Bugünkü şansınız :

  • Eti-ket20
    12/10/2009 - 0 Yorum
    Unutmamak gerekir ki; aşk asla adil değildir. Seni sevdiğim kadar beni sevemezsin. Hesaba kitaba gelmez sevdamız. Mavi atlas bir bilmecedir aşk. Makasların kesemeyip terzilerin dikemediği..

kAŞıK olayı / Hatıra defterimden




Sizlere hep dedim ya, ergenlik sonrası kızlarla yıldızım barışmadı. Kazmalar arasında kaldım resmen. Romantizmi sadece geceleri yatarken yatağıma aldığım günlüğümün sayfalarına sakladım. Okulda ise çalışkan bir "möÖ" üstüne de biraz muzip, biraz militan, biraz da kazmaydım.

Lisedeyiz. Erkekler zaten yapıyor da kızlar da başlamış artık sıralara sevdiğinin adını yazmaya. Hangi öğretmenimizdi bilmiyorum ama "Tevhidi Tedrisat'a kafayı fazla takmış olsa gerek ki onun dersinde mutlaka  1 erkek 1 kız otururduk yan yana. Üstelik de bunu kendi tercihimize göre belirleyemezdik. Hocamız ilk derse girdiğinde kafasına göre bir düzenleme yapmıştı. Öyle gidiyorduk.

Sıra arkadaşım. Kısa boylu, yere yakın ama fazlaca hareketli bir kızdı. Oğlanlara asılmak o günkü lügatlere belki de sayesinde kazandırılmıştı.
Bir sabah baktım ki buna bir haller olmuş. Yarı arabesk, yarı başı dumanlı sarhoş gibi bir hali var. Kaptırmış kendini aşkın rüzgârına. Derste elinde bir çakı kazıya kazıya bir kalp çizdi masaya. İkinci derste de ortasına "AŞK" yazdı kocaman...

Eh o zaman anlamıştım ki bu aşk denen şey, insanın yüreğine de böyle bıçakla kazınır gibi kazınıyordu. Kanata kanata. Bizim kız arkadaşın halinden belliydi. O pek kimseleri sallamaz Serap gitmiş yerini, arabesk ve bunalım triplerinde bir kız almıştı.

Eşekliğim tuttu 2nci teneffüse çıkmadım. Özenle sıraya kazınmış AŞK'ın başına "k" ortasına "ı" yerleştirdim. Serap derse girdiğinde görmesin diye defterimi koydum kalbîn üstüne. Ancak kız ders başladı bir kaç dakika sonra
masada kazıya kazıya çizdiği kalbi aramaya başladı. Defterimi hafifçe sola ittirdi ve yazıyı görünce birden morali bozuldu, yüzünün rengi değişti. Hayalleri yıkılmış gibi berbat bir yüz ifadesi takındı.

Önce sordu "sen mi yaptın diye" ben sırıtarak inkâr ettim. Arkasından şaka yollu takıldım "Ne var yani, ne olacak?" diye. Ancak Serap zaten umutsuz aşktan bunalımdaymış. Yüzüme sanki sevgilisini öldürmüşüm gibi umutsuz bir şekilde baktı ve pis bir kaç laf söyledi, sonra küsüp sustu.

Bir sustu ki;
Mecburen o derste aynı sırada oturmamıza rağmen dönem sonuna kadar konuşmadı benimle. Serap'ın umutsuz "AŞK"ının faturasını bizim "kAşIk" ve ben ödemiştik...

--------------------------------------
Hamiş
: Serap. Canım arkadaşım "AŞK"ını "kAŞık"ladığım için özür dilerim. Her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsan umarım affetmişsindir beni. Zaten o SIRA da devlet malıydı kızım. Senin AŞK yazman da yanlıştı bi kerem.
Bu yazıyı paylaş: :

0 yorum:

Yorum Gönder

Buraya yorum yazabilirsiniz. Niye yazmıyorsunuz?

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

  • an gelir, bir blogger ölür
    22/08/2009 - 2 Yorum
    çocukluk arkadaşlarınız nerde ilk orta, lise yüksekokul arkadaşlarımız yurt arkadaşlarınız arkadaşını bul işi pişir servislerinden hizmet alanlardan değilseniz özlemleriniz hep belden yukarıda kalbinizde bir yerlerdedir. insancadır. duygusaldır. romantik ve nostaljiktir. net dünyasına daldıktan sonra irc icq msn arkadaşlarınızın yerini şimdilerde blogger arkadaşlarınız almaya başladı değil mi? yazıyor çiziyor birlikte anılar paylaşıyorsunuz. herşeyi sanaldır diyerek kestirip atmak o kadar kolay değil. bir çok insanla en yakınlarınızla paylaşmadığınız bir çok şeyi blogger…
  • Tarhana çorbası nasıl pişirilmez?
    30/05/2010 - 0 Yorum
    Sanırım ömrümde bir kez yemek pişirme deneyimim oldu. Hani kadınlar onlar için yemek pişiren erkekleri severler deselerde. Ben yerleri süpürürüm. Bulaşıkları yıkarım. Lavabo wc temizler, gerekirse çamaşır yıkarım ama ütüyle yemek yapmayı beceremem efendim.. Haberiniz olsun. Ortaokul yılları, üst kat komşumuz ve aynı zamanda ingilizce kurs hocam olan Nermin ablayla birlikte kaldık bir kaç gün boyunca. Bizimkiler tatile gittiği için. O da en az ben kadar yemek konusunda acemi. Ne varsa getirdi. Hadi ben de çorba yapayım dedim. Annem yaparken görmüştüm. Ama benimki iğrenç bir…
  • Kadınlar soğuktan üşümüyor...
    24/09/2011 - 0 Yorum
    Bu kanaate vardım ben. Öyle uzun uzadıya İsviçreli bilim adamlarıyla deneyler falan yapmadım ama vardığım sonuç şu ki; bir kadının üşümesinin atmosfer olaylarıyla, balkanlardan gelen soğuk ve yağışlı havayla pek alakası yok. Biz erkekler hava soğuksa üşüyoruz, kıçımızı buz tutuyor ama o soğukta sokaklara jartiyerli ya da külotlu çorapla dolaşan kadın görmeniz mümkün. Hele sonbahardaysanız çok daha fazlasını görebilirsiniz. Tamam, biraz medya ve modanın da etkisi  var. Erkeklerin tiril tiril bir şeyler giydiği ortamlarda kadınlar zaten yarı çıplak obje olarak lanse ediliyor.…