Bugünkü şansınız :

Erkekleri kullanma klavuzu

Hiç yorum yok:
Dünyada kitabı ve kullanma kılavuzu olmayan hiçbir şey yok. Üretilmiş ne varsa herkes yanına bir prospektüs, bir kullanma kılavuzu koymuş. Nitekim tanrı da kutsal kitaplarda bir şekilde insanın kullanma kılavuzunu bizzat insanlara vermiş, diğer kılavuzların yanında.

Madem öyle erkeğin de kullanma kılavuzu olmalı değil mi? vardır da zaten. Bunu kadınlar nesillerdir birbirlerine aktarırlar ancak bir kadının gözüyle aktarılan erkekleri kullanma kılavuzunda zaman zaman yanlışlar olması ve kul yapısı bu kılavuzların her zaman eksik olduğunu göz önünde bulundurmanız gerekir.

Örneğin yola gelmiyorsa, istediğini yaptıramıyorsan "3 gün vermeyeceksin muma döner" bilgi aktarımı kadınların en yanlış aktarımlarından biridir. Bunun yerine kutsal referansı bile olduğu söylenen "devenin üstünde de istese vereceksin" sözü daha anlamlıdır olaya bir erkek gözüyle bakınca.

Neden mi? (kılavuzumuzu okumaya başlayalım)

1-Çünkü erkek sevişken bir canlıdır. Ve erkeğiniz her koşulda sevişir. Siz sevişmezseniz o er ya da geç beliyle olmazsa eliyle, ya da başka bir yerde başka biriyle sevişir. Hiç olmadı zihninde olmadık kurgulara girişir. Bu yüzden sevişmeyi bir silah gibi kullanan kadınlar ilişkilerinde en çok kendilerini vururlar.

2- Erkekler iyi giyinmeseler de iyi giyimli şık kadınları severler. Rüküşe kaçmadan, abartmadan birlikte olduğunuz mekânlarda ama özellikle ev ortamında mutlaka alımlı ve bakımlı olmaya bakın. Gözü başka yere dalmasın. Arkadaş toplantıları, düğün dernek süslenmelerini abartmak yerine evde bunu yapmayı deneyin. Farz edin o gün evinizde düğün var. Zaten olur da:)

3- Saçınızın şeklini, rengini değiştirdiniz de farkında değil mi? buna taklılmak yerine daha radikal bir değişiklik yapın uzun aralıklarla da olsa. Kızmayın sinirlenmeyin ama kendinizdeki değişiklikleri ince bir zekâyla mutlaka fark ettirin.

4- Erkekler bütün dağınıklıklarına rağmen düzgün bir ev ortamı beklerler. Detaya kaçıp abartmadan ortalığı düzgün tutun ama günlük rutin işleri pek ona hissettirmeyin. Görev paylaşımı istemeniz doğal ama bunu şikâyet ederek talep etmeyin.

5- En pısırık erkeğin bile fırça yemekten hoşlanmadığını unutmayın. Hele bunu arkadaşlarının yanında asla yapmayın. Erkeğinize söz geçirmek ve istediğinizi yaptırmak istiyorsanız şu sihirli kelimeyi kullanın. PEKİ demesini bilen bir kadının erkeğine yaptıramayacağı hiç bir şey yoktur. Aksine inatçı kadınlar, bir erkeğin damarına basıldığında nasıl inatçı ve ters olabileceğini tahmin bile edemezler. Erkeğinizi azarlamayın. Hırçın ve öfkeli kadınlar zamanla sevdiklerini uzaklaştırırlar bunu asla unutmayın.

6- Erkeğinizi asla çantada keklik görmeyin. Onun size olan ilgisini biraz abartmış olabileceğini hep aklınızda tutun. Erkeğiniz kafeste kanarya değil bir bülbül olabilir ve ne zaman uçacağı belli olmaz. O yüzden tetikte olun. Bunun yolu da onun için her zaman çekici ve cazip olmanızdan geçer.

7- Kilo almayın ama diyet de diyet diye de tutturmayın. Erkekler formda kadınları sever ama sürekli diyet yapıyorum, onu yememem lazım, spora gitmem lazım diyen mızmız kadınları da pek sevmez.

8- Süslenirken şişenin dibine vurup, parfüm kullanmanın b..kunu çıkarmayın. Özellikle erkeğinizle dışarı çıkıyorsanız ancak yakın planda hissedilen ama sokaktakilerin burnunun direğini kırmayan dozlarda kullanın, fazlasından uzak durun. Kıskançlık damarını ateşlemeyin. Dışarı çıkarken dekoltenizi abartmayın. Göze batarsınız, içine kurt düşürürsünüz.

