Çok sıkıştım, kasetim geldi



Kamera hazır mı, kayıtta mıyız. OK!
Birazdan sevişicem hadi bakalım hayırlısı. Gelecek seçimlerde aday adayıyım. İyi çıksın görüntüler ona göre. Artık meşhur olmanın yolu IMÇ'de kaset çıkarmaktan değil, seçim zamanı ortaya dökülen seks kasetlerinden geçiyor...


Ankara'dan Melda, Buse, Naz ve Öykü hanımlar SPA- Harem masajı için SPAM mail göndermişler. Üstelik 50 tl gibi bir fiyata sabun kese ve VCD dahil. DVD'de istersek fark isterler mi bilmem. Ayrıntılar şöyle devam ediyor. "DİGER SALONLARDAKI GIBI ŞİŞKO PORSUMUZ KIZLARIMIZ YOKTUR YAŞLARI 20-23-29.VE SON DERECE BAKIMLI KIZLARDIR " Ne diyeyim ben almim ama alana da mani olmim. Allah çarşınıza göre pazar versin.

Seçimler yaklaştıkça belaltına vurma modası başladı. Farkındasınızdır. Hele bazıları kraldan çok kralcı oldular. Oysa işin sonunun nerelere gidebileceğinin farkında bile değiller. Onun için naçizane diyorum ki. "H
içbir iktidar gücünün viagrası olmayın. körü körüne desteklediğiniz her iktidar sahibi siz dahil herkesi düzeltme hakkını kendinde görmeye başlar. Sizin sayenizde..."

O yüzden siz siz olun, bilip bilmediğiniz insanlara takılmayın. Hele hele siyasi istikbal peşindeyseniz uçkurunuzun ayarı ile hiç oynamayın. sonunda kasetiniz çıkıyor bir şekilde. Ayrıca size sunum yapan o tip arkadaşlarınızın dost, kanki falan değil düpedüz pezevenklik mesleğini ifa ettiklerini düşünürseniz daha sağlıklı adımlar atarsınız. Yani kısaca aklınızda bulunsun "Bırakın kurtla kuzuyu, koyunların, kuzuların kardeş değil kalleş olduğu bir dünya bu, ne koynuna almaya geliyor koyununu ne de yavrum, kuzum deyip sevmeye geliyor tanıyıp bilmediğin birini..."


Bahar geldi gelecek derken, kış uzatmaları oynuyor ve vücutlar uyuşukluk, rehavet, melankoli içinde yoğruluyor. Bu arada biz de blog yazmasak da, bir kaç söz demişiz sağda solda.. Buyrun okuyalım.

-Sokakları süpüren rüzgar, dükkana çikolata ambalajlarını sokuyorsun. sonra her gören ben yedim sanıyor. yapma bunu...


-Hızırla, ilyas kavuşmuş leyla ile mecnun ise hala ayrı. onun için hüzün kokar bizim öyküler onun için seyran samanlık yerine yaşar gideriz haremlik selamlık...

-Sizin de bazen yönetenler, yönetilenler açısından kendinizi şanssız hissettiğiniz oluyor mu şöyle:
"Aslında hepimiz armuduz, hem de en iyisinden. Aliler değil ayılar yiyor hepimizi..."

-Herkesin sevdiği bir sevgilim olsun istemem. Eksik olsun öyle bişi istemem...
-Bir kadının 9 ay 10 gün karnında taşıyıp doğurduğunu, bir başka kadın 9 ay 10 gün koynununda taşımadan yoğuramaz.

-S
izin de klavyenizi ters çevirip silkelediğinizde, içinden 3 fakiri 3 gün doyurcak erzak çıktığı oluyor mu?

-Altın çilek, elma krom. sen ne biçim diyetsin. Yemeyin ulan bizi.


-Arkadaş listimizdeki kalabalıklar, daha da yalnızlaştırmıyor mu gün geçtikçe hepimizi?
-Birden çok kadın fantezisi kuran erkekler, kayınvalideniz bir kaç ay sizde kalsın. İşin pratiğini görmüş olursunuz, İnanın ikisi de aynı şey.
-Eskiden apartman çocukları vardı, şimdi acayip abartan çocuklar var her tarafta.

-Yaz gelirken üzerime çöken rehavet ve uyuzluğu görünce, tarihte kölelik acaba ben gibi uyuzları çalıştırmak için mi icad edildi diye kendime sormadan edemiyorum.


-Kim seni senden daha iyi tanıyabilir ki, kim dindirebilir biçare acılarını, o zaman kes artık sızlanmayı, bir köpek gibi kendin yalamaya devam et, kendi yaralarını.

- Birgün bir şiir yazacağım ayrılıklar üstüne ve sonra utanacak cennetteki elmalar düştüğüne dalından...


Sağlıcakla kalın.
Bu yazıyı paylaş: :

2 Yorum var:

  1. ne yalan söyleyeyim , ilkkez okuyorum gibi bişey :) çok beğendim yazınızı. saygılar ...

    YanıtlaSil
  2. @LEYLA'nın KAHVE DÜKKANI : teşekkür ediyorum efendim. ben sizi okudum yine okurum. eski yazılarımı da tavsiye ederim naçizane:)

    YanıtlaSil

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Çok okunan yazılar