Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar

Bugünkü şansınız :

evlilik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
evlilik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Evcilik Oyunu (MiM - Anket)

Hiç yorum yok:
Mim rüzgarı çoktan bitmiş olsa da, blog dünyasındaki durgunluğun aşılmasında olumlu katkısı olabilir diyerek, bence ilginç bir MiM daha yazdım.

Aslında bu bir test : "Evcilik Oyunu". Bu testi, eşiniz, hayat arkadaşınız, sevgiliniz, erkek ya da kız arkadaşınızla birlikte deneyebilirsiniz.

Sorulardan önce kurallar kısaca şöyle.

(Önce test sorularının bir yazıcı çıktısını alıp, cevapları elle doldurunuz).
 
1- Testteki sorulara içtenlikle cevap vermeniz gerekiyor.

2- Testi bitirdikten sonra aynısını "Bence (eşim, sevgilim) bu sorulara şöyle cevap vermiştir diyerek ikinci kez cevaplayınız.

3- Sonra bu teste verdiğiniz cevapları yazdığınız kağıdı katlayıp bir zarfın içine koyunuz ve ağzını yapıştırınız ve cevaplarınızı değiştirmek için asla açmayınız.
4- Bir gün sonra, zarfı açmadan (eşinize, sevgilinize) verin. O da kendi cevaplarını size versin.

5- Cevapları okuyunca lütfen kavga etmeyiniz:))
 
Olayın MİM kısmı ise testi çözen herkes, testi çözdükten sonraki gelişmeleri blogunda paylaşsın.

Hadi Bakalım.
 
The İbrahim ORTAÇ (T.i.O)




LÜTFEN BU SORULARI Samimiyetle CEVAPLAYINIZ?
 
Eşiniz hakkında şikayetleriniz nelerdir?
 
Kendiniz hakkında nelerden şikayetçisiniz?
 
Varsa ailevi sorunlarınız sizce nasıl çözülür?
 
Hayatta en çok yapmak isteğiniz şeyler nelerdir?
 
Fırsat olsa eşinizle birlikte neler yapmak isterdiniz?
 
Şu an hangi haberi alsanız çok sevinirdiniz?
 
Sizi en çok rahatsız eden kaygı ve korkular nelerdir?
 
Elinizde sihirli bir değnek olsa neleri değiştirirdiniz?
 
Sadece 1 tek soru sorabilecek olsanız eşinize ne sorardınız?
 
Ona olan duygularınızı nasıl ifade edersiniz?
(sevgi-aşk-nefret-hiçbiri)
 
Eşinize öfkelenince yapmayı düşündüğünüz en kötü şey nedir?
 
Sinirli ve üzgün olduğunuz zamanlarda nasıl sakinleşirsiniz?
 
Yalnızlığı mı, yoksa kalabalık ortamları mı seversiniz?
 
Eşinizle yaptığınız sizi mutlu eden en son şey nedir?
 
En çok sevdiğiniz, üç kişiyi (arkadaş, aile) yazar mısınız?
 
Sizi en iyi tanıdığını düşündüğünüz üç kişiyi yazar mısınız?
 
Nefret ettiğiniz üç kişiyi ya da insan tipini yazar mısınız.
 

SİZCE EŞİNİZ YUKARIDAKİ SORULARA NASIL CEVAP VERMİŞTİR?
LÜTFEN AYNI SORULARI ONA GÖRE DE CEVAPLAYINIZ.

 
Mim rüzgarı çoktan bitmiş olsa da, blog dünyasındaki durgunluğun aşılmasında olumlu katkısı olabilir diyerek, bence ilginç bir MiM daha yazdım.

Aslında bu bir test : "Evcilik Oyunu". Bu testi, eşiniz, hayat arkadaşınız, sevgiliniz, erkek ya da kız arkadaşınızla birlikte deneyebilirsiniz.

Sorulardan önce kurallar kısaca şöyle.

(Önce test sorularının bir yazıcı çıktısını alıp, cevapları elle doldurunuz).
 
1- Testteki sorulara içtenlikle cevap vermeniz gerekiyor.

2- Testi bitirdikten sonra aynısını "Bence (eşim, sevgilim) bu sorulara şöyle cevap vermiştir diyerek ikinci kez cevaplayınız.

3- Sonra bu teste verdiğiniz cevapları yazdığınız kağıdı katlayıp bir zarfın içine koyunuz ve ağzını yapıştırınız ve cevaplarınızı değiştirmek için asla açmayınız.
4- Bir gün sonra, zarfı açmadan (eşinize, sevgilinize) verin. O da kendi cevaplarını size versin.