9- "Bana asla yalan söyleme" kadınların bu favori cümlesinin altında gizli bir cümle daha vardır. "bana inanabileceğim yalanlar söyle" Ama siz erkeğinizi yalan söylememek üzerine motive ederseniz bir gün cesaret ve küstahlığı abartıp hiç hoşlanmayacağınız doğruları söylemeye başlayabilir. Zaten bu dünya yalansız olmaz. Nitekim "bana her şeyi anlat, asla yalan söyleme" diyen kadınların da sakladığı ve yalan söylediği bir şeyler hep vardır.

10- Erkeğinizin size aldığı hediyenin parasını asla sormayın. Beğenmediyseniz bile tepkinizi sabaha saklayın. Başka yerde gördüm vs demeyin. Doğum günü, evlilik yıldönümü gibi anlık şeylere takıntılı olmayın. Ertesi gün hatırlarsa da çok sorun etmeyin. Erkeklerin kafasında bir saat vardır ama takvim yoktur. Zaten saatleri de zamanı göstermez. Sadece "yemek saati, içmek saati, yatıp sevişmek saati şeklinde 3 rakamlıdır o saat"

11- Erkeğinizle konuşurken ses tonunuzu ondan daha fazla yükseltmeyin. Ondan daha argo fıkra anlatmayın. Boyunuz daha uzunsa kısa topuklu giyin. Egonuzdan fedakârlık edin, böylece erkeğinizi tepe tepe kullanın.

12- Herkesin peşinde koştuğu bir kadın olma imajı flört dönemlerinde iyidir ancak "ben seçilmem seçerim" diye hava atarken "ama ben de seni seçtim "diyerek onu onore etmeyi ihmal etmeyin. Kıskançlığınızı abartmayın ama hissettirin.

13- Nasıl çocuk ismi vermek kadınlara bırakılmayacak kadar ciddi bir işse, çocukların eğitimi de erkeklere bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir. Özellikle erkek çocuklarını belli bir yaşa gelene kadar babalarının etki alanından uzak tutun. Yoksa evin içinde "ne var lan tarram" diyerek apışarasını kaşıyan ve "göstereyim mi amcalara pipimi" modunda dolaşan veletler türeyebilir.




14- Sürekli şikâyet eden, ağlayan sızlayan, arabesk, acıların kadını tipinde biri olmayın. Erkekler dozunda sızlanmalara şefkat kollarını açar ama çok naz âşık usandırır, bunu unutmayın.

15- Dürüstlük adına erkeklerle mail şifrelerinizi vs paylaşmayın. En ummadığınız anda girip bakabilirler. Olmadık bir şeyden arıza çıkarabilirler. Aynısını siz de yapmayın. sürekli şifre isteyen, meraklı Melahat konumunda olmayın ancak arada bir sorun ki o da kendinin kıskanıldığını hissetsin, sevinsin garibim.

16- Doğuramayacaksanız, "senden bir çocuğum olsun istiyorum" tarzında cümleler kurmayın. Unutmayın, henüz çocuk 5dk'da kek yapar gibi yapılamıyor ve bir erkeği en kolay kaçırabilen şeylerden biri de bu cümledir. Ama erkeğiniz sizden çocuk yapmak istiyorsa "benim çocuğum sensin" dedikten sonra bu teklifini de pek yabana atmayın. Değerlendirin. Bu dünyaya bir çocuk getirmek isteyen bir erkeği asla reddetmeyin.

17- Erkekler annelerini severler. Kayınvalide ile geçinemiyorsanız arada eşinize annelik yapmayı da deneyin. Aranızda yaş farkı varsa erkeğinizin göğsüne yaslanıp bu kez sizi şefkatli ve sevecen kollarına almasını da bekleyebilirsiniz.

18- Erkeğinize hediye alacaksınız, abartmayın. Asla onun size aldığından pahalı bir şey almayın. Beğendiği şeyleri az çok biliyorsanız ona sormayın. Hemen giyip size göstermesini istemek yerine az sabredin tepkisi ve sevinci biraz geç gelebilir. Erkekler kendilerinin elbise ve konu mankeni yapılmasını pek sevmezler.

19- Günlük dedikoduları paylaşacaksanız uzun uzadıya anlatmayın. İçinde "anladın mı, tanıdın mı" tarzında soru kelimeleri bulunan cümleler kurmayın. Olayı anlatın detaya kaçmayın. Zaaflarınızı ortaya çıkaracak tepkiler vererek ortak arkadaşlarınız hakkında dedikodu yapmayın.

