Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar
orta yaş bunalımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
orta yaş bunalımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Orta yaş bunalımı ve bayram tatili

4 yorum:

B
u bana 12–15 yaşları arasındayken de oldu. Yani daha küçükken işte. Hani garson boy zor bulunur ne küçük çocuk elbiseleri uyar ne büyük. Ceketin kolları, ya kısa kalır ya da uzun. Bunalıma girerdim resmen. Bayramları bu yüzden pek sevmezdim.

Bugünlerde de ne otobüste yer veriyorlar, ne de yazıktır kaldırmayalım amcayı diyorlar. Otobüste yer vermekle, verilmesini beklemek arasında kaldım, bunalımlardayım. Genç kızlara da yer versem mi, vermesem mi diye siyah kara düşünüyorum.

Bir yerlerde kuyruğa girsem, çıtı pıtı hanımefendiler, hooop diye "ay çok işim vardı beyefendi, mümkünse" diyerek rica edip, önüme geçiyor. Arkada kalan yine ben oluyorum. İyi de yavrum, kuzum benim belim bacağım ağrıyor romatizmalarım azıyor. Basurum kuduruyor ,diyemiyorum. Aksi ihtiyarlar gibi herkesi tersleyemiyorum.

Dahası neredeyse sevgilimin 1,5 katı yaş ve kiloda olduğumdan bunalıma giriyorum. Yakında kilo vermek için rejime başlayacağım da, yaş nasıl veriliyor onu bilmiyorum. Benjamin Bottom olasım geliyor. Haliyle olamıyorum. Sevgilimle ileride zevklerimiz ve renklerimiz uyuşmayacak diye kendi kendime panik yapıyorum. Kesin bir gün beni eX eder diye korkuyorum.

Gerçi "Sen, benim Lisede âşık olduğum tarih öğretmenim gibi olgun ve hoş bir adamsın" diyerek gönlümü alıyor ama ne o lisede kaldı haliyle, ne de bende üniversiteden yeni mezun olmuş öğretmen imajı var...

Yetmedi, nette taze çıtırlar sardı etrafımı, geyik yapıyorlar. "İbram dede, sen var git evine, körpeler gelsin yerine" diyerek, psikolojik bombardımana tabi tutuyorlar beni. Biliyorum, aslında çıtır bir sevgilim olduğu için beni kıskanıyorlar :p. Onlara "gir dedenin koynuna, bak dedenin oyununa" diyemiyorum haliyle. Ortada bir takım üzücü Üzmez vakaları varken, yanlış anlaşılmak istemiyorum.

Feedler'de DM'ler sardı dört bir yanımı. Nereye baksam muzur neşriyat. Nickime (30+) takısı ekledim. Kendimi daha fazla kötü hissetmek istemiyorum. Aaaa!.. Bayram önü yeter, yeter...

Canım deniz çekiyor. Canım Akdeniz çekiyor. Sevgilim Akdeniz beni bekliyor.
Hazır Blogger de işi yavaşlatma eylemine başlayıp, ipe un seriyorken "gideyim buralardan" diyorum. Sizi bir insana emanet edecek olsam "size ederdim" ama siz bile sizden "emin" olamazsınız. O yüzden siz de kendinizi O'na emanet edin. Bana güvenmeyin, ben gidiyorum...

BAYRAM DOLAYISIYLA DÜKKÂNIMIZ KAPALIDIR.


------------------------

Hamiş: Bayram'dan sonra da bir müddet buralarda olmayacağım. Yazıp çizmeyeceğim. Belki bloglarınızı okurum, belki yorumlar yazarım sizlere. Belki başka şeyler yaparım. Siz yine de arada bir bakın belli mi olur.


B
u bana 12–15 yaşları arasındayken de oldu. Yani daha küçükken işte. Hani garson boy zor bulunur ne küçük çocuk elbiseleri uyar ne büyük. Ceketin kolları, ya kısa kalır ya da uzun. Bunalıma girerdim resmen. Bayramları bu yüzden pek sevmezdim.

Bugünlerde de ne otobüste yer veriyorlar, ne de yazıktır kaldırmayalım amcayı diyorlar. Otobüste yer vermekle, verilmesini beklemek arasında kaldım, bunalımlardayım. Genç kızlara da yer versem mi, vermesem mi diye siyah kara düşünüyorum.

Bir yerlerde kuyruğa girsem, çıtı pıtı hanımefendiler, hooop diye "ay çok işim vardı beyefendi, mümkünse" diyerek rica edip, önüme geçiyor. Arkada kalan yine ben oluyorum. İyi de yavrum, kuzum benim belim bacağım ağrıyor romatizmalarım azıyor. Basurum kuduruyor ,diyemiyorum. Aksi ihtiyarlar gibi herkesi tersleyemiyorum.

Dahası neredeyse sevgilimin 1,5 katı yaş ve kiloda olduğumdan bunalıma giriyorum. Yakında kilo vermek için rejime başlayacağım da, yaş nasıl veriliyor onu bilmiyorum. Benjamin Bottom olasım geliyor. Haliyle olamıyorum. Sevgilimle ileride zevklerimiz ve renklerimiz uyuşmayacak diye kendi kendime panik yapıyorum. Kesin bir gün beni eX eder diye korkuyorum.

Gerçi "Sen, benim Lisede âşık olduğum tarih öğretmenim gibi olgun ve hoş bir adamsın" diyerek gönlümü alıyor ama ne o lisede kaldı haliyle, ne de bende üniversiteden yeni mezun olmuş öğretmen imajı var...

Yetmedi, nette taze çıtırlar sardı etrafımı, geyik yapıyorlar. "İbram dede, sen var git evine, körpeler gelsin yerine" diyerek, psikolojik bombardımana tabi tutuyorlar beni. Biliyorum, aslında çıtır bir sevgilim olduğu için beni kıskanıyorlar :p. Onlara "gir dedenin koynuna, bak dedenin oyununa" diyemiyorum haliyle. Ortada bir takım üzücü Üzmez vakaları varken, yanlış anlaşılmak istemiyorum.

Feedler'de DM'ler sardı dört bir yanımı. Nereye baksam muzur neşriyat. Nickime (30+) takısı ekledim. Kendimi daha fazla kötü hissetmek istemiyorum. Aaaa!.. Bayram önü yeter, yeter...

Canım deniz çekiyor. Canım Akdeniz çekiyor. Sevgilim Akdeniz beni bekliyor.
Hazır Blogger de işi yavaşlatma eylemine başlayıp, ipe un seriyorken "gideyim buralardan" diyorum. Sizi bir insana emanet edecek olsam "size ederdim" ama siz bile sizden "emin" olamazsınız. O yüzden siz de kendinizi O'na emanet edin. Bana güvenmeyin, ben gidiyorum...

BAYRAM DOLAYISIYLA DÜKKÂNIMIZ KAPALIDIR.


------------------------

Hamiş: Bayram'dan sonra da bir müddet buralarda olmayacağım. Yazıp çizmeyeceğim. Belki bloglarınızı okurum, belki yorumlar yazarım sizlere. Belki başka şeyler yaparım. Siz yine de arada bir bakın belli mi olur.

Çok okunan yazılar