Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar
sen de icad etmedin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sen de icad etmedin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Orgazmı kim kaybetti de siz buldunuz?

14 yorum:


Yaw kızlar, yanılıyorsunuz iki gözüm, bu orgazmı siz icad etmediniz, sevişmeyi bilen bir tek siz değilsiniz.

İnsanoğlu (böğürme sesi değil) M.Ö'den beri sevişiyor. Üstelik M.S'dan sonra bile icad edilse 2009 yılda denenmedik pozisyon da kalmamıştır herhalde.
Fazla merak edenler hint heykellerine, kamasutracının el kitabına, azıcık da ibret-i alem olsun diye Pompei harabelerine bakabilir. Daha ları merak edenler; meleklere bıyık buracak kadar sapıtmış Lut kavmiyle ilgili kaynaklara da göz atabilir..

Yani "bi seviştik bi seviştik, 2 haftada kullandım attım pedim gibi, yenisine sağlık erkeğimin" söylemleri çok yeni birşey değil. Arabistan çöllerinde çadırlarına bayrak dikip, arada bir indirip bi çentik daha atan gacılar da varmış. Üstelik şöhretleri hiçbir bloggeriyemizden aşağı değilmiş. Daha da yanisi bir blogger kardeşimizin sıyırdığı bir zamanda ağzını bozup dediği gibi: bu erkek milleti aferim çok güzel Verdi'nin bu eseri, muhteşem dese de işin ucu kendine dokununca pek musikişinas değildir...

Yıllardır nice evlerin içerisinde ne duyulmaz iniltiler, ne orgazmlar yaşanmıştır siz bilmezsiniz. Ya da ben gibi bilebildiğiniz kadarını bilirsiniz. Hepimizin dr. haydar dümen ayağında türk kadınının eksik kalmış orgazm beklentisini masaya yatırmasına ve okumuş, eli yüzü kalem vs. tutan kadınlar daha güzel orgazm oluyor demesine gerek yok. Nenelerimiz istiklal harbinde cepheye mermi taşımanın alâsını yapmışlarsa, analar ne çılgın Türkler doğurmuşsa merak etmeyin ecdadımızdan orgazmın da kralını yapabilenler olmuştur.

Zannedersiniz ki cinsellik evvelden beri tabuydu Anadolu'da. Sanki kitaplar yazmadan önce bu işin kitabı bilinmezdi. İnsanlar el yordamıyla sevişirdi. Türk kadını hep eli böğründe mutsuz evliliklerle mi kurdu koca imparatorlukları? -Hadi canım, savaşan erkeklerdi. imparatorlukları da onlar mı kurdu diyorsunuz. Nah! diyorum size ben de. Arkasında (veya önünde:) kadınlar olmadan erkekler uzun süreli bağdaş kurmayı bile beceremez be. Değil ki devlet kursun. Siz hiç mutsuz insanların kurduğu herhangi bir şeyin (viagrayla bile olsa) uzun süre ayakta durduğunu gördünüz mü?

Sağdıçlık ve yengelik müessesesi öyle hafife alınacak, bugünki gibi formaliteden şeyler değilmiş eskiden. bu işin nasıl ağrısız, acısız olacağından tutun, erbabınca usulüne uygun olarak anlatılmış olması mümkün. üstelik bir de sabah namazında "oldu mu len" tekmili alınması da cabası. İşin daha ilginci yüzü fazla yırtmadan, eşeğin şeyine su kaçırmadan bu işi çözmüşler atalarımız. Atalarımız derken, bizden bir iki kuşak öncekilerin işi arap saçına çevirdikleri körün tuttuğu değneği taklit etme döneminini kasdetmiyorum.

kızlık zarından, hamile kalma pozisyonuna kadar bugün anlatım dili itibarıyla belki komik bulacağınız unsurlar, hatta hadi len! diyebileceğiniz ama temeli istatistiğe dayanan erkek çocuk olasılığı üzerine bir sürü kitaplar yazılmış. Siz marifetnamede ne marifetler var bilmez misiniz? ya sahaflarda 5 tl'ye bile bulabileceğiniz Mürşid-i Müteehhilin? Tabi canım varsa yoksa kamasutra ondan önce bişi bilen yoktu sanki canım memleketimde...