20- Bir erkeği maç izlemekten vazgeçirmenin ve elinden uzaktan kumandayı almanın, onu bir zap canavarı olmaktan vazgeçirmenin en kolay ve etkili yolu hafif dekolte giyinmek ya da ateşli bir öpücüktür. Meyve servisi yaparken eğilmeyi abartabilir ya da yanına sokulup yanağına bir öpücük kondurabilirsiniz. O gerisini getirir.

21- İş zamanı onu sevdiğinizi söylemek dışında zırt, pırt lüzumsuz şeyler için onu aramayın. Sizi aramadığı için fırçalamayı en azından iş zamanı yapmayın. Başka tartışmaları iş zamanı telefon görüşmelerinize taşımayın. Akşama ne pişireyim telefonlarını her gün açmayın.

22- Erkekler sürprizleri pek sevmez görünseler de abartmadığınız sürece bu hoşlarına gidebilir. Ona bir şeyler örün ama yarıyı geçmeden göstermeyin ve  sonra bir kaç günde bitirin. Siz de ona bir gül alıp vermeyi deneyin. O kadar memnun olabilir ki, yapraklarını başınızdan aşağı serpecektir. Ya da onu yemeğe çıkarmayı deneyin ancak " çok isterdim ama bugün işim var "sözüne de hazırlıklı olun hemen bozulmayın, erteleyin ama ihmal etmeyin.

23- Kılık kıyafetini onun için seçin, mümkünse sabahları onu giydirin. Arada bir saçını tarayın. Bunu her gün değil arada bir yapın ki kıymetiniz bilinsin. Genelde kendi üst başını dağıtıp, saçı sakalı saldığı durumlarda onu eleştirmek yerine iyi giyindiği şık olduğu zamanlarda onu övmeyi deneyin. Kendine özenmeye başlayacaktır.

24
- Arada bulunduğunuz yeri ona bildirin. Bunu zırt pırt tel açıp alışkanlık haline getirerek bıktırmayın sadece nerede olduğunuzu ya da nereye gittiğinizi bir şekilde bilsin. Mail atın, mesaj çekin değişik iletişim araçlarını kullanın. Alışkanlık edindiğiniz şeyleri de bilsin. Aradığında sizi bulsun ama merak da ettirin.

25- Birlikte hoş vakit geçirecek şeyleri hep ondan beklemeyin. Beklentilerinizi pratiğe dönüştürün. Küçük şeylerden mutlu olduğunuzu ona hissettirin. Birlikte çay için, çekirdek çıtlatın. Erkeğinizi romantik yapmak sizin elinizdedir. Gerektiğinde ütü masasında ütü yaparken bile bir erkeği şekillendirmek elinizdedir.



26
- Yemek yapmak bir sanattır. Alışkanlığınız olmasa da bir kaç özel yemeğiniz olsun ve özellikle tatil günlerinde sofranızı bu yemeklerle şenlendirin. Erkeğinizin size yardım etmesini sağlamak da sizin elinizde, dozunca cilve ve işve her zaman işe yarar. Unutmayın "yemeğin salçalısı" makbuldür :)

27- Son olarak yatak odasını ihmal etmeyin. İlişkilerde kötüye gidişin ilk işaretleri oradan gelir. Mümkünse bir tapınak gibi odanıza özenin. Pozisyon zenginliği vaat edin. Her şeyi erkeğinizden beklemeyin. Aktif olun. Beklentilerinizi gerçekleştirmek için önce siz ilk adımları atın. Ayrıntılarda takılıp kalmayın. Orası sizin özeliniz, dilediğinizce özgür takılın.
27- İbram abinizin bu kıyağını da unutmayın. Keyfinize bakın. Birlikte mutlu mesut yaşayın...
Dünyada kitabı ve kullanma kılavuzu olmayan hiçbir şey yok. Üretilmiş ne varsa herkes yanına bir prospektüs, bir kullanma kılavuzu koymuş. Nitekim tanrı da kutsal kitaplarda bir şekilde insanın kullanma kılavuzunu bizzat insanlara vermiş, diğer kılavuzların yanında.

Madem öyle erkeğin de kullanma kılavuzu olmalı değil mi? vardır da zaten. Bunu kadınlar nesillerdir birbirlerine aktarırlar ancak bir kadının gözüyle aktarılan erkekleri kullanma kılavuzunda zaman zaman yanlışlar olması ve kul yapısı bu kılavuzların her zaman eksik olduğunu göz önünde bulundurmanız gerekir.

