Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar

Bugünkü şansınız :

kadın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kadın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kadın kıskanırsa

Hiç yorum yok:
Sanmayın sadece erkekler kıskanır. Oysa kadınlar bazen öyle bir kıskanır ki, size dünyayı dar edip, hayata küstürebilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde, en güzel gömleğiniz yer bezi olabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; siyahı ak, beyazı kara görebilir. Her sözünüze ters bir cevap verebilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde,
posta kutunuza girip spam maillere bile özenle "bitch" diyerek cevaplar yazabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; sağa sola bakıyorsun yolda giderken diye sokak ortasında yarım saat ağlayabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; helaya giderken bile cep telefonunuzu elinizden almaya kalkabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; kendi cep teline dadanan sapık  dişiyse bile, aslında seni arıyordur diyebilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; boynunu büküp, anlam veremediğiniz şekilde sessizce ağlayabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; dişi müşteri temsilcileriyle görüşüp, alışveriş etmenizi yasaklayabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; blogunuza girip, tek kalemde bütün yazılarınızı, facebookta tüm arkadaş listenizi silebilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; gözünüzün önünde laptopunu duvara atıp parçalayabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; potansiyel gördüğü tüm dişilere mailler atıp, telefonlar açıp "önünden ye kızım" diyebilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; başka bir kimlikle sizi test edip, sonra kendinden bile kıskanabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; telefonlarınızı açmayabilir. Açtığında da sizi öyle avazı çıktığı kadar bağırararak azarlayabilir ki, KBB sorunlarınız için doktora gitmeniz gerekebilir.

Kadın kıskanırsa günün birinde; yediğiniz tüm yemekler tatsız tuzsuz ya da zehir gibi olabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; salata yaparken karnınızı deşer gibi salatalıkları doğrayabilir. Geceleri uyurken yanında uykularınızı kaçırabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; kış günü yorganı büsbütün çekip, yaz günü üstünüzü örtebilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; sizi son derece kıskandıracak basit ama etkili numaralar bulup, misilleme yapabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; herşeye kayıtsız kalıp, hiç bir şey yapmayabilir. işte o zaman asıl korkmanız gereken zaman dilimi gelmiş iş işten geçmekte olabilir...

Birileri İbram sen bunları nerden biliyorsun diyebilir ama kadınlar zaten nerden bildiğimi kolayca anlayabilir...

Not: Siz de isterseniz böyle bir durumda neler olabileceğine dair küçük notlarınızı yorum olarak ekleyebilirsiniz.


Sanmayın sadece erkekler kıskanır. Oysa kadınlar bazen öyle bir kıskanır ki, size dünyayı dar edip, hayata küstürebilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde, en güzel gömleğiniz yer bezi olabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; siyahı ak, beyazı kara görebilir. Her sözünüze ters bir cevap verebilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde,
posta kutunuza girip spam maillere bile özenle "bitch" diyerek cevaplar yazabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; sağa sola bakıyorsun yolda giderken diye sokak ortasında yarım saat ağlayabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; helaya giderken bile cep telefonunuzu elinizden almaya kalkabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; kendi cep teline dadanan sapık  dişiyse bile, aslında seni arıyordur diyebilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; boynunu büküp, anlam veremediğiniz şekilde sessizce ağlayabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; dişi müşteri temsilcileriyle görüşüp, alışveriş etmenizi yasaklayabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; blogunuza girip, tek kalemde bütün yazılarınızı, facebookta tüm arkadaş listenizi silebilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; gözünüzün önünde laptopunu duvara atıp parçalayabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; potansiyel gördüğü tüm dişilere mailler atıp, telefonlar açıp "önünden ye kızım" diyebilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; başka bir kimlikle sizi test edip, sonra kendinden bile kıskanabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; telefonlarınızı açmayabilir. Açtığında da sizi öyle avazı çıktığı kadar bağırararak azarlayabilir ki, KBB sorunlarınız için doktora gitmeniz gerekebilir.

Kadın kıskanırsa günün birinde; yediğiniz tüm yemekler tatsız tuzsuz ya da zehir gibi olabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; salata yaparken karnınızı deşer gibi salatalıkları doğrayabilir. Geceleri uyurken yanında uykularınızı kaçırabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; kış günü yorganı büsbütün çekip, yaz günü üstünüzü örtebilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; sizi son derece kıskandıracak basit ama etkili numaralar bulup, misilleme yapabilir.
Kadın kıskanırsa günün birinde; herşeye kayıtsız kalıp, hiç bir şey yapmayabilir. işte o zaman asıl korkmanız gereken zaman dilimi gelmiş iş işten geçmekte olabilir...

Birileri İbram sen bunları nerden biliyorsun diyebilir ama kadınlar zaten nerden bildiğimi kolayca anlayabilir...

