Herşeyin OKunu çıkarmadık mı YAYından




Hızla tüketilen değerler üretiyoruz. Her gün bir şarkıcı hit oluyor. Yoluna deve kesesimiz geliyor, ölüp bitiyoruz ama bir Sezen AKSU daha çıkmıyor.

Çarşı pazar, alışveriş merkezlerinde rengârenk cicili, bicili kıyafetler. Kıçımıza giyeceğimiz dondan, başımızın şapkasına kadar her türlü ürün vitrinleri, rafları süslüyor.

Çocuk giyimi inanılmaz güzel, kadın iç giyimi baş döndürücü, erkekler için de değişik seçenekler mevcut ama hiç biri RUHUMUZU ısıtmıyor. Üç günde bıkıyoruz.

Kitapçılara girmeye korkuyorum. Her biri İskenderiye Kütüphanesi mübarek. Her köşe başında bir yazar kitabını imzalıyor. Herkes moda olan kitabı tüketmek peşinde.

Kütüphanesine cildinin rengine göre kitap seçenlerden, herkesin okuduğunu okumaya meraklı bir nesil türedi. Özellikle yabancı eserlerin tercümesi edebi değerden yoksun bilgisayar monotonluğunda ve ruhsuz.

Orhan PAMUK Nobel aldı ama onu kimse okumuyor. Okunanlarımız ortada, herkes günübirlik ÜN peşinde ama bir Yaşar KEMAL daha çıkmıyor.

İnternet edebiyatı aldı başını gidiyor. Her gün yüzlerce blog açılıyordu. Şimdi olay tweetlere düştü. Çok sınırlı kelimelerle konuşuyoruz. Bazılarımız HİT-MAN oldu, zart zurt deseler okumadan elimiz BEĞEN tuşuna gidiyor. Kakara kikiri yuvarlanıp gidiyoruz.

Sanal âlemden edebiyat dünyasına bir Pucca, bir Sami, bir HBB kazandırabildiğimizle seviniyoruz. Gerisi gelecek mi sanmıyorum. Zaten blog yazarları yazmayı bu denli azaltmışken, kim kimi okuyacak merak ediyorum. Pek Çok’uz ama HİÇ yokuz aynı zamanda.

Eczanelerde bin bir çeşit ilaç. Her birinin adı değişik etken maddeleri neredeyse benzer. Değişik ad ve fiyatlarla değişik renkli ambalajlarda satılıyor. Ama hiçbirisi ASPİRİN’İN yerini tutmuyor.

Al takke ver külah. Bütün hastalıkların adı değişti. Stres, reflü daha neler icat edilmedi ki. Dertlerimize çareyi psikologlarda arıyoruz. Oysa kalabalıklar içindeki YALNIZLIĞIN REÇETESİNİ yazacak doktor mezun olmadı henüz fakültesinden.

Örgütlü toplum ayağına örgütler sardı etrafımızı. Üniversiteliler gruplaşıyor. Dindarlar cemaatleşiyor. Irkçı söylemler hala prim yapıyor. Kürtçe sorunu çözdük derken, arkadaşlar bayrak istiyor, özerklik istiyor, olmadı Kürtçe şarkı söylemedi diye adam vuruyor.

Öte yanda 13 tane yurttaşın cesedi çıkıyor toprak altından kimsenin GIK’I çıkmıyor. Parti liderlerinin, cemaat önderlerinin seks kasetleri site kapattırıyor. Özgürlükler diz boyu, ÇAMUR gırtlağa kadar.

At izi, it izine karışmış. Kimin eli kimin cebinde belli değil, insanlar ilişkilerinde duyarsız. Aşklar kısa süreli bir kaç kelimenin ezbere söylenmesinden, çiçeklilerde üç kuruşluk gülle bilmem kaç liralık orkide ile kız tavlamaktan ibaret. Kızlar için de durum farklı değil, anlık ilişkiler, bir zamanlar dalga geçtiğimiz DÜZEYLİ BİRLİKTELİKLERİ mumla aratır duruma gelmiş.

Yakında bütün çocuklar, baba bir kardeş olacak kadar bir karmaşa içinde ilişkilerimiz...

Herkes yazar, herkes şair, herkes ünlü bir aktris, gitarı kapan youtube de müzisyen, OKAN’A BEYAZ’A izleyici olan konuk olmuş triplerinde. Hepimizin elinde tweet atabileceğimiz telefonlar.

Nerde çokluk? Hemen hemen her yerde ve o her yerde hiçbir şeyin kalitesi yok gibi bir şey. Nostalji özlemi mi bilmem yaşadığım duygu. İnsan öğütülüyor her yerde. En başta biz kendimiz ömrümüzü PC başında tüketiyoruz.

Tamam, eskiden her şey daha iyiydi geyiği yapmıyorum ama ne oluyor bize böyle beee???
Bu yazıyı paylaş: :

6 Yorum var:

  1. Çok güzel..

    YanıtlaSil
  2. yazınızı FF de paylaştım hakkınızı helal edersini değil mi :)

    YanıtlaSil
  3. çok doğru çok haklısın.
    hırs peşinde değil kölesiyiz. eğer bir gün "insan olmak" moda olursa o zaman belki bir açık yolumuz olur..
    insanlar sabırsız ve meraksız. her şey olduğu gibi kabul edilebiliyor. popüler olan mükemmel aykırı olmak berbat!
    facebookta "blackberry for facebook" yazısı için aldığımız telefonun daha içeriğini bilmeden o telefona neden o kadar para bayıldığımızı düşünmeden filozoflardan alıntı yapıp beğenilmek istiyoruz..
    halbuki unutuyoruz bir şeyi herkes beğeniyorsa onun oku mutlaka çıkmıştır yayından..

    YanıtlaSil
  4. @ Pabuç... teşekkür ederim. güzellik gözlerinizde.

    @ Müleyke:) helaldir sonuna kadar. FF de zehirlensin yazdıklarımdan:))

    YanıtlaSil
  5. @ Beyaz büyü: facebook ile ilgili yazdıklarınıza katılıyorum. Bazılarımız hızla tüketip, tüketilirken biz de mız mız çocuklar gibi şikayetle geçireceğiz ömrümüzü demek ki. kader.:)

    YanıtlaSil
  6. Hocam siz zehir görmemişsiniz;) Belki yazılarınız panzehir olur diye paylaşmak da fayda görüyorum :)

    Bu arada sizi blog yazmaya başlamanız iyi oldu bakın burdan haberleşmiş oluyorsunuz okuyucularınızla :)

    YanıtlaSil

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Çok okunan yazılar