Örneğin yola gelmiyorsa, istediğini yaptıramıyorsan "3 gün vermeyeceksin muma döner" bilgi aktarımı kadınların en yanlış aktarımlarından biridir. Bunun yerine kutsal referansı bile olduğu söylenen "devenin üstünde de istese vereceksin" sözü daha anlamlıdır olaya bir erkek gözüyle bakınca.

Neden mi? (kılavuzumuzu okumaya başlayalım)

1-Çünkü erkek sevişken bir canlıdır. Ve erkeğiniz her koşulda sevişir. Siz sevişmezseniz o er ya da geç beliyle olmazsa eliyle, ya da başka bir yerde başka biriyle sevişir. Hiç olmadı zihninde olmadık kurgulara girişir. Bu yüzden sevişmeyi bir silah gibi kullanan kadınlar ilişkilerinde en çok kendilerini vururlar.

2- Erkekler iyi giyinmeseler de iyi giyimli şık kadınları severler. Rüküşe kaçmadan, abartmadan birlikte olduğunuz mekânlarda ama özellikle ev ortamında mutlaka alımlı ve bakımlı olmaya bakın. Gözü başka yere dalmasın. Arkadaş toplantıları, düğün dernek süslenmelerini abartmak yerine evde bunu yapmayı deneyin. Farz edin o gün evinizde düğün var. Zaten olur da:)

3- Saçınızın şeklini, rengini değiştirdiniz de farkında değil mi? buna taklılmak yerine daha radikal bir değişiklik yapın uzun aralıklarla da olsa. Kızmayın sinirlenmeyin ama kendinizdeki değişiklikleri ince bir zekâyla mutlaka fark ettirin.

4- Erkekler bütün dağınıklıklarına rağmen düzgün bir ev ortamı beklerler. Detaya kaçıp abartmadan ortalığı düzgün tutun ama günlük rutin işleri pek ona hissettirmeyin. Görev paylaşımı istemeniz doğal ama bunu şikâyet ederek talep etmeyin.

5- En pısırık erkeğin bile fırça yemekten hoşlanmadığını unutmayın. Hele bunu arkadaşlarının yanında asla yapmayın. Erkeğinize söz geçirmek ve istediğinizi yaptırmak istiyorsanız şu sihirli kelimeyi kullanın. PEKİ demesini bilen bir kadının erkeğine yaptıramayacağı hiç bir şey yoktur. Aksine inatçı kadınlar, bir erkeğin damarına basıldığında nasıl inatçı ve ters olabileceğini tahmin bile edemezler. Erkeğinizi azarlamayın. Hırçın ve öfkeli kadınlar zamanla sevdiklerini uzaklaştırırlar bunu asla unutmayın.

6- Erkeğinizi asla çantada keklik görmeyin. Onun size olan ilgisini biraz abartmış olabileceğini hep aklınızda tutun. Erkeğiniz kafeste kanarya değil bir bülbül olabilir ve ne zaman uçacağı belli olmaz. O yüzden tetikte olun. Bunun yolu da onun için her zaman çekici ve cazip olmanızdan geçer.

7- Kilo almayın ama diyet de diyet diye de tutturmayın. Erkekler formda kadınları sever ama sürekli diyet yapıyorum, onu yememem lazım, spora gitmem lazım diyen mızmız kadınları da pek sevmez.

8- Süslenirken şişenin dibine vurup, parfüm kullanmanın b..kunu çıkarmayın. Özellikle erkeğinizle dışarı çıkıyorsanız ancak yakın planda hissedilen ama sokaktakilerin burnunun direğini kırmayan dozlarda kullanın, fazlasından uzak durun. Kıskançlık damarını ateşlemeyin. Dışarı çıkarken dekoltenizi abartmayın. Göze batarsınız, içine kurt düşürürsünüz.

9- "Bana asla yalan söyleme" kadınların bu favori cümlesinin altında gizli bir cümle daha vardır. "bana inanabileceğim yalanlar söyle" Ama siz erkeğinizi yalan söylememek üzerine motive ederseniz bir gün cesaret ve küstahlığı abartıp hiç hoşlanmayacağınız doğruları söylemeye başlayabilir. Zaten bu dünya yalansız olmaz. Nitekim "bana her şeyi anlat, asla yalan söyleme" diyen kadınların da sakladığı ve yalan söylediği bir şeyler hep vardır.

