Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar

Gülerler tabi... / Hatıra defterimden

6 yorum:

Askerden yeni geldim. Annem bana kız beğeniyor. O yüzden de aman diyor "yaramazlık yapma, camide kız babalarının yanında namaza dur" Mahallenin kızlarına, kız analarına seni beğendireyim. Ben de askerlik izlerini atamamış anneme bile "emredersiniz komutanım" çektiğim dönemlerdeyim.

Fuar zamanı. Askerden geldiğim için hemen bir mağazaya girip bir şeyler aldım üstüme başıma giydim. Çıktık gezmeye halamın oğlu ile. O benden yaşça küçük ama çok hızlı. Son kız arkadaşı ile sorunlar yaşadığı bir dönem. Sürekli kavga halindeler ama büyük bir aşkta yaşıyorlar. Bense biraz sonra başıma geleceklerden habersiz halaoğluyla geziyorum.

Fuarda oturduk bir çay bahçesine. Bir müddet sonra 3 kız geldi yanımıza, biri sevgilisiymiş. Bir çay içimi kadar sohbet ettik ve "abi biz biraz konuşalım, sen arkadaşlarla otur" dedi yeğen. 2 kızla çaktı beni masaya gittiler. Oysa ben hayatımda kızlarla çay içmeye bile çıkmamışım. Ne halt edicem? Üstelik annemin tekliflerine sıcak baktığım ve uslu çocuk görünmeye çalıştığım bir dönem. Sen durmadan camiye git ne fayda fuarda fink atıyon kızlarla diyecekler.

Bir kaç kem kümden sonra kızlar da anladılar karşılarında nasıl bir salak olduğunu. Beni konuşturmaya çalışıyorlar gülerek. Ben de nezaketen konuşuyorum. Bir yandan da aman kız babası bir tanıdık beni görmesin derdindeyim. Kalkıp gidicem, gidemiyorum. Çakıldım, kaldım resmen. Sürekli ellerimle, yüzümle oynuyorum, arada terlerimi siliyorum.

Kızlar da arada bana bakıp bakıp gülüyorlar. Terlediğime sıkıldığıma güldüklerini düşünüyorum kendimce ya da pısırıklığıma. Halaoğlu ise gitti gelmez. Sorunları çok herhalde diyorum kendi kendime. Bir yandan da kendime kızıyorum. Ulan askerden geleli 2 gün olmamış , fuarda 2 kızla birden görüleceksin. Adın zamparaya çıkacak şimdi. Üstelik kızlar şen şakrak neşeli. Dahası çişim de geldi, kalkıp gidemiyorum. O mübarek de sıkıştırınca daha çok ter basıyor.

Sonunda geldi halaoğlu ve kızlar da gitti bir müddet sonra. İkimiz kaldık baş başa. Az fırçaladım önce sonra da konuştuk biraz. Ulan dedim kızlar da güldü durdu halime. İstikbalimle oynuyorsun eşekoğlu eşek. Halaoğlu baktı yüzüme. O da başladı gülmeye. Hem de kahkahalar atarak.

Elini uzattı yakama. Gömleğin yakasının arkasında beyaz bir karton olur ya hani bilirsiniz
duruyormuş ve yakamın ucundan da gözüküyormuş. Dalgınlıkla çıkarmamışım bile, mağazada giydikten sonra. Çekti aldı yakamdan.

Abi ne gülmüşlerdir ama diye dalga geçti. Sus lan! Dedim. Senin sevgilinle ilişkini düzelticez derken benim istikbalim güme gidecekti az kalsın. Eşek herifi bir güzel de fırçaladım ama işin güzel tarafı o günden sonra araları düzeldi.

Sayemde 15–20 yıldır mutlu bir evlilikleri ve 3 de çocukları var.

Askerden yeni geldim. Annem bana kız beğeniyor. O yüzden de aman diyor "yaramazlık yapma, camide kız babalarının yanında namaza dur" Mahallenin kızlarına, kız analarına seni beğendireyim. Ben de askerlik izlerini atamamış anneme bile "emredersiniz komutanım" çektiğim dönemlerdeyim.

Fuar zamanı. Askerden geldiğim için hemen bir mağazaya girip bir şeyler aldım üstüme başıma giydim. Çıktık gezmeye halamın oğlu ile. O benden yaşça küçük ama çok hızlı. Son kız arkadaşı ile sorunlar yaşadığı bir dönem. Sürekli kavga halindeler ama büyük bir aşkta yaşıyorlar. Bense biraz sonra başıma geleceklerden habersiz halaoğluyla geziyorum.

Fuarda oturduk bir çay bahçesine. Bir müddet sonra 3 kız geldi yanımıza, biri sevgilisiymiş. Bir çay içimi kadar sohbet ettik ve "abi biz biraz konuşalım, sen arkadaşlarla otur" dedi yeğen. 2 kızla çaktı beni masaya gittiler. Oysa ben hayatımda kızlarla çay içmeye bile çıkmamışım. Ne halt edicem? Üstelik annemin tekliflerine sıcak baktığım ve uslu çocuk görünmeye çalıştığım bir dönem. Sen durmadan camiye git ne fayda fuarda fink atıyon kızlarla diyecekler.

Bir kaç kem kümden sonra kızlar da anladılar karşılarında nasıl bir salak olduğunu. Beni konuşturmaya çalışıyorlar gülerek. Ben de nezaketen konuşuyorum. Bir yandan da aman kız babası bir tanıdık beni görmesin derdindeyim. Kalkıp gidicem, gidemiyorum. Çakıldım, kaldım resmen. Sürekli ellerimle, yüzümle oynuyorum, arada terlerimi siliyorum.

Kızlar da arada bana bakıp bakıp gülüyorlar. Terlediğime sıkıldığıma güldüklerini düşünüyorum kendimce ya da pısırıklığıma. Halaoğlu ise gitti gelmez. Sorunları çok herhalde diyorum kendi kendime. Bir yandan da kendime kızıyorum. Ulan askerden geleli 2 gün olmamış , fuarda 2 kızla birden görüleceksin. Adın zamparaya çıkacak şimdi. Üstelik kızlar şen şakrak neşeli. Dahası çişim de geldi, kalkıp gidemiyorum. O mübarek de sıkıştırınca daha çok ter basıyor.

Sonunda geldi halaoğlu ve kızlar da gitti bir müddet sonra. İkimiz kaldık baş başa. Az fırçaladım önce sonra da konuştuk biraz. Ulan dedim kızlar da güldü durdu halime. İstikbalimle oynuyorsun eşekoğlu eşek. Halaoğlu baktı yüzüme. O da başladı gülmeye. Hem de kahkahalar atarak.

Elini uzattı yakama. Gömleğin yakasının arkasında beyaz bir karton olur ya hani bilirsiniz
duruyormuş ve yakamın ucundan da gözüküyormuş. Dalgınlıkla çıkarmamışım bile, mağazada giydikten sonra. Çekti aldı yakamdan.

Abi ne gülmüşlerdir ama diye dalga geçti. Sus lan! Dedim. Senin sevgilinle ilişkini düzelticez derken benim istikbalim güme gidecekti az kalsın. Eşek herifi bir güzel de fırçaladım ama işin güzel tarafı o günden sonra araları düzeldi.

Sayemde 15–20 yıldır mutlu bir evlilikleri ve 3 de çocukları var.

Çok okunan yazılar