Merak etmeyin.
geçmişte de herşey yapılmış. insanoğlu ademden bu yana sevişmiş, tabi atalarımız da. üstelik de usulünce fantezisini de eksik etmeden. Ancak yaşam biçimini ve çevresini de ona göre düzenlemiş. bugünkü gibi piç bir mimari yerine evlerini kale gibi yapmış. Eski yatak odalarında dışarıdan bakıldığında hiç gözükmeyen "domuzluk" adlı banyoları icad etmiş. O da ne? derseniz, yatak odanızın içinde küvet keyfi diyebilirsiniz...

Tevellütüm daha eskisini anlatmaya yetmez ama ev duvarlarındaki akustiği de bir şekilde çözdüklerini düşünüyorum. Gerçi Osmanlı evleri ahşapmış ama iniltilerin de orgazm çığlıklarının da yeni keşfedilmiş şeyler olduğunu sanmam. Hani hamamda bangır bangır türkü söylersin de dışardan sesin duyulmaz. Bulmuşlardır bir kolayını emin olun. Hiç bir çare bulamayan adına yörük demiştir, lâz demiştir diğerlerine mahsuscuktan küsmüş, gitmiş evini uzak tepelere kurmuştur ve her gökgürültüsünde, naralar atıp, böğüre böğüre sevişmiştir...

Nasıl Edison ışığı değil, ampülü bulmuşsa, orgazmı da seksi de biz icad etmedik. Sadece ruhunu çalıp, mekanikleştirdik ve bok yemenin arapçası kabilinden Avrupa'dan çakma modern bir isim uydurduk...

Çinlilere set yaptıracak kadar belalı bir milletin, asırlarca Avrupa'yı titreten bir devletin ve Çanakkale'de ve Kurtuluş savaşında yedi düvelle çarpışan bir halkın kadınlarının, sevmeyi ve sevişmeyi bilmediği, çocuklarını tavuk yumurtlar gibi doğurduğunu düşünmek abesle iştigaldir. Dedelerimiz de, ninelerimiz de bu işin kralını yapmışlardır emin olun.

Sadece bu tür şeylerin uluorta söylenmesini ayıp sayıp, saman altından su yürütmüşler, karda yürüyüp izlerini belli etmemişlerdir diye düşünüyorum.

Yoksa ninen dedeni seve seve öpmese, sen nasıl sevgi çocuğu olurdun?



Yaw kızlar, yanılıyorsunuz iki gözüm, bu orgazmı siz icad etmediniz, sevişmeyi bilen bir tek siz değilsiniz.

İnsanoğlu (böğürme sesi değil) M.Ö'den beri sevişiyor. Üstelik M.S'dan sonra bile icad edilse 2009 yılda denenmedik pozisyon da kalmamıştır herhalde.
Fazla merak edenler hint heykellerine, kamasutracının el kitabına, azıcık da ibret-i alem olsun diye Pompei harabelerine bakabilir. Daha ları merak edenler; meleklere bıyık buracak kadar sapıtmış Lut kavmiyle ilgili kaynaklara da göz atabilir..

Yani "bi seviştik bi seviştik, 2 haftada kullandım attım pedim gibi, yenisine sağlık erkeğimin" söylemleri çok yeni birşey değil. Arabistan çöllerinde çadırlarına bayrak dikip, arada bir indirip bi çentik daha atan gacılar da varmış. Üstelik şöhretleri hiçbir bloggeriyemizden aşağı değilmiş. Daha da yanisi bir blogger kardeşimizin sıyırdığı bir zamanda ağzını bozup dediği gibi: bu erkek milleti aferim çok güzel Verdi'nin bu eseri, muhteşem dese de işin ucu kendine dokununca pek musikişinas değildir...

Yıllardır nice evlerin içerisinde ne duyulmaz iniltiler, ne orgazmlar yaşanmıştır siz bilmezsiniz. Ya da ben gibi bilebildiğiniz kadarını bilirsiniz. Hepimizin dr. haydar dümen ayağında türk kadınının eksik kalmış orgazm beklentisini masaya yatırmasına ve okumuş, eli yüzü kalem vs. tutan kadınlar daha güzel orgazm oluyor demesine gerek yok. Nenelerimiz istiklal harbinde cepheye mermi taşımanın alâsını yapmışlarsa, analar ne çılgın Türkler doğurmuşsa merak etmeyin ecdadımızdan orgazmın da kralını yapabilenler olmuştur.

