Ölürsem yakın beni...
Valla beni yakmayın. yakacaksa Allah yaksın. O da yakmasa çok memnun olurum ama bizde bu icraat varken işimiz zor....
Ölüsünün yakılmasını isteyenler bana hep bir yok olmak, kaybolmak sıvışmak isteğini anımsatır. Onların doğaya karışmak, külleri savrulup aramızda yaşamak söylemlerine karşın bana yok olmak istediklerine dair birşeyler hissettirirler.
Uzakdoğunun bize uzak inançları Avrupa ve Amerika sosyetesinden sonra ufaktan manevi boşluğa düşenlerimizin damarlarında dolaşmaya başlayalı çok oldu. Masum mistik öğretiler, bir müddet sonra bir inanç sisteminin zincirine dahil ediveriyor insanları. Tabi bu işte bir pazar da var. Yani üçüncü gözden, çakradan, reikiden gelir elde etmek de mümkün. Zaten pazarın öbür tarafı da farklı değil. Tekkeler ve şeyhlerle dolu bir sistemde Ali Kalkancı'lar türüyor.
Hitler'in fırınları bir kâbusu doğurdu. Şimdi insanlar başka bir inanç sisteminin (inançsızlığın) halkasına dahil olup, bu fırınlarda yakılmak için kendileri gönüllü başvuruyor.
"Ölürsem yakın beni savurun küllerimi evrene. Geri dönüştürün krematoryumlara atın cesedimi. "
Sıvışıvermek yani, hesabı ödemeden kaçmak istiyorumu güzel cümlelerle süsleyip kendini kandırıyor insanlar..Yıllarca Tanrı yok diye yaşayıp, ölüme yakın "ya varsa korkusu ile yok olmak istiyorlar" Sen beni yakmadan, ben beni yaktım! diyor içlerindeki isyan dalgaları. Oysa o kül ve toz zerresinden de seni yeniden yaratamaz mı Tanrı?. Madem ki yaratmış bir kan pıhtısından... su damlasından.. portakaldaki C vitamininden...
Yok öyle, doğaya karışıyorum, evrende küllerimle yaşıyorum demek:)
Etlerimizi lime lime kurtlar böcekler yiyince de geridönüşmüş olmuyor muyuz? Hem börtü böceğe, bitki çiçeğe de bir faydamız dokunur fena mı?...
Yok öyle hesabı ödemeden kaçmak...
Yansak da yakılsak da. Ölsek de öldürülsek de. Bir şekilde yapmamız gerekirken yapmadıklarımızın, yapmamamız gerekirken yaptıklarımızın hesabını ödeyeceğiz.
En azından ben öyle düşünüyorum...
Günü gelir o dengede herkes öder payına düşeni ister yaksın kendini ister gömsün toprağın dibine ne frk ederki..
YanıtlaSilOlaya hiç bu açıdan bakmamıştım,aklıma böylesi gelmemişti doğrusu..Oldum olası,kimse kusura bakmasın ama "beyinsizce" gelir bana naaşın yakılması.Bunun için mi yakılmak istiyorlar gerçekten?Sanki yakılırken acı çekmeyeceklerini mi sanıyorlar?Eminim cayır cayır yanarken ne büyük pişmanlıklar duyuyorlardır.Ama "söndürün beni diyemiyorlar" tabi öteki taraftan...
YanıtlaSil