hep dedim ya, ergenlik sonrası kızlarla yıldızım barışmadı. Kazmalar arasında kaldım resmen. Romantizmi sadece geceleri yatarken yatağıma aldığım günlüğümün sayfalarına sakladım. Okulda ise çalışkan bir "möÖ" üstüne de biraz muzip, biraz militan, biraz da kazmaydım.
Lisedeyiz. Erkekler zaten yapıyor da kızlar da başlamış artık sıralara sevdiğinin adını yazmaya. Hangi öğretmenimizdi bilmiyorum ama "Tevhidi Tedrisat'a kafayı fazla takmış olsa gerek ki onun dersinde mutlaka 1 erkek 1 kız otururduk yan yana. Üstelik de bunu kendi tercihimize göre belirleyemezdik.…
Gossip İbram abiniz bir süredir Ateş Böceği'nin peşindeydi. Nihayet onun hakkındaki gizli dosyaları bulduk derken, gece adını belirtmek istemeyen bir yetkiliden alınan asılsız ihbarı değerlendiren ekibimiz ateşböceği'ni şehrin karanlık köşelerinde İbram abimizden aldığı pozitif elektiriği ; ona, buna, hatta şuna ışıldayıp harcarken yakaladı.Daha önceki hayatında pilli oyuncak taksi olan ancak pili bitince bir köşede unutulan Ateş Böceği'nin 2. hayatında böcek olmayı seçmesine vaktiyle aç, sefil ve pilsiz kalmasının etkisi olduğu söyleniyor. Pire'lerle bir türlü geçinemeyen Ateş…
Dünyanın en büyük sevdası bana göreAdem’le Havva'nın sevdasıdır. Öyle ki, dağlar diz çökmüş önünde ve özlemle çığlıklar öyle uzaklara ulaşmış, kolay mı cennetten kovulmak yasak meyve için
İki yarım elmanın sevdası bu, o kadar uzak kalmışlar ki Adem'le Havva. Kavuşmadan yaşadıkları acıyı şöyle bir düşünmek lazım. O kadar yakın hissedip de dünyada yapayalnız olmak kolay şey mi. tüm evrene örnek bir sevdadır bu.
Kıtalar aşıp koşup gelmişler, dünyanın ilk zamanları, canavarlar, vahşi hayat ve yapayalnız iki kişi. Birbirlerini aradıkları ve ağladıkları günler …
Ağlıyorum demişsin.
Hani erkekler ağlamaz diyordun?
Bak ağlayabiliyormuşsun. Sevin buna olur mu? Gerçekten sevin. Sevgi senin de yüreğini acıtıyor demek ki.Ben mi? Ben sevindim mi bir gece yarısı ağladığını öğrendim diye. Bir garip oldum evet. İtiraf etmeliyim.
Ama biliyordum. Bu kadar katı bir insan olamayacağını. O çelik zırhın altında pırıl pırıl bir kalp olduğunu biliyordum.
Mutluyum. Sanki bir buket gül armağan etmiş gibisin. Bir buruk sevinç. Benim için ağlıyorsun öyle mi.
Aşkımız için, sevdamız için, ikimiz için. Ağla o zaman…
Azıcık denize, azıcık buğulu…
0 yorum:
Yorum Gönder
Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.