Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar
oh la la la... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
oh la la la... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

pes: beceremiyorum, benden bu kadar

11 yorum:

Yok olmayacak...
Artık kesin olarak emin oldum ki ben bu işi beceremeyeceğim. Dene, dene nereye kadar. Benim de bir canım var. Bu kadar zorlamanın da bir anlamı yok ki. Bi insanın ne olursa olsun, iyi kötü içinden gelecek. Öyle mektebinde okumak veya üç beş blog yazmakla olmuyor, beceremiyorum.

Oysa "bunu yazan tosun, okumaya da doysun" kabilinden bir çok hela yazısı okumuşluğum var. Bi sürü sakıncalı 18+ blog da okudum, ııh yemedi...
En son kadınlar için argo sözlüğünü hatmettim, onu da kadınlar için abazanlar yazmış zannımca. Yani o kadar argo bilen ve sarfedebilen bir kadını 2-3 cümleden sonra e-5 de kamyoncular törenle ırzına geçip telef eder diye düşünüyorum. Ben desem, benim sonum da sakat yani. E5 de yani. Şeederler adamı yani.

Hal böyle olunca, düşündüm taşındım. Bloglarımın içinde azıcık da olsa kullandığım "kodumun, şettiğimin, s.q" tarzındaki kelimelerle ben kızlar kategorisinde bile yarışmam. Ben ki; halâ "ma" hecesinin hece tablosunda karşılığının yine "ma" olduğu, i-s-k harfleriyle sadece "kis" yazılabilen günlerde kalmış bir neslin tükenmek üzere olan ve pandalar gibi koruma kapsamına alınması gereken naçiz bir evladıyım.
Olmuyor, napim. Dal ne kadar sarkarsa sarksın, kartal bu kadar kalkar. Pes ediyorum. Yenildik ey halkım, unutabilirsin bizi...

Yazdıklarına (sözde) kızdığım bazı blog yazarları: hani şu, sizlere maçası adını yazmaya yemeyip de ince saz senfonisinden adsız olarak küfreden yorumcularınızdan biri olarak hakaret yazacak olsam ne yazabilirdim düşüncesiyle en bi ayıp, iğrenç, tu kaka cümlemi bırakıyorum:

-pipim poponusa girsin e mi!..

Yok olmayacak...
Artık kesin olarak emin oldum ki ben bu işi beceremeyeceğim. Dene, dene nereye kadar. Benim de bir canım var. Bu kadar zorlamanın da bir anlamı yok ki. Bi insanın ne olursa olsun, iyi kötü içinden gelecek. Öyle mektebinde okumak veya üç beş blog yazmakla olmuyor, beceremiyorum.

Oysa "bunu yazan tosun, okumaya da doysun" kabilinden bir çok hela yazısı okumuşluğum var. Bi sürü sakıncalı 18+ blog da okudum, ııh yemedi...
En son kadınlar için argo sözlüğünü hatmettim, onu da kadınlar için abazanlar yazmış zannımca. Yani o kadar argo bilen ve sarfedebilen bir kadını 2-3 cümleden sonra e-5 de kamyoncular törenle ırzına geçip telef eder diye düşünüyorum. Ben desem, benim sonum da sakat yani. E5 de yani. Şeederler adamı yani.

Hal böyle olunca, düşündüm taşındım. Bloglarımın içinde azıcık da olsa kullandığım "kodumun, şettiğimin, s.q" tarzındaki kelimelerle ben kızlar kategorisinde bile yarışmam. Ben ki; halâ "ma" hecesinin hece tablosunda karşılığının yine "ma" olduğu, i-s-k harfleriyle sadece "kis" yazılabilen günlerde kalmış bir neslin tükenmek üzere olan ve pandalar gibi koruma kapsamına alınması gereken naçiz bir evladıyım.
Olmuyor, napim. Dal ne kadar sarkarsa sarksın, kartal bu kadar kalkar. Pes ediyorum. Yenildik ey halkım, unutabilirsin bizi...

Yazdıklarına (sözde) kızdığım bazı blog yazarları: hani şu, sizlere maçası adını yazmaya yemeyip de ince saz senfonisinden adsız olarak küfreden yorumcularınızdan biri olarak hakaret yazacak olsam ne yazabilirdim düşüncesiyle en bi ayıp, iğrenç, tu kaka cümlemi bırakıyorum:

-pipim poponusa girsin e mi!..

Çok okunan yazılar