10- Erkeğinizin size aldığı hediyenin parasını asla sormayın. Beğenmediyseniz bile tepkinizi sabaha saklayın. Başka yerde gördüm vs demeyin. Doğum günü, evlilik yıldönümü gibi anlık şeylere takıntılı olmayın. Ertesi gün hatırlarsa da çok sorun etmeyin. Erkeklerin kafasında bir saat vardır ama takvim yoktur. Zaten saatleri de zamanı göstermez. Sadece "yemek saati, içmek saati, yatıp sevişmek saati şeklinde 3 rakamlıdır o saat"

11- Erkeğinizle konuşurken ses tonunuzu ondan daha fazla yükseltmeyin. Ondan daha argo fıkra anlatmayın. Boyunuz daha uzunsa kısa topuklu giyin. Egonuzdan fedakârlık edin, böylece erkeğinizi tepe tepe kullanın.

12- Herkesin peşinde koştuğu bir kadın olma imajı flört dönemlerinde iyidir ancak "ben seçilmem seçerim" diye hava atarken "ama ben de seni seçtim "diyerek onu onore etmeyi ihmal etmeyin. Kıskançlığınızı abartmayın ama hissettirin.

13- Nasıl çocuk ismi vermek kadınlara bırakılmayacak kadar ciddi bir işse, çocukların eğitimi de erkeklere bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir. Özellikle erkek çocuklarını belli bir yaşa gelene kadar babalarının etki alanından uzak tutun. Yoksa evin içinde "ne var lan tarram" diyerek apışarasını kaşıyan ve "göstereyim mi amcalara pipimi" modunda dolaşan veletler türeyebilir.




14- Sürekli şikâyet eden, ağlayan sızlayan, arabesk, acıların kadını tipinde biri olmayın. Erkekler dozunda sızlanmalara şefkat kollarını açar ama çok naz âşık usandırır, bunu unutmayın.

15- Dürüstlük adına erkeklerle mail şifrelerinizi vs paylaşmayın. En ummadığınız anda girip bakabilirler. Olmadık bir şeyden arıza çıkarabilirler. Aynısını siz de yapmayın. sürekli şifre isteyen, meraklı Melahat konumunda olmayın ancak arada bir sorun ki o da kendinin kıskanıldığını hissetsin, sevinsin garibim.

16- Doğuramayacaksanız, "senden bir çocuğum olsun istiyorum" tarzında cümleler kurmayın. Unutmayın, henüz çocuk 5dk'da kek yapar gibi yapılamıyor ve bir erkeği en kolay kaçırabilen şeylerden biri de bu cümledir. Ama erkeğiniz sizden çocuk yapmak istiyorsa "benim çocuğum sensin" dedikten sonra bu teklifini de pek yabana atmayın. Değerlendirin. Bu dünyaya bir çocuk getirmek isteyen bir erkeği asla reddetmeyin.

17- Erkekler annelerini severler. Kayınvalide ile geçinemiyorsanız arada eşinize annelik yapmayı da deneyin. Aranızda yaş farkı varsa erkeğinizin göğsüne yaslanıp bu kez sizi şefkatli ve sevecen kollarına almasını da bekleyebilirsiniz.

18- Erkeğinize hediye alacaksınız, abartmayın. Asla onun size aldığından pahalı bir şey almayın. Beğendiği şeyleri az çok biliyorsanız ona sormayın. Hemen giyip size göstermesini istemek yerine az sabredin tepkisi ve sevinci biraz geç gelebilir. Erkekler kendilerinin elbise ve konu mankeni yapılmasını pek sevmezler.

19- Günlük dedikoduları paylaşacaksanız uzun uzadıya anlatmayın. İçinde "anladın mı, tanıdın mı" tarzında soru kelimeleri bulunan cümleler kurmayın. Olayı anlatın detaya kaçmayın. Zaaflarınızı ortaya çıkaracak tepkiler vererek ortak arkadaşlarınız hakkında dedikodu yapmayın.

20- Bir erkeği maç izlemekten vazgeçirmenin ve elinden uzaktan kumandayı almanın, onu bir zap canavarı olmaktan vazgeçirmenin en kolay ve etkili yolu hafif dekolte giyinmek ya da ateşli bir öpücüktür. Meyve servisi yaparken eğilmeyi abartabilir ya da yanına sokulup yanağına bir öpücük kondurabilirsiniz. O gerisini getirir.

21- İş zamanı onu sevdiğinizi söylemek dışında zırt, pırt lüzumsuz şeyler için onu aramayın. Sizi aramadığı için fırçalamayı en azından iş zamanı yapmayın. Başka tartışmaları iş zamanı telefon görüşmelerinize taşımayın. Akşama ne pişireyim telefonlarını her gün açmayın.

