Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar

Bugünkü şansınız :

Bisktrin gidin artık ya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bisktrin gidin artık ya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Merhaba canım, beni hatırladın mı?

Hiç yorum yok:
Hatırlamak için unutmak gerekir. Oysa ben seni hiç unutmadım ki. Ya da hiç unutmama fırsat vermedin ki. Ne zaman nerden geldiğini bilmediğim bir şekilde hayatıma girdiğin günden beri, seni kendimden
uzaklaştırmak için her çabam boşa çıktı.
Nerden yol buldun ne yaptın bilmem ama bir şekilde geldin bana ulaştın.

Rahatsız olduğumu durumdan memnun olmadığımı defalarca söyledim sana. Bunu
çeşitli şekillerde belirttim. Engelledim kimi zaman, kimi zaman silmekten bıktım usandım ama sen ısrarla gelmeye devam ettin.


Bazen telefondan, bazen maillerden, bazen blog yorumlarından gelip yapıştın yakama.

Arada sahte kimliklerle, başka isimlerle başka şekillerde geldin durdun. Asıl amacın neydi, derdin neydi. Beni aptal mı sanıyordun yoksa kandırabileceğin bir çocuk mu bilmiyorum ama bunu hep yaptın.

Bazen olmadık sıkıntılarıma kendince yardımcı olmak istedin. Yalnızsın arkadaş olayım, boyun kısadır uzatayım. Çok yumuşaksın sert ol biraz diyerek beni motive etmeye çalıştın. Sana ihtiyacım yok dememe ve sürekli engellememe rağmen ısrarla gelmeye devam ettin.

Özel günleri bayramları bahane edip bir şekilde ulaştın bana. Senin elinden kim kurtulabilmiş ki ben kurtulayım değil mi? Oysa öyle değil işte. Senin sandığın aksine seni istemiyorum, sevmiyorum, senden bir şey beklemiyorum. Lütfen çok rica ediyorum mümkün olduğunca benden uzak dur yeter.

Çünkü çok daraldım. Çok bunaldım. Her gün mail box’umda spamlarini silmekten fenalık geldi. Yok, mutluluk hapları, yok yalnız bayanlar mailleri, yok her bir mailinde adı değişen “beni hatırladın mı canım” lı gönderilerin.

Cep telefonlarıma yağıp duran kart puanı mesajları, arada bir arayan banka telesekreterleri, TV dizilerinin son dakikalarında giren reklam bantları, sanal reklam uygulamaları.

Sevgili SPAM’ciğim. Sevgili çöp postalar, çöp mesajlar gönderen arkadaşlar. Yok, bu işin bir getirisi. Boşu boşuna gönderip durmayın. Yemiyorum. Nefret ettiğimle, sizi sürekli engellediğimle kalıyorum.

Anti virüslere, internet securitiylere para verip bilgisayarlarımızı kasdığımla kalıyorum. Başka da bir b.k olduğu yok. Gönderdiğiniz linklere bir kere bile tıklamıyorum. Lütfen artık , yeter ama sizi hatırlamak değil, unutmak istiyorum.

Her gün gelen 100 mailimin 85’i spam.
Bi sktrol git artık ya…



İlk Yayınlanma:10 09 2010 17:20
Eastern European Summer Time
Hatırlamak için unutmak gerekir. Oysa ben seni hiç unutmadım ki. Ya da hiç unutmama fırsat vermedin ki. Ne zaman nerden geldiğini bilmediğim bir şekilde hayatıma girdiğin günden beri, seni kendimden
uzaklaştırmak için her çabam boşa çıktı.
Nerden yol buldun ne yaptın bilmem ama bir şekilde geldin bana ulaştın.

Rahatsız olduğumu durumdan memnun olmadığımı defalarca söyledim sana. Bunu
çeşitli şekillerde belirttim. Engelledim kimi zaman, kimi zaman silmekten bıktım usandım ama sen ısrarla gelmeye devam ettin.


Bazen telefondan, bazen maillerden, bazen blog yorumlarından gelip yapıştın yakama.

Arada sahte kimliklerle, başka isimlerle başka şekillerde geldin durdun. Asıl amacın neydi, derdin neydi. Beni aptal mı sanıyordun yoksa kandırabileceğin bir çocuk mu bilmiyorum ama bunu hep yaptın.

Bazen olmadık sıkıntılarıma kendince yardımcı olmak istedin. Yalnızsın arkadaş olayım, boyun kısadır uzatayım. Çok yumuşaksın sert ol biraz diyerek beni motive etmeye çalıştın. Sana ihtiyacım yok dememe ve sürekli engellememe rağmen ısrarla gelmeye devam ettin.

Özel günleri bayramları bahane edip bir şekilde ulaştın bana. Senin elinden kim kurtulabilmiş ki ben kurtulayım değil mi? Oysa öyle değil işte. Senin sandığın aksine seni istemiyorum, sevmiyorum, senden bir şey beklemiyorum. Lütfen çok rica ediyorum mümkün olduğunca benden uzak dur yeter.

Çünkü çok daraldım. Çok bunaldım. Her gün mail box’umda spamlarini silmekten fenalık geldi. Yok, mutluluk hapları, yok yalnız bayanlar mailleri, yok her bir mailinde adı değişen “beni hatırladın mı canım” lı gönderilerin.

Cep telefonlarıma yağıp duran kart puanı mesajları, arada bir arayan banka telesekreterleri, TV dizilerinin son dakikalarında giren reklam bantları, sanal reklam uygulamaları.

Sevgili SPAM’ciğim. Sevgili çöp postalar, çöp mesajlar gönderen arkadaşlar. Yok, bu işin bir getirisi. Boşu boşuna gönderip durmayın. Yemiyorum. Nefret ettiğimle, sizi sürekli engellediğimle kalıyorum.

Anti virüslere, internet securitiylere para verip bilgisayarlarımızı kasdığımla kalıyorum. Başka da bir b.k olduğu yok. Gönderdiğiniz linklere bir kere bile tıklamıyorum. Lütfen artık , yeter ama sizi hatırlamak değil, unutmak istiyorum.

Her gün gelen 100 mailimin 85’i spam.
Bi sktrol git artık ya…



İlk Yayınlanma:10 09 2010 17:20
Eastern European Summer Time