5- Cevapları okuyunca lütfen kavga etmeyiniz:))
 
Olayın MİM kısmı ise testi çözen herkes, testi çözdükten sonraki gelişmeleri blogunda paylaşsın.

Hadi Bakalım.
 
The İbrahim ORTAÇ (T.i.O)




LÜTFEN BU SORULARI Samimiyetle CEVAPLAYINIZ?
 
Eşiniz hakkında şikayetleriniz nelerdir?
 
Kendiniz hakkında nelerden şikayetçisiniz?
 
Varsa ailevi sorunlarınız sizce nasıl çözülür?
 
Hayatta en çok yapmak isteğiniz şeyler nelerdir?
 
Fırsat olsa eşinizle birlikte neler yapmak isterdiniz?
 
Şu an hangi haberi alsanız çok sevinirdiniz?
 
Sizi en çok rahatsız eden kaygı ve korkular nelerdir?
 
Elinizde sihirli bir değnek olsa neleri değiştirirdiniz?
 
Sadece 1 tek soru sorabilecek olsanız eşinize ne sorardınız?
 
Ona olan duygularınızı nasıl ifade edersiniz?
(sevgi-aşk-nefret-hiçbiri)
 
Eşinize öfkelenince yapmayı düşündüğünüz en kötü şey nedir?
 
Sinirli ve üzgün olduğunuz zamanlarda nasıl sakinleşirsiniz?
 
Yalnızlığı mı, yoksa kalabalık ortamları mı seversiniz?
 
Eşinizle yaptığınız sizi mutlu eden en son şey nedir?
 
En çok sevdiğiniz, üç kişiyi (arkadaş, aile) yazar mısınız?
 
Sizi en iyi tanıdığını düşündüğünüz üç kişiyi yazar mısınız?
 
Nefret ettiğiniz üç kişiyi ya da insan tipini yazar mısınız.
 

SİZCE EŞİNİZ YUKARIDAKİ SORULARA NASIL CEVAP VERMİŞTİR?
LÜTFEN AYNI SORULARI ONA GÖRE DE CEVAPLAYINIZ.

 

anketler öyle demiyor kızlar, haberiniz olsun

6 yorum:


bu konuları (eleştirmek adına ) bi kaç bayan blog yazarı dile getirdiği için bana halt yemek düşer haliyle. o yüzden kısa keseceğim. ve bizzat kendini sözlerimin muhatabı gibi görebilecek genç kızlardan peşin peşin özellikle özür dileyeceğim.

bakıyorum bazı fem blogları okuyunca kendinizi amsterdamdaymış gibi hissediyorsunuz. ama olay sandığınız gibi değil kızlar... memleketimin erkek nüfusu hala kahir ekseriyetle çıkacağı değilse de yuva kuracağı kızın bekaretini önemsiyor. olmazsa olmaz diyor...
beklentileri icabı sizinle çıkarken olayı umursamadıklarına bakmayın. bir gün yüzünüze söylerler "eylenilecek kızlar var evlenilecek kızlar var" diye... hemen savunmaya geçip, ee.. ben de eylendim "evlenilecek erkek var, eylenilecek erkek var" da diyebilirsiniz.

orası size kalmış. sosyal çevrenizi, ahlak anlayışınızı veya ailenizin, müstakbel eşinizin ailesinin hoşgörü limitlerinizi bilemem. aman sonunda canı yanan siz olmayın da...

olayın size doğru ya da yanlış gelmesi pek önemli değil ama hiç umursamaz sandığınız bir çok erkek için bile ülkemizde bekaret, söz konusu olan kendi evliliğiyse vazgeçilmezler arasında birinci sırada... yani ben çok çağdaş, avrupayi, modern düşüncedeyim, ne saçma, yobazca bişi, bu çağda da bekaret mi sözkonusu olur gibi şeyler duyuyorsanız bazı erkeklerin gazına geliyorsunuz haberiniz olsun.

özetle: ülkemizde hala erkeklerin kahir ekseriyeti kurdelayı kendi kesmek istiyor.
demedi demeyin de....
İbrahim Ortaç

iki fıkra anlatıyorum yine de siz ruh halinize göre durumunuza uyanı dikkate alın.

1- Baba Erenler, camiye gitmis, hocanin vaazini dinliyordu.Hoca, içkinin kötülügünü anlatmak için aklina ne geliyorsa söylüyordu. Bir ara söyle dedi:
-Bir eşegin önüne, bir kova su ile bir kova şarap koysaniz, hangisini içer?
Elbette ki suyu içer. Peki eşek niçin sarabi içmez?
Bektasi dayanamayip seslendi: -Neden olacak, eşekliginden...