22- Erkekler sürprizleri pek sevmez görünseler de abartmadığınız sürece bu hoşlarına gidebilir. Ona bir şeyler örün ama yarıyı geçmeden göstermeyin ve  sonra bir kaç günde bitirin. Siz de ona bir gül alıp vermeyi deneyin. O kadar memnun olabilir ki, yapraklarını başınızdan aşağı serpecektir. Ya da onu yemeğe çıkarmayı deneyin ancak " çok isterdim ama bugün işim var "sözüne de hazırlıklı olun hemen bozulmayın, erteleyin ama ihmal etmeyin.

23- Kılık kıyafetini onun için seçin, mümkünse sabahları onu giydirin. Arada bir saçını tarayın. Bunu her gün değil arada bir yapın ki kıymetiniz bilinsin. Genelde kendi üst başını dağıtıp, saçı sakalı saldığı durumlarda onu eleştirmek yerine iyi giyindiği şık olduğu zamanlarda onu övmeyi deneyin. Kendine özenmeye başlayacaktır.

24
- Arada bulunduğunuz yeri ona bildirin. Bunu zırt pırt tel açıp alışkanlık haline getirerek bıktırmayın sadece nerede olduğunuzu ya da nereye gittiğinizi bir şekilde bilsin. Mail atın, mesaj çekin değişik iletişim araçlarını kullanın. Alışkanlık edindiğiniz şeyleri de bilsin. Aradığında sizi bulsun ama merak da ettirin.

25- Birlikte hoş vakit geçirecek şeyleri hep ondan beklemeyin. Beklentilerinizi pratiğe dönüştürün. Küçük şeylerden mutlu olduğunuzu ona hissettirin. Birlikte çay için, çekirdek çıtlatın. Erkeğinizi romantik yapmak sizin elinizdedir. Gerektiğinde ütü masasında ütü yaparken bile bir erkeği şekillendirmek elinizdedir.



26
- Yemek yapmak bir sanattır. Alışkanlığınız olmasa da bir kaç özel yemeğiniz olsun ve özellikle tatil günlerinde sofranızı bu yemeklerle şenlendirin. Erkeğinizin size yardım etmesini sağlamak da sizin elinizde, dozunca cilve ve işve her zaman işe yarar. Unutmayın "yemeğin salçalısı" makbuldür :)

27- Son olarak yatak odasını ihmal etmeyin. İlişkilerde kötüye gidişin ilk işaretleri oradan gelir. Mümkünse bir tapınak gibi odanıza özenin. Pozisyon zenginliği vaat edin. Her şeyi erkeğinizden beklemeyin. Aktif olun. Beklentilerinizi gerçekleştirmek için önce siz ilk adımları atın. Ayrıntılarda takılıp kalmayın. Orası sizin özeliniz, dilediğinizce özgür takılın.
27- İbram abinizin bu kıyağını da unutmayın. Keyfinize bakın. Birlikte mutlu mesut yaşayın...

İyi ki kadınım dedirten (memeler * )

Hiç yorum yok:

* bu yazı meme kanserine dikkat çekmek amacıyla yeniden yayınlanmıştır.

Birçok erkek aynaya baktığında bir kadının bakıp da kendisinde olmasından büyük haz aldığı, iyi ki kadınım dediği çok güzel iki şeyi göremez. Memeler. Bazı erkekleri yoldan çıkarıp travestilikten, transseksüelliğe kadar götüren süreç hep o memeler yüzünden başlamıyor mu zaten?

Uff! Lan memelere bak deyip, sonra bunlardan bende niye yok diye hayıflanmaya giden süreç. Gerçekten kadını her açıdan erkeğe göre daha cazip kılan, çekicileştiren o iki yol tümseğinden, o iki küçük dağ tepesinden daha güzel ne var ki?

Ne kadar ruhsuz yazıyorum değil mi? Oysa dahasını yazmak isterdim. Hani nice şairleri baştan çıkarmış, nice erkeklerin aklını baştan almış o iki güzel çıkıntı nasıl anlatılabilir ki? Kadın vücudu zaten hoş yaratılmış. Ancak dekolte, göğüs çatalı, meme uçları derken erkeğin aklını baştan alan birçok şey de o noktada toplanmış.

Hani öküz gibi baktığımız o çıkıntılar, baktıkça aklımızı karıştıran kum tepecikleri. Baktıkça bakmaya doyamadığımız, dokundukça kıyamadığımız, Freud’a sorulsa belki anne sütünden erken kesilmekten diye tarif edebileceği, ama benim  bu görüşe katılmadığım, insanın içinde dudaklarını uzatıp; bazen emme, bazen canını yaka yaka ısırma, bazen uçlarıyla oynama hissi uyandıran o güzel memeler.

