Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar
başlarken etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
başlarken etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Goodmorning bana

3 yorum:
Computer denen şu illeti, pardon aleti karmaşık xls ile cad dosyaları dışında kullanmazken yorgun argın kendimi attığım odamda kahvem ve televizyonumla sessiz sakin dizilerimi izlerken arkadaşım ve can düşmanım (dostum kulakların çınlasın!) ALPer beyin değerli katkılarıyla mail almak vermekten ve google ile wiki de serseri takılmaktan bıkarak blog kabilesine katılıyorum.

bunun için bir takım kabile gelenekleri varmıdır yokmudur bilmediğimden yol yordam bilmeden aranızdaysam affedin... kendi kuyruğumu, pardon kurdelamı kendim kestim anlayacağınız.

blog denilen şu yazıtlara mısır hiyeroglifleri veya orhun kitabeleri kadar önem verilecekmiş bir gün (can dostum ALPer bey öyle diyor)

o zaman gelecek kuşaklara (obamasını beyazını ayırt etmeksizin) benim naçiz bedenimin bir parçası olan zihnimden gelip geçenleri bir potpori olarak armağan ediyorum..

amma velakin hatta ve fakat biraz düşününce tarihten yazılı kargacık burgacık 2-3 tablet bulmak için yeri göğü delen bizler ardımızda bıraktığımız katledilmiş ormanlardan sonra (henüz kağıdın bitmediği varsayılsa da böyle bir yerlerimizi mütemadiyen silmek için üretmeye devam ettiğimiz müddetçe eninde sonunda bitecek) gelecek kuşaklara ve birazcıkta mars civarından gelecek uzaylı dostlara oku oku bitmez digital satırlar bırakmanın onulmaz keyfini yaşıyoruz şimdilik. belki de kağıtlar gibi megabytları da bitiririz bu gidişle.

onlar ne yapacaklar netekim... oku oku bitmez insanlık hazinesi. hepimiz aklımıza geleni yazdığımız için 'oğlum saçmalamışlar lan' diyerek hergelelik yapıp toptan çöpe atmasınlar bloglarımızı yeter

netekim paşamın nü resimleri gibi lüzumsuz bir blog yazısı oldu bu ilk yazı netekim..
affedin..

böyle başladıksa da böyle kalmaz, az ilerde toparlarız...
Computer denen şu illeti, pardon aleti karmaşık xls ile cad dosyaları dışında kullanmazken yorgun argın kendimi attığım odamda kahvem ve televizyonumla sessiz sakin dizilerimi izlerken arkadaşım ve can düşmanım (dostum kulakların çınlasın!) ALPer beyin değerli katkılarıyla mail almak vermekten ve google ile wiki de serseri takılmaktan bıkarak blog kabilesine katılıyorum.

bunun için bir takım kabile gelenekleri varmıdır yokmudur bilmediğimden yol yordam bilmeden aranızdaysam affedin... kendi kuyruğumu, pardon kurdelamı kendim kestim anlayacağınız.

blog denilen şu yazıtlara mısır hiyeroglifleri veya orhun kitabeleri kadar önem verilecekmiş bir gün (can dostum ALPer bey öyle diyor)

o zaman gelecek kuşaklara (obamasını beyazını ayırt etmeksizin) benim naçiz bedenimin bir parçası olan zihnimden gelip geçenleri bir potpori olarak armağan ediyorum..

amma velakin hatta ve fakat biraz düşününce tarihten yazılı kargacık burgacık 2-3 tablet bulmak için yeri göğü delen bizler ardımızda bıraktığımız katledilmiş ormanlardan sonra (henüz kağıdın bitmediği varsayılsa da böyle bir yerlerimizi mütemadiyen silmek için üretmeye devam ettiğimiz müddetçe eninde sonunda bitecek) gelecek kuşaklara ve birazcıkta mars civarından gelecek uzaylı dostlara oku oku bitmez digital satırlar bırakmanın onulmaz keyfini yaşıyoruz şimdilik. belki de kağıtlar gibi megabytları da bitiririz bu gidişle.

onlar ne yapacaklar netekim... oku oku bitmez insanlık hazinesi. hepimiz aklımıza geleni yazdığımız için 'oğlum saçmalamışlar lan' diyerek hergelelik yapıp toptan çöpe atmasınlar bloglarımızı yeter

netekim paşamın nü resimleri gibi lüzumsuz bir blog yazısı oldu bu ilk yazı netekim..
affedin..

böyle başladıksa da böyle kalmaz, az ilerde toparlarız...

Çok okunan yazılar