Ne bileyim ben herkesin kendine göre bir şunlar listesi vardır mutlaka.
Belki de en güzeli kendine has bir yöntem geliştirmek.
Blogların kan kaybettiği aşikar ve bir çok insan yazıp, okuyamamaktan, yazsa da yorum "geri bildirim" alamamaktan şikayetçi.
Ben kendimce şöyle bir yol buldum. Siteme bir "random post-rastgele yazılar" ve "Linkwithin" eklentisi kurdum. Sayfama girenler sosyal medya bağlantılarının (facebook, twitter paylaşımları" yanında, her F5 tuşuna bastıklarında (bir çeşit çarkıfelek etkisi ile) yeni bir blog yazısı okuyabiliyorlar.
Ben de bu yöntemle, her gün bir blog yazımı (vaktiyle ne çok yazı yazmışım ablası ya)önce kendim okuyup, sonra sosyal medyada (facebook - twitter) yeniden paylaşıyorum.
Ardından, bu yazıma vaktiyle yorum yapan dostların sitelerini ziyaret ediyorum ve yeni birşeyler yazmışlarsa bloglarını okuyup, onlara yorum bırakıyorum. Böylece kendi çapımda eylemsizliğimi bir şekilde eyleme dönüştürüyorum.
Hoş bunların blog yazmakla ne alakası var derseniz. "Yedim, içtim, gezdim, tozdum" tarzı blog yazanlar, günce gibi blog tuttuklarından anlatacakları hiç bitmez.
İşte ben de bir şeyler yaptım ve anlatacak birşeyler çıktı ortaya. Siz de okudunuz. Kötü mü oldu?
Öyleyse hadi, siz de kendi yönteminizi geliştirin.
Blogların kan kaybettiği aşikar ve bir çok insan yazıp, okuyamamaktan, yazsa da yorum "geri bildirim" alamamaktan şikayetçi.
Ben kendimce şöyle bir yol buldum. Siteme bir "random post-rastgele yazılar" ve "Linkwithin" eklentisi kurdum. Sayfama girenler sosyal medya bağlantılarının (facebook, twitter paylaşımları" yanında, her F5 tuşuna bastıklarında (bir çeşit çarkıfelek etkisi ile) yeni bir blog yazısı okuyabiliyorlar.
Ben de bu yöntemle, her gün bir blog yazımı (vaktiyle ne çok yazı yazmışım ablası ya)önce kendim okuyup, sonra sosyal medyada (facebook - twitter) yeniden paylaşıyorum.
Ardından, bu yazıma vaktiyle yorum yapan dostların sitelerini ziyaret ediyorum ve yeni birşeyler yazmışlarsa bloglarını okuyup, onlara yorum bırakıyorum. Böylece kendi çapımda eylemsizliğimi bir şekilde eyleme dönüştürüyorum.
Hoş bunların blog yazmakla ne alakası var derseniz. "Yedim, içtim, gezdim, tozdum" tarzı blog yazanlar, günce gibi blog tuttuklarından anlatacakları hiç bitmez.
İşte ben de bir şeyler yaptım ve anlatacak birşeyler çıktı ortaya. Siz de okudunuz. Kötü mü oldu?
Öyleyse hadi, siz de kendi yönteminizi geliştirin.
T.İ.O
Ne bileyim ben herkesin kendine göre bir şunlar listesi vardır mutlaka.
Belki de en güzeli kendine has bir yöntem geliştirmek.
Blogların kan kaybettiği aşikar ve bir çok insan yazıp, okuyamamaktan, yazsa da yorum "geri bildirim" alamamaktan şikayetçi.
Ben kendimce şöyle bir yol buldum. Siteme bir "random post-rastgele yazılar" ve "Linkwithin" eklentisi kurdum. Sayfama girenler sosyal medya bağlantılarının (facebook, twitter paylaşımları" yanında, her F5 tuşuna bastıklarında (bir çeşit çarkıfelek etkisi ile) yeni bir blog yazısı okuyabiliyorlar.
Ben de bu yöntemle, her gün bir blog yazımı (vaktiyle ne çok yazı yazmışım ablası ya)önce kendim okuyup, sonra sosyal medyada (facebook - twitter) yeniden paylaşıyorum.
Ardından, bu yazıma vaktiyle yorum yapan dostların sitelerini ziyaret ediyorum ve yeni birşeyler yazmışlarsa bloglarını okuyup, onlara yorum bırakıyorum. Böylece kendi çapımda eylemsizliğimi bir şekilde eyleme dönüştürüyorum.
Hoş bunların blog yazmakla ne alakası var derseniz. "Yedim, içtim, gezdim, tozdum" tarzı blog yazanlar, günce gibi blog tuttuklarından anlatacakları hiç bitmez.
İşte ben de bir şeyler yaptım ve anlatacak birşeyler çıktı ortaya. Siz de okudunuz. Kötü mü oldu?
Öyleyse hadi, siz de kendi yönteminizi geliştirin.
Blogların kan kaybettiği aşikar ve bir çok insan yazıp, okuyamamaktan, yazsa da yorum "geri bildirim" alamamaktan şikayetçi.
Ben kendimce şöyle bir yol buldum. Siteme bir "random post-rastgele yazılar" ve "Linkwithin" eklentisi kurdum. Sayfama girenler sosyal medya bağlantılarının (facebook, twitter paylaşımları" yanında, her F5 tuşuna bastıklarında (bir çeşit çarkıfelek etkisi ile) yeni bir blog yazısı okuyabiliyorlar.
Ben de bu yöntemle, her gün bir blog yazımı (vaktiyle ne çok yazı yazmışım ablası ya)önce kendim okuyup, sonra sosyal medyada (facebook - twitter) yeniden paylaşıyorum.
Ardından, bu yazıma vaktiyle yorum yapan dostların sitelerini ziyaret ediyorum ve yeni birşeyler yazmışlarsa bloglarını okuyup, onlara yorum bırakıyorum. Böylece kendi çapımda eylemsizliğimi bir şekilde eyleme dönüştürüyorum.
Hoş bunların blog yazmakla ne alakası var derseniz. "Yedim, içtim, gezdim, tozdum" tarzı blog yazanlar, günce gibi blog tuttuklarından anlatacakları hiç bitmez.
İşte ben de bir şeyler yaptım ve anlatacak birşeyler çıktı ortaya. Siz de okudunuz. Kötü mü oldu?
Öyleyse hadi, siz de kendi yönteminizi geliştirin.
T.İ.O
