Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar

Bugünkü şansınız :

maksat üç kuruş ekmek parası... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
maksat üç kuruş ekmek parası... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yorumla beni İbram abi!

Hiç yorum yok:


M
erhaba değerli dostlar...
Çok üzgünüm. Ne yazık ki eskisi kadar bloglarınızı okuyup, yorum yapamıyorum.
Çünkü gerek iş yoğunluğu, gerek takip listemin kalabalığı yüzünden bir süredir koyverdim ipin ucunu. (Niye uzun uzun yazılar yazıyorsunuz ya? İki cıbıldak resim koyup, altına bir kaç satır yazı yazıp, zanatçı burada ne demek istemiş? Deseniz ya.) Beni ve başkalarını neden yoruyorsunuz?

Bu yüzden, artık sayfama bir link koydum. Gadget ekledim. Buraya yorumlamamı istediğiniz yazınızın linkini ve altına da mesajınızı yazıp bana gönderiyorsunuz. Ben de vaktim oldukça yorumlarımla yazılarınıza katkıda bulunmaya çalışıyorum.

Neden mi böyle bir ihtiyaç doğdu? Eskiden, "biz su içerdik testiden". Daha doğrusu birçok bloggeri ben, birçok bloggerde beni takip listine eklemeden önce işler kolaydı. Yazdıklarınızı özenle okumaya gayret ediyor ve yorumluyordum. Ancak, gerek benim hitim arttıkça, gerek listim kalabalıklaştıkça yetişememeye başladım.

Ekstradan işimiz, gücümüz de var haliyle. Sabahtan akşama blogda okuyacak değiliz hani. Orhan Pamuk olsanız çekemem. Beni de siz çekemiyorsunuz ihtimal. Birçoğunuz okumuyorsunuzdur bile eskisi kadar. "Oysa ne güzel komşumuzdun sen Fahriye Abla" misali severek okuduğum, eski yeni birçok blogger dostum vardı. Onları kimler aldı?

Yine eski, yeni birçok blogger arkadaş benim yorumlarımdan hoşlandığını, kendisine ilham verdiğimi, feyz aldığını falan söylüyordu. (Evet, abartıyorum:))Yazdıklarımı okuyup da "İbram abi, senin de mi d...tün kalktı?" falan demeyin sakın. Ben hepinizi istisnasız seviyorum (Bunu hissedin:)

Ancak yetişemiyorum. Ne yapayım, benim sevgili blogger dostlarım, arkadaşlarım, hayran kitlem, halkım, benim köylüm, benim işçim (Oha! Kaptırdık gidiyoruz.)

Neyse, aslolan iştir, eve ekmek götürmek lazımdır. Blog dünyası bir nefes alma yeridir. Ancak paylaşımlarımıza yorum yapılması da güzel bir şeydir. Ben de güzel yorum yaparım ne yalan söyliyeyim.

Bu yüzden, hani dileyen sitesinde yeni bir yazı yazar; "Ah ulan, İbram abi buna bir yorum yapacaktı ki"der. İşte sağ köşeden bana linkini göndersin. Okur, sonra da yorumlarım. Canlarım benim. Bülent Ablanız sizlere feda olsun. (Yok bu başka birinin repliğiydi yaw kafam karıştı. Olm bi rahat durun ya.)

Sanırım olay anlaşıldı di mi? Hadi dağılın bakalım şimdi...

--------------------------
Asparagas: 2010’da İbram'ın "yorumları paralı olacakmış, İbram yorum başına 10 dolar alcakmış. Koşun, yetişin...



M
erhaba değerli dostlar...
Çok üzgünüm. Ne yazık ki eskisi kadar bloglarınızı okuyup, yorum yapamıyorum.
Çünkü gerek iş yoğunluğu, gerek takip listemin kalabalığı yüzünden bir süredir koyverdim ipin ucunu. (Niye uzun uzun yazılar yazıyorsunuz ya? İki cıbıldak resim koyup, altına bir kaç satır yazı yazıp, zanatçı burada ne demek istemiş? Deseniz ya.) Beni ve başkalarını neden yoruyorsunuz?

Bu yüzden, artık sayfama bir link koydum. Gadget ekledim. Buraya yorumlamamı istediğiniz yazınızın linkini ve altına da mesajınızı yazıp bana gönderiyorsunuz. Ben de vaktim oldukça yorumlarımla yazılarınıza katkıda bulunmaya çalışıyorum.

Neden mi böyle bir ihtiyaç doğdu? Eskiden, "biz su içerdik testiden". Daha doğrusu birçok bloggeri ben, birçok bloggerde beni takip listine eklemeden önce işler kolaydı. Yazdıklarınızı özenle okumaya gayret ediyor ve yorumluyordum. Ancak, gerek benim hitim arttıkça, gerek listim kalabalıklaştıkça yetişememeye başladım.

Ekstradan işimiz, gücümüz de var haliyle. Sabahtan akşama blogda okuyacak değiliz hani. Orhan Pamuk olsanız çekemem. Beni de siz çekemiyorsunuz ihtimal. Birçoğunuz okumuyorsunuzdur bile eskisi kadar. "Oysa ne güzel komşumuzdun sen Fahriye Abla" misali severek okuduğum, eski yeni birçok blogger dostum vardı. Onları kimler aldı?

Yine eski, yeni birçok blogger arkadaş benim yorumlarımdan hoşlandığını, kendisine ilham verdiğimi, feyz aldığını falan söylüyordu. (Evet, abartıyorum:))Yazdıklarımı okuyup da "İbram abi, senin de mi d...tün kalktı?" falan demeyin sakın. Ben hepinizi istisnasız seviyorum (Bunu hissedin:)

Ancak yetişemiyorum. Ne yapayım, benim sevgili blogger dostlarım, arkadaşlarım, hayran kitlem, halkım, benim köylüm, benim işçim (Oha! Kaptırdık gidiyoruz.)

Neyse, aslolan iştir, eve ekmek götürmek lazımdır. Blog dünyası bir nefes alma yeridir. Ancak paylaşımlarımıza yorum yapılması da güzel bir şeydir. Ben de güzel yorum yaparım ne yalan söyliyeyim.

Bu yüzden, hani dileyen sitesinde yeni bir yazı yazar; "Ah ulan, İbram abi buna bir yorum yapacaktı ki"der. İşte sağ köşeden bana linkini göndersin. Okur, sonra da yorumlarım. Canlarım benim. Bülent Ablanız sizlere feda olsun. (Yok bu başka birinin repliğiydi yaw kafam karıştı. Olm bi rahat durun ya.)

Sanırım olay anlaşıldı di mi? Hadi dağılın bakalım şimdi...

--------------------------
Asparagas: 2010’da İbram'ın "yorumları paralı olacakmış, İbram yorum başına 10 dolar alcakmış. Koşun, yetişin...