Ressamların çizerken, şairlerin yazarken mest olduğu, üzerine düşmüş bir damla tere fotoğraf makinesi objektiflerinin odaklanıp kilitlendiği, kadını baştan çıkarıcı hale dönüştürmeye yeten iki nükleer füze gibi olan o çıkıntılar. Uyandırdığı şehvetle, şefkati harmanlayan adına türküler yakılmış, şarkılar bestelenmiş dam üstünde un eleyen memeler.

Adı, argoda meyveye benzetilip portakalla, ayvayla, armutla, uçları üzümle özdeşleştirilmiş, tanımlamada erkeklerin kifayetsiz kaldığı memeler.

Erkeklerin şımarıklık ve tembelliğinde küçük birer yastık gibi başını yaslamaktan, sevdiği kadının kalbinin atışlarında kendini aramaktan mutluluk duyduğu, gözlerden sonra günaha davetin baştan çıkarıcı ikinci durağı olan, cennet vaatleri içine “turunç memeli kızlar” kategorisinden giren memeler.

Küçük kızların ergenliğe erişirken gözüküyor diye utana sıkıla sakladığı, erişkinlerin niye küçük diye takviye kullanmaya kalktığı, sutyen diye kimine göre gereksiz kimine göre olmazsa olmaz bir aksesuarın icad sebebi olmuş memeler.

Kapı zili gibi düğmelerine dokunmaktan kendinizi alamadığınız, düşlediğinizde utanmadığınız, annesini emen bir çocuğunki gibi dokunduğunuzda dudaklarınıza gülümseme yayan memeler.

Kadına annelik duygusunu ve şefkatini doyasıya yaşatan,  emzirmek, anne sütü, sütüm haram olsun gibi kavramları dilimize kazandıran, erkek için o kadar cazip çekici olmasına rağmen (çocuğunu emziren bir anne görüntüsünde) insanın içindeki bütün uyanışları bertaraf edip masumiyet ve şefkat, merhamet hissini uyandıran memeler.

İşte gerek biz erkeklerin gerek aynada kadınların bakmaya doyamadığı ancak adıyla bir kanser türünün de var olduğu ve bunun her kadının korkulu rüyası olduğu memeler.

Belli bir yaşın üzerinde her kadın için riskin arttığı o yüzden her yetişkin kadının belirli aralıklarla gerek kendinin elle dokunarak, gerek mamografi ile kanser riskine karşı erken teşhisinin önemsenmesi gereken memeler.

Lütfen sevgili kadınlar. Sizi gerçekten üstün kılan memelerinize iyi bakın. Hatta kontrol etmenize biz de her şekilde:) gönüllü yardımcı olalım. Sevelim, sevilelim. Memesiz bir hayat dünyanın sonu değil ama inanın dünya memelerinizle çok daha güzel…

Meme kanseri ile ilgili ayrıntılı bilgi için:





* bu yazı meme kanserine dikkat çekmek amacıyla yeniden yayınlanmıştır.

Birçok erkek aynaya baktığında bir kadının bakıp da kendisinde olmasından büyük haz aldığı, iyi ki kadınım dediği çok güzel iki şeyi göremez. Memeler. Bazı erkekleri yoldan çıkarıp travestilikten, transseksüelliğe kadar götüren süreç hep o memeler yüzünden başlamıyor mu zaten?

Uff! Lan memelere bak deyip, sonra bunlardan bende niye yok diye hayıflanmaya giden süreç. Gerçekten kadını her açıdan erkeğe göre daha cazip kılan, çekicileştiren o iki yol tümseğinden, o iki küçük dağ tepesinden daha güzel ne var ki?

Ne kadar ruhsuz yazıyorum değil mi? Oysa dahasını yazmak isterdim. Hani nice şairleri baştan çıkarmış, nice erkeklerin aklını baştan almış o iki güzel çıkıntı nasıl anlatılabilir ki? Kadın vücudu zaten hoş yaratılmış. Ancak dekolte, göğüs çatalı, meme uçları derken erkeğin aklını baştan alan birçok şey de o noktada toplanmış.

Hani öküz gibi baktığımız o çıkıntılar, baktıkça aklımızı karıştıran kum tepecikleri. Baktıkça bakmaya doyamadığımız, dokundukça kıyamadığımız, Freud’a sorulsa belki anne sütünden erken kesilmekten diye tarif edebileceği, ama benim  bu görüşe katılmadığım, insanın içinde dudaklarını uzatıp; bazen emme, bazen canını yaka yaka ısırma, bazen uçlarıyla oynama hissi uyandıran o güzel memeler.