************
2-bir kargo uçağındaki evcil hayvanlardan karga iki de bir imdat kolunu çekermiş.. yardımcı pilot da gelir bunları bir güzel azarlarmış. her sorduğunda ise karga dermiş ki.
-hainliğimden çektim...
adam tehdit etmiş bir daha çekerseniz gününüzü görürsünüz diye.. aşka gelen eşek çekmiş bu kez imdat kolunu... ve yardımcı pilot açmış kapısını uçağın hepsini atmış aşağı.. aşağı düşerken karga eşeğe sormuş: - hadi ben hainliğimden çektim kolu, sen niye çektin ki?
eşek cevap vermiş.. -e ben de hainliğimden çekmiş...
peki demiş karga, -sen uçabilir misin eşek kardeş?
-haaaayır demiş eşek aklına dank edince...
kusura bakma demiş karga gülerek uzaklaşırken...
-sen o kolu hainliğinden değil, eşekliğinden çekmişsin...


bu konuları (eleştirmek adına ) bi kaç bayan blog yazarı dile getirdiği için bana halt yemek düşer haliyle. o yüzden kısa keseceğim. ve bizzat kendini sözlerimin muhatabı gibi görebilecek genç kızlardan peşin peşin özellikle özür dileyeceğim.

bakıyorum bazı fem blogları okuyunca kendinizi amsterdamdaymış gibi hissediyorsunuz. ama olay sandığınız gibi değil kızlar... memleketimin erkek nüfusu hala kahir ekseriyetle çıkacağı değilse de yuva kuracağı kızın bekaretini önemsiyor. olmazsa olmaz diyor...
beklentileri icabı sizinle çıkarken olayı umursamadıklarına bakmayın. bir gün yüzünüze söylerler "eylenilecek kızlar var evlenilecek kızlar var" diye... hemen savunmaya geçip, ee.. ben de eylendim "evlenilecek erkek var, eylenilecek erkek var" da diyebilirsiniz.

orası size kalmış. sosyal çevrenizi, ahlak anlayışınızı veya ailenizin, müstakbel eşinizin ailesinin hoşgörü limitlerinizi bilemem. aman sonunda canı yanan siz olmayın da...

olayın size doğru ya da yanlış gelmesi pek önemli değil ama hiç umursamaz sandığınız bir çok erkek için bile ülkemizde bekaret, söz konusu olan kendi evliliğiyse vazgeçilmezler arasında birinci sırada... yani ben çok çağdaş, avrupayi, modern düşüncedeyim, ne saçma, yobazca bişi, bu çağda da bekaret mi sözkonusu olur gibi şeyler duyuyorsanız bazı erkeklerin gazına geliyorsunuz haberiniz olsun.

özetle: ülkemizde hala erkeklerin kahir ekseriyeti kurdelayı kendi kesmek istiyor.
demedi demeyin de....
İbrahim Ortaç

iki fıkra anlatıyorum yine de siz ruh halinize göre durumunuza uyanı dikkate alın.

1- Baba Erenler, camiye gitmis, hocanin vaazini dinliyordu.Hoca, içkinin kötülügünü anlatmak için aklina ne geliyorsa söylüyordu. Bir ara söyle dedi:
-Bir eşegin önüne, bir kova su ile bir kova şarap koysaniz, hangisini içer?
Elbette ki suyu içer. Peki eşek niçin sarabi içmez?
Bektasi dayanamayip seslendi: -Neden olacak, eşekliginden...

************
2-bir kargo uçağındaki evcil hayvanlardan karga iki de bir imdat kolunu çekermiş.. yardımcı pilot da gelir bunları bir güzel azarlarmış. her sorduğunda ise karga dermiş ki.
-hainliğimden çektim...
adam tehdit etmiş bir daha çekerseniz gününüzü görürsünüz diye.. aşka gelen eşek çekmiş bu kez imdat kolunu... ve yardımcı pilot açmış kapısını uçağın hepsini atmış aşağı.. aşağı düşerken karga eşeğe sormuş: - hadi ben hainliğimden çektim kolu, sen niye çektin ki?
eşek cevap vermiş.. -e ben de hainliğimden çekmiş...
peki demiş karga, -sen uçabilir misin eşek kardeş?
-haaaayır demiş eşek aklına dank edince...
kusura bakma demiş karga gülerek uzaklaşırken...
-sen o kolu hainliğinden değil, eşekliğinden çekmişsin...