Bugünkü şansınız :

  • Öküzlüğü sen yapıyorsun ama, özür dileyen benim
    04/05/2010 - 0 Yorum
    uyardım ama dinlemiyorsun. ihtimal kapının önüne koyulana kadar da farketmeyeceksin. her gelene hırlamak karakterin olmuş. necati bey ters adamdır diyorlar, belki hoşuna da gidiyor bu. oysa senin yokluğunda kaç insandan özür diledim biliyor musun. aynı işyerinde olduğumuz için kahrını çekmek bize düşüyor. yaşına hürmeten bişey demiyoruz ama nereye kadar be necati abi...

Tok adam (*) ağırlamak zordur



Dünyanın en zor işlerinden biridir. Bahanesi çok ve karnı tok olana bir şey beğendirmek. Bırakın onun beğenmeme ihtimalini, zaten sizin sabrınız da nereye kadardır ki? Kendini hep itelenen ve ötelenen biri gibi algılamak. Yaptığı iş beğenilmeyen, lütfen ve nezaketen ilgi gösterilen biri gibi hissetmek, tam aksi doğru olsa bile yine de her insan için yıpratıcı bir durumdur.

Argo bir deyim vardır "gönülsüz işten, burunsuz oğlan doğar" diye. Ortak bir elektriği yakalayamazsanız birlikte bir şeyleri kotarmayı düşündüğünüz bir insanla yola devam etmeye çalışmanın, bir şeyleri zorlamanın anlamı yoktur. Yani sabrın sonu her zaman selamet değildir ve bekleyen derviş her zaman muradına ermiş olmaz. Bazen de beklerken elinizde çiçekler, kapılarda sırılsıklam çürür gidersiniz.

Hele gönlünüzün misafiri "tok"sa. Bir anlık midesi kazınsa, bir açlık hissetse bile bir müddet sonra onun sizin açlığınıza çare olmadığını görürsünüz. Belki sizi kırıp incitmez ama sofraya daldırdığı kaşıkların nezaketen olduğunu hissettiğinizde içiniz burkulur, üzülür, kırılırsınız.

Sevmiştir sizden önce, hayırsızın birini o yüzden aşkınız onu tatmin etmez. Yüreğinizi beyaz bir defter gibi, yaprak yaprak açsanız bile alışkanlıkları vardır onun. Sizinle akışkanlık haline dönüşemez. Bu alışkanlıklar her şey ve her şekil olabilir. İçtiği kahvenin köpüğünden, baktığı gözlerin rengine, öptüğü dudakların tadına, dokunduğu tenin kokusuna kadar...

O yüzden gönül sofranızı açtığınız insanın altına minderler serseniz de, önüne halılar yazsanız da, ona baklavalar, börekler açsanız, hatta ağzınızla "kuş" tutsanız da yaranamayabilirsiniz. O yüzden aman dikkat edin. Her anlamda karnı tok, sırtı pek, gözü "doymuş" insanlardan uzak durun. Boşuna yıpranır ve gereksiz yere üzülürsünüz.

Yemediği börek kalmamış biriyle yol arkadaşlığı yapmaktansa, sizi gerçekten sevebilecek, sevdiğinde gözü kör olup, bir başkasına yan dönüp bakmayacak "gönlü tok, yüreği sevginize aç" bir gönüldaş, bir sevdalı âşık bulun kendinize. Sefanız sefa olsun...

Hamiş:
----------------------------------
Biz tok adam (*) dedik ama siz anladınız, o adam da olabilir, madam da.


Bu yazıyı paylaş: :

0 yorum:

Yorum Gönder

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • Küçük, küçük şeyler kor, büyüdükçe adama
    26/08/2011 - 0 Yorum
    Hayatta en çok sevindiğiniz şeylerin bir yalan olduğunu bilmek ve cefasını çektiğiniz şeylerin, sefasının sürüldüğünü görmek koyar genelde adama. Umursamaz hıyarın teki değilseniz, erkek de olsanız az çok duygularınız vardır. Alıngan olursunuz, PMS dönemleriniz yoksa da zaman zaman ergen triplerine girersiniz. Arada eski günlere dönüp alzemair ile nostalji arasında gidip gelirsiniz. İşte o günlerden bir gün çok sevgili dedem evimizin arka bahçesine mini mini civcivler almış onlara küçük bir kafes yapmış onlarla oyalanıyordu. Çocuktum, hoşuma gitmişti, ben de bir tane istiyorum…
  • Yürek burkan bir UMUT
    22/12/2009 - 0 Yorum
    Beni bilenler bilir, aslında sinemayı çok severim, ama kendimi yetkin görmediğimden pek o konuda yazmam. Sinema filmini sinemada seyretmeyi ise haliyle herkes gibi daha çok severim. Ama bu her zaman mümkün olmuyor. Bazen "DVD keyfi" diye kendimi kandırıyorum. Nadiren de olsa PC başında film izlediğim oluyor. İşte bunlardan biri de "UMUT" 2009 yapımı bir film bildiğim kadarıyla. 7- 8 ay kadar olmuş vizyona gireli. Ben ise ne yazık ki, yeni izleyebildim. Diyebilirim ki "Babam ve Oğlum"dan sonra ADAM gibi ağladığım ikinci film oldu "UMUT" Ben filmi izlediğimde azıcık oyuncuların…
  • Sokaklarına bahar gelmiş memleketimin
    03/04/2010 - 0 Yorum
    Kuş sesleri ovalara yayılır İnsan buna hayran olur, bayılır... Olmamak mümkün mü saygıdeğer blogger kardeşlerim. Ne güzeldir bahar, ardından gelen yaz mevsimi. İnsanın içi ruhu kıpırdanır, hayat dolar, neşe dolar, meşe kestane gürgen palamut baltalar elimizde biz gideriz belgrat ormanlarına olur. Çok güzel olur. Nitekim bu kış çok soğuk geçmedi, bol bol yağmurlar yağdı. Bu sene mantar da bol olur aman dikkat edelim. Öte yandan önce cemreler düştü, ben gördüm düşerken cemileyi. Güzel düştü ne güzel düştü. Her bir yeri açıldı çiçeklerin, böcekler yapraklarından aldılar, spor…