Ressamların çizerken, şairlerin yazarken mest olduğu, üzerine düşmüş bir damla tere fotoğraf makinesi objektiflerinin odaklanıp kilitlendiği, kadını baştan çıkarıcı hale dönüştürmeye yeten iki nükleer füze gibi olan o çıkıntılar. Uyandırdığı şehvetle, şefkati harmanlayan adına türküler yakılmış, şarkılar bestelenmiş dam üstünde un eleyen memeler.

Adı, argoda meyveye benzetilip portakalla, ayvayla, armutla, uçları üzümle özdeşleştirilmiş, tanımlamada erkeklerin kifayetsiz kaldığı memeler.

Erkeklerin şımarıklık ve tembelliğinde küçük birer yastık gibi başını yaslamaktan, sevdiği kadının kalbinin atışlarında kendini aramaktan mutluluk duyduğu, gözlerden sonra günaha davetin baştan çıkarıcı ikinci durağı olan, cennet vaatleri içine “turunç memeli kızlar” kategorisinden giren memeler.

Küçük kızların ergenliğe erişirken gözüküyor diye utana sıkıla sakladığı, erişkinlerin niye küçük diye takviye kullanmaya kalktığı, sutyen diye kimine göre gereksiz kimine göre olmazsa olmaz bir aksesuarın icad sebebi olmuş memeler.

Kapı zili gibi düğmelerine dokunmaktan kendinizi alamadığınız, düşlediğinizde utanmadığınız, annesini emen bir çocuğunki gibi dokunduğunuzda dudaklarınıza gülümseme yayan memeler.

Kadına annelik duygusunu ve şefkatini doyasıya yaşatan,  emzirmek, anne sütü, sütüm haram olsun gibi kavramları dilimize kazandıran, erkek için o kadar cazip çekici olmasına rağmen (çocuğunu emziren bir anne görüntüsünde) insanın içindeki bütün uyanışları bertaraf edip masumiyet ve şefkat, merhamet hissini uyandıran memeler.

İşte gerek biz erkeklerin gerek aynada kadınların bakmaya doyamadığı ancak adıyla bir kanser türünün de var olduğu ve bunun her kadının korkulu rüyası olduğu memeler.

Belli bir yaşın üzerinde her kadın için riskin arttığı o yüzden her yetişkin kadının belirli aralıklarla gerek kendinin elle dokunarak, gerek mamografi ile kanser riskine karşı erken teşhisinin önemsenmesi gereken memeler.

Lütfen sevgili kadınlar. Sizi gerçekten üstün kılan memelerinize iyi bakın. Hatta kontrol etmenize biz de her şekilde:) gönüllü yardımcı olalım. Sevelim, sevilelim. Memesiz bir hayat dünyanın sonu değil ama inanın dünya memelerinizle çok daha güzel…

Meme kanseri ile ilgili ayrıntılı bilgi için:




Ariflere sevdanın tarifi

Hiç yorum yok:
sevda
yaşadığın şey ne olursa olsun aslında ne demek biliyor musun?
işin aslı, sözün özeti, yaşadıklarından pişman olmamaktır sevda anlıyor musun.


bir insana,
seni tanığım güne diye lanet okumamak, bozmamak iyi niyetini
sevda yıllar sonra bile gülümseyerek umutla yüreği sevinçle titreyerek anabilmek ötekini.


sevda bitse de, tükenip, bitmemek.
sevda belaya ve kavgaya dönüşmeyen, sevda bozulmayan çirkinleşmeyen.
sevda paylaştığın kişinin gerçeği ne olursa olsun onu hep beyaz, hep masum ve temiz görebilmek. sevda kin gütmemek, kem söz etmemek.
sevda içine kanayıp dilini tutabilmek, sevda gözyaşına ekmek banabilmek.

sevda yemeninde gül oya,
o yüzden yaşamalı doya doya.
sevda
yaşadığın şey ne olursa olsun aslında ne demek biliyor musun?
işin aslı, sözün özeti, yaşadıklarından pişman olmamaktır sevda anlıyor musun.


bir insana,
seni tanığım güne diye lanet okumamak, bozmamak iyi niyetini
sevda yıllar sonra bile gülümseyerek umutla yüreği sevinçle titreyerek anabilmek ötekini.


sevda bitse de, tükenip, bitmemek.
sevda belaya ve kavgaya dönüşmeyen, sevda bozulmayan çirkinleşmeyen.
sevda paylaştığın kişinin gerçeği ne olursa olsun onu hep beyaz, hep masum ve temiz görebilmek. sevda kin gütmemek, kem söz etmemek.
sevda içine kanayıp dilini tutabilmek, sevda gözyaşına ekmek banabilmek.

sevda yemeninde gül oya,
o yüzden yaşamalı doya doya.