Olmaz ki böle. Velinimetimiz yazılardı bunlar. kızlarla birlikte biz de "ohş"diyorduk... beni de gaza getirdiniz ya, utanın arkadaşlar utanın be... yok abi sen şunları bi eleştir bak o zaman hepsi feminist kesilip daha erotik yazarlar, biz de suya sabuna para vermeyiz teziniz iflas etti oğlum. kızlar birden acıklı ve acılı ergenlik hikayelerine döndü..
kimi ilk aldatıldığı günü, kimi babasının kulağını çektiği zamanları, kimisi sinemaya gitti diye sopa yediği zamanları anlatıyor. şöyle adam akıllı bi işyerinde taciz öyküsü bilem okuyamadık ağız tadıyla.. alın işte eleştirinizi başınıza çalın. bi daha bana bi daha gaz vermeyin öyle... teşvik etcektik bilakis. benim planım buydu. ay ne güzel yazmışsınız, kız arkadaşım da okudu çok etkilendi. acaba biz de böyle yapsak nirvanaya erebilirmiyiz? oy my god diyebilir miyiz ?dicektik.. olmadı vesselam. iş yattı. şimdi mecburen ben de kızların dümen suyuna giderek acılı arabesk bişiler yazıcam. napim, napim düşünüyorum. bu kadar suskunluk bize ters, racona ters...
- sevdiği kız güneş kremi sürmeden denize gittiği için yanan ve bu yangını söndürmeye bakkaldan yoğurt alacak parası olmadığı için terkedilen genç ve gururlu delikanlı ibram öykümü mü anlatsam acaba?
- veya utanıp eczaneden prezervatif alamadığı için abazanlıkla, bebek kâbusları arasında gidip gelen orta yaşlı çapkın ibram'ın dramını mı yazsam...
- ya da küçükken bakkal amcanın gel sana çukumel vereyim ibram diyerek beni kandırdığını, çukumelin bu kadar pahalı olduğunu taa o zamanlar öğrendiğimi ve içimde hep bir çukumel korkusu olduğunu mu anlatsam.
yaf bi el atın arkadaşlar, kendi kafası çalışan biri beni aydınlatsın. okeyde taş çalmak sözkonusuysa hepiniz edison kesiliyorsunuz ama bu konuda jeton düşmüyo mu sizde de. yine kızların dümen suyuna gidip, hitimizi arttırmamız lazım... napsak napsak?
-Taksim de eylem mi yapalım, eylem yapamazsak cami mi yaparız?
-de git len olm... biz sosyal içerik derken o kadar da uzun boylu olsun demedik. biz kızları yemek istiyoz, sen bize sopa yicek seçenekler sunuyosun.
-Yıkıl karşımdan rezil herif!
ya ipram iyi diyosun aslında valla çok özür dilerim ama geçen bir yazı okudum gencecik pırıl pırıl bir kız yazısında, kendiyle ilgili teşhirlerde bulundu, şöyleki;
YanıtlaSiloram güzel buram güzel. popom ahanda bukadar,taşım vs.
falanım filanım.çok iyi bir işim mevkim var diye kendini remen satma çabasında argonun biri bin para.küfürler desen evlere şenlik tmm anladık bir yazıda arada bir agro kulanmak caizdir.çok eski yazarlar bile.bunu yapıyosdu üstü kapalı küfür bile ediyodu ama bazı blog larda ve yorumlarda resmen adam organının gerçek adını katarak küfürbaz yazıyo. ne kadar ayağa düştük.bir yazar kendini okutmak için böyle birşeymi yapmamalı.
bak sana yemin ederim bundan iki gün önce bu konuyla ilgili bir yazı hazırladım ama yayınlamadım.bakalım neler olcak dedim ve sen yine her ne hikmetse daha yazımı okumadan içimi okudun.
ve ben belki bu yazıyı yayınlamıcam. henüz karar vermedim.
artık kendimizi okutmak için ya da yorum almak için belden aşşağı ağır esprilerle dolu.yazılarmı yazmalıyız?
başımızdan geçen duygusal anılar yazmak acılı adana kebab mı oluyo ipram onu anlamıyorum eleştiri gibi oluyo. ama hazmetmekte sana kalmış kusura bakma özür diliyorum.yazılarını okadar sverek okuyorum ki inan hiç bir blogu bu kadar çok takip etmiyorum.
ama dün şöyle bir düşündüm.ve senin haklı olduguna karar verdim senin önüne bir malzeme sunuyolar. se sende bunu çok profesyonel ve bana göre çok akıllı bir yazar olarak güzel kulanıyosun.
o kızlar kıçını başını reglisini sevişmesini vs bukadar açık anlatmasalar sana da malzeme olmayacak ve yazmıcaksın. ama ben seni çok okumama rağmen buna bozuluyorum. yani o kızların yazdığı yazıları malzeme olarak kulanman benşm şahsen hoşuma gitmiyo.
amma ülkemizde olan her konuda esprili eleştirisel yazıların çok güzel inanki. bence sen şu magazin olayını bırak.
kendine dön benim gibiller gibi acılı adana tarzıda yazma sen aparatif yemek tarzında yaz
ama az küfürlü abazan kelimesi daha az olsun biraz uzun yazdım vaktni aldım. o güzel vaktini yorumuma ayırıp okuduğun için teşekkürler.
sevgili siyah kelebek. kimseyi yerden yere vurmuyorum merak etme. inceden dokundurduklarım da var mutlaka ama maksat kalp kırmak değil ki.
YanıtlaSilpaylaşımın türlü çeşidi var. hepimizin tarzı farklı buna da alışmamız gerek. hani farklılıklarımızla yaşayalım dedik ya. önce dinsel mezhepsel, ardından 3ncü cins sexual tercihler, derken işin ipi çıktı yani. her insan ayrı bir lisan bu günlerde. olsun varsın.. ne yapalım.
zaman zaman belirli konularda gündemin kuyruğuna takılıyorum. bazı yazdıklarım kurgusal. arada benim de dilim sürçüyor ottan, çöpten yazıyorum ama fazla rahatsız etmediğimi umuyorum kimseyi.
dedikodu köşesi ise aslında bir dedikodu köşesi değil. herkese çamur atacak paparazzi bir köşe kurgulamadım zaten. yazılarımı takip ediyorsan ufaktan blog tanıtımı tadında devam ediyorum. dedikodu malzemesini de zaten blog yazarının kendi infosu ve yazdıklarıyla ona yapılan yorumlardan kurguluyorum.
kısacası ne yapalım sevelim, sevilelim dünya kimseye kalmaz sözüne parantez içi (sevişelim) de ekledi gençler biz de çok rahatsız olmadan birlikte hayata gülümsemenin yollarını arıyoruz...
Şu çukumel korkusu paragrafında Değerli'nin gülüşünü yaşamadan edemedim gene :))))
YanıtlaSilYOSUN... gülme komşuna:)
YanıtlaSil