Zannedersiniz ki cinsellik evvelden beri tabuydu Anadolu'da. Sanki kitaplar yazmadan önce bu işin kitabı bilinmezdi. İnsanlar el yordamıyla sevişirdi. Türk kadını hep eli böğründe mutsuz evliliklerle mi kurdu koca imparatorlukları? -Hadi canım, savaşan erkeklerdi. imparatorlukları da onlar mı kurdu diyorsunuz. Nah! diyorum size ben de. Arkasında (veya önünde:) kadınlar olmadan erkekler uzun süreli bağdaş kurmayı bile beceremez be. Değil ki devlet kursun. Siz hiç mutsuz insanların kurduğu herhangi bir şeyin (viagrayla bile olsa) uzun süre ayakta durduğunu gördünüz mü?

Sağdıçlık ve yengelik müessesesi öyle hafife alınacak, bugünki gibi formaliteden şeyler değilmiş eskiden. bu işin nasıl ağrısız, acısız olacağından tutun, erbabınca usulüne uygun olarak anlatılmış olması mümkün. üstelik bir de sabah namazında "oldu mu len" tekmili alınması da cabası. İşin daha ilginci yüzü fazla yırtmadan, eşeğin şeyine su kaçırmadan bu işi çözmüşler atalarımız. Atalarımız derken, bizden bir iki kuşak öncekilerin işi arap saçına çevirdikleri körün tuttuğu değneği taklit etme döneminini kasdetmiyorum.

kızlık zarından, hamile kalma pozisyonuna kadar bugün anlatım dili itibarıyla belki komik bulacağınız unsurlar, hatta hadi len! diyebileceğiniz ama temeli istatistiğe dayanan erkek çocuk olasılığı üzerine bir sürü kitaplar yazılmış. Siz marifetnamede ne marifetler var bilmez misiniz? ya sahaflarda 5 tl'ye bile bulabileceğiniz Mürşid-i Müteehhilin? Tabi canım varsa yoksa kamasutra ondan önce bişi bilen yoktu sanki canım memleketimde...

Merak etmeyin.
geçmişte de herşey yapılmış. insanoğlu ademden bu yana sevişmiş, tabi atalarımız da. üstelik de usulünce fantezisini de eksik etmeden. Ancak yaşam biçimini ve çevresini de ona göre düzenlemiş. bugünkü gibi piç bir mimari yerine evlerini kale gibi yapmış. Eski yatak odalarında dışarıdan bakıldığında hiç gözükmeyen "domuzluk" adlı banyoları icad etmiş. O da ne? derseniz, yatak odanızın içinde küvet keyfi diyebilirsiniz...

Tevellütüm daha eskisini anlatmaya yetmez ama ev duvarlarındaki akustiği de bir şekilde çözdüklerini düşünüyorum. Gerçi Osmanlı evleri ahşapmış ama iniltilerin de orgazm çığlıklarının da yeni keşfedilmiş şeyler olduğunu sanmam. Hani hamamda bangır bangır türkü söylersin de dışardan sesin duyulmaz. Bulmuşlardır bir kolayını emin olun. Hiç bir çare bulamayan adına yörük demiştir, lâz demiştir diğerlerine mahsuscuktan küsmüş, gitmiş evini uzak tepelere kurmuştur ve her gökgürültüsünde, naralar atıp, böğüre böğüre sevişmiştir...

Nasıl Edison ışığı değil, ampülü bulmuşsa, orgazmı da seksi de biz icad etmedik. Sadece ruhunu çalıp, mekanikleştirdik ve bok yemenin arapçası kabilinden Avrupa'dan çakma modern bir isim uydurduk...

Çinlilere set yaptıracak kadar belalı bir milletin, asırlarca Avrupa'yı titreten bir devletin ve Çanakkale'de ve Kurtuluş savaşında yedi düvelle çarpışan bir halkın kadınlarının, sevmeyi ve sevişmeyi bilmediği, çocuklarını tavuk yumurtlar gibi doğurduğunu düşünmek abesle iştigaldir. Dedelerimiz de, ninelerimiz de bu işin kralını yapmışlardır emin olun.

Sadece bu tür şeylerin uluorta söylenmesini ayıp sayıp, saman altından su yürütmüşler, karda yürüyüp izlerini belli etmemişlerdir diye düşünüyorum.

Yoksa ninen dedeni seve seve öpmese, sen nasıl sevgi çocuğu olurdun?

Çok okunan yazılar