Bugünkü şansınız :

  • Şok: Pucca nihayet basıldı, sıra kimde?
    02/06/2010 - 0 Yorum
    Sanal dünyanın sen al pişman olmazsın karakterlerinden değerli dost güzel insan mümtaz şahsiyet hepimizin ilham perisi süt annesi (oha abarttık tamam) Pucca'nın bir süredir peşinde olan basın masası sanal koçlar şubesi yaptığı bir operasyonla Pucca'yı bastı... Basılma anında da her zaman yaptığı gibi marlyn posteri arkasına saklanarak yaka paça kitapçı  raflarına konulan Pucca'nın blog alemine düştüğü günden beri ağlaya, sızlaya hoplaya zıplaya yazdığı blog yazılarından oluşan kitabı kitapçı raflarını süsledi. Böylece blog dünyasında yetişen yeni nesile de ben ilerde…

Cevabı sadece bizde : Akrep kızı efsa bloglarda NE 'sini arıyor?



 Yazdığı yazılar kadar infosundaki duştan yeni çıkmış, sarı elbiseli ve sağ bacağı hafif meydanda hatun resmiyle de dikkatleri üzerine çeken akrep kızı efsa evlilikler, ayrılıklar üzerine yazdığı dokunaklı yazıları ile yine bizi ikilemlere itmeye devam ediyor.

Bazı gelinlik firmaları ve nikah şekeri üreticilerinin efsa nın blogunun halkı evlenmekten soğuttuğu için kapatılmasını isteyeceği öne sürülüyor.

Akrep kızı efsa ise bu konuda önceleri konuşmazken sonradan avukatlardan da boşanmaya teşvik karşılığı para aldığını itiraf etmek zorunda kaldı. Öte yandan efsa'nın bu yazdıklarıyla çizdikleriyle ne yapmak istediğini sizler merak ede durun biz olayı çözdük vay anasını sayın seyirciler. Kameralarımıza ne aradığını itiraf eden efsa, gönlüme göre bir baha-NE bulamadım, bulsam ikimiz "efsane oluruz" İbrahim'cim demiştir. İbrahim abi bu duruma getirdiği yorumda "efsa'cım istediğin NE olsun ben adımı a)ne - .b)ne :) - s)anane olarak bile değiştirebilirim" demiştir.

Bu cevaba "Allah, Allah senden bana NE İbram" diyerek terso bir yanıt veren efsa muhabirimizi "hadi yavrum kış kış" diyerek kovalarken, "çekmesene kardeşim!, duştan yeni çıktım zati!" diye kafamıza bozuk para atmıştır. Bozuk paraların 25 kuruşluk olması hasarı düşürürken, bizi de efsa'nın cimriliği konusunda derin derin düşünmüştür.

Ayrıca tam bir telefon sapığı olan efsa'nın, fazla konuşmayı sevmediği için kırdığı telef-10 adedi bulurken, telefonları nasıl bu hale: (8) getirdiği merak konusudur. İki de bir kendisini arayan kız arkadaşlarına "kısa kes aydın havası olsun" diyen efsa'nın önceki hayatında "yandım Ali" olup olmadığı araştırılmaktadır. Ara sıra güzel şiirlerini de blog âlemi ile paylaşan efsa'nın şiirlerine koyduğu resimler Gossip İbram abi'mizin dikkatini çekmiştir. "Resimlerine bakarım yazılarını okumam" ekolünden olan İbram abi'mizin duygu dolu bu şiirler karşısında ikileme düştüğü, şiirlerle resimler arasında gidip gelmekten gözlerinin şaşı olduğu yadsınamaz bir gerçektir.

Efsa'nın İbram abi'ye dans günlükleri yazısındaki balerin kız ben değilim demesi bardağı taşıran son damla olmuş Gossip İbram abi bir daha efsa'nın yazılarındaki hatun resimlerine bakarsam iki olsun diyerek tövbe etmiştir. Öte yandan sevdiğimi sıkboğaz etmem, relaxımdır, anlayışlıyımdır diyerek övünen Efsa'nın bunu kime ve halâ niye söylediği bilinmemektedir.