Not: Siz de isterseniz böyle bir durumda neler olabileceğine dair küçük notlarınızı yorum olarak ekleyebilirsiniz.


kadınlar romantizmin katili mi? /seçtiklerim-2

12 yorum:

beni bilen bilir, elimden geldiğince romantik şeyler yazmamaya gayret ediyorum.

içimden gelse de, elime yapışmayıp, aksine yakışsa da arasıra kapı aralığından sıvışanlar hariç çoğu kez romantik şeyler yazmaktan uzak duruyorum.. ee zaten anlamışsınızdır blogun adı boşuna kuyruk acısı değil.

kadın cinsi varlıkların yaradılışındaki hikmetlere dair kafamda bir sürü soru olsa dahi , biliyorum ki bu dünya kadınsız yaşanacak bir yer değil. kadın kısmına ne kadar muhalif yanlarım olsa bile herhangi bir bay ya da gay ilgi alanıma girmiyor, giremiyor...

amma ve lakin kadınların ağzı veya kalemi laf yapan erkeklere ilgisinin bir müddet sonra egemenlik kurma ve kalem erbabının anasından emdiği sütü burnundan getirme düzeyine gelmesinin sebeplerini bir türlü anlayabilmiş değilim.

tanıştığınız günlerde "ay ne güzel yazmışsın" diye başlayan cümleler zaman ilerledikçe "kime yazdın?, niye yazdın?" "
ben esmer miyim de esmer yazdın, gözlerim kahve değil ki" tarzına dönüşüyor. bir müddet sonra da sırf yazdıklarınız yüzünden hergün bitip tükenmek bilmez tartışmalar ve kavgaların içinde buluveriyorsunuz kendinizi.

iki kişilik birşeyin öznesi olmak yetmeyip olay herşeyin öznesi olmak haline çeviriliveriyor kadınlar tarafından. her kadın sizi kendi potasından eritmeye, kendi istediği biçime çevirmeye çabalıyor. özgünlüğünüz kalmıyor.

bazen de tam aksine, artık yazılanlar yüzünden öyle alıngan hale geliyor ki, "hiç birini üstüme alınmıyorum" diyerek kendini olaydan soyutlamaya çalışırken sizin onun için yazdıklarınızı da gözardı ediyor.


sonra bozduğunuz tövbenizi yeniden edip, müstakbel arkadaşınızın çıkaracağı yeni bir kavgaya kadar
arada bir kaç yazı daha yazabilirseniz yazıyorsunuz. yani ben anlamadım bu işi kadınlar hem ilham kaynağı, hem de romantizmin katili....mi?

not: tabi bu olayın bir de kadınlar cephesi var, ordan nasıl gözüküyor bilemiyorum.



beni bilen bilir, elimden geldiğince romantik şeyler yazmamaya gayret ediyorum.

içimden gelse de, elime yapışmayıp, aksine yakışsa da arasıra kapı aralığından sıvışanlar hariç çoğu kez romantik şeyler yazmaktan uzak duruyorum.. ee zaten anlamışsınızdır blogun adı boşuna kuyruk acısı değil.

kadın cinsi varlıkların yaradılışındaki hikmetlere dair kafamda bir sürü soru olsa dahi , biliyorum ki bu dünya kadınsız yaşanacak bir yer değil. kadın kısmına ne kadar muhalif yanlarım olsa bile herhangi bir bay ya da gay ilgi alanıma girmiyor, giremiyor...

amma ve lakin kadınların ağzı veya kalemi laf yapan erkeklere ilgisinin bir müddet sonra egemenlik kurma ve kalem erbabının anasından emdiği sütü burnundan getirme düzeyine gelmesinin sebeplerini bir türlü anlayabilmiş değilim.

tanıştığınız günlerde "ay ne güzel yazmışsın" diye başlayan cümleler zaman ilerledikçe "kime yazdın?, niye yazdın?" "
ben esmer miyim de esmer yazdın, gözlerim kahve değil ki" tarzına dönüşüyor. bir müddet sonra da sırf yazdıklarınız yüzünden hergün bitip tükenmek bilmez tartışmalar ve kavgaların içinde buluveriyorsunuz kendinizi.

iki kişilik birşeyin öznesi olmak yetmeyip olay herşeyin öznesi olmak haline çeviriliveriyor kadınlar tarafından. her kadın sizi kendi potasından eritmeye, kendi istediği biçime çevirmeye çabalıyor. özgünlüğünüz kalmıyor.

bazen de tam aksine, artık yazılanlar yüzünden öyle alıngan hale geliyor ki, "hiç birini üstüme alınmıyorum" diyerek kendini olaydan soyutlamaya çalışırken sizin onun için yazdıklarınızı da gözardı ediyor.


sonra bozduğunuz tövbenizi yeniden edip, müstakbel arkadaşınızın çıkaracağı yeni bir kavgaya kadar
arada bir kaç yazı daha yazabilirseniz yazıyorsunuz. yani ben anlamadım bu işi kadınlar hem ilham kaynağı, hem de romantizmin katili....mi?

not: tabi bu olayın bir de kadınlar cephesi var, ordan nasıl gözüküyor bilemiyorum.