Tam bir yorum manyağı olan efsa'nın akrep kızı olarak halkın yüreğine saldığı korku yetmezmiş gibi yorumlarından yorulan bazı bloggerlerin "bu kadar yorma bizi be efsa, bari yoruyorsun hayra yor" dedikleri duyumu alınmıştır. Yorum yaparken birden "dur ben bunu bi belediyeye yazim" demesi veya kendisine yapılan yorumlardan extradan sorun türetmesi de ayrı bir araştırma konusudur.

Çilek yanaklı, kelebek kanatlı minik bir bezelyesi ( O ne lan demeyin, linke tıklamayı deneyin)olan efsa'nın "bezelyem sezaryensiz doğsun" kabilinden çektiği acıları anlatan yazısı oscar'a aday gösterilip, geri çekilmiştir. Jürinin yaşadığı tereddüdün temelinde efsa'nın tuttuğu günlüklerin ve "size ne lan çocuk da yaparım bezelye de" tarzı agresif konuşmalarının önemli rol oynadığı, bazı jüri üyelerinin "bu kız bu günlükleri bi gün aleyhimizde kullanır" diyerek kıllandığı, bazılarının ise "gör bak bloggere yazmassa insan evladı dilim" dediği söylenmektedir.

Gossip İbrahim abi ekibi olarak Çilek yanaklı, kelebek kanatlı minik bezelye'yi şimdiden uyarır ve "Annen yedirdiği her kaşık mamanın, çorbanın, pilavın, dondurmanın parasını yazıyor. Büyüyüp doktor olunca sana ödetecek haberin olsun" diyor, bu güzel ikiliye pembe mutluluklar diliyoruz.

Efsa'nın efsaneleri ve minik bezelyesi:
Bu yazıyı paylaş: :

0 yorum:

Yorum Gönder

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • 2011 yılı internet geyikleri
    02/01/2012 - 0 Yorum
    Bazı şeyler değişmedi, değişmiyor, ihtimal ki değişmeyecek. -Facebook, twitter paralı olacakmış. -3 Mesajımı beğen duvarındayım -İlişki durumumu beğen... -Msn var mı, cam var mı? -Benimkisi 22cm, 21 cm, yok valla aşağısı kurtarmaz -Ben bunu vaktiyle twitter'de yazdım... -Kesintisiz 15 kez orgazm garanti ediyorum (yılda mı:) -Fotoğrafım nasıl çıkmış, beğensenize kıızz -Hesabımı kapatıcam bir süre gidicem buralardan -Ergenler beni eklemesin, ekleyenler silsin -Bak küfredicem, eklemeyin şu guruplara yaaa -Facebook mafetmiş yine sayfa tasarımını -Kız canım ya çok fıstık çıkmışın…
  • üzerine zehirli yazılmış hıyar
    25/01/2010 - 4 Yorum
    yer misiniz? yemezsiniz değil mi? ya da dikkat zehirlidir! yazan bir şişe meyva suyu. azıcık şüphelenseniz bile içmezsiniz. ya da şöyle kızarmış bir piliç ve üstünde bir ibare : yerseniz çocuğunuz sakat doğabilir.... 1 kez olsa bile yemezsiniz değil mi? ama sigaranın üstüne zehirli ç..k..nüzü kaldırmaz spermlerinizi öldürür. evlat katili olursunuz yazsalar da nafile... bacağı kesilme pahasına erkekler, çocuğunu düşürme pahasına hamile kadınlar bile içiyor... insan sağlığını yoketmek için icad edilmiş yüzyılın değil 1000 yılın buluşu : Tütün!... için için, ne olacak ki?…
  • Adını koyamayanlar için
    30/04/2011 - 0 Yorum
    Aşk, sevgi, ihtiras, arzu, adı her neyse işte. Hepsi bir arada ya da başka bir duygu seli ama güzel ve ilginç bir haldir sevmek. İnsanın her koşulda öteki yarısını aramasının adıdır. Kimileri adını koyamaz bu sevginin. Hissettikleri ile kimliği, ilkeleri, ve hayatın kuralları arasında sıkışıp kalır. Çünkü her ne kadar toplumsal kurallar, ilkeler, insanın bakış açısı, prensipleri olsa da bir insanı sevmenin pek kural tanıdığı vaki değildir. Hayırsızın birini bile bile seversiniz örneğin. Hatta canınızın yanacağını da bilseniz bunu umursamazsınız. Sadece yapabileceğinizin en kötüsünü…