Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar
Anaaa benim de şeylerimi çalmışlar.... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Anaaa benim de şeylerimi çalmışlar.... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Buyur burdan yak...

18 yorum:



Geçenlerde bir arkadaşımızın başına geldi. Yazılarının içerik olarak kopyalanması olayını hatırlarsınız. Hiç hoş değil, çok tatsız bir olay. Bu konuda yazan çizen olduğu ve benim de görüşlerim "çırılçıplak" belli olduğu için fazla bir şey söylemeye gerek yok.

Yazılarımın beğenilmesinden hoşlanıyorum, insanlarca paylaşılmasından da. Ancak tüm bunları yaparken nezaket kabilinden de olsa adımın veya nickimin referans verilmesi gerekmez mi? Gerekmiyor bazı insanlara göre. Ancak kanunlar öyle demiyor ve ciddi yaptırımları var. Biliyorsunuz, burada boşuna saymayalım .

Bugün eski yazılarımı (siz burada hiç okumadınız onları) karıştırırken bir kaç satırını google'a pasteledim. Ama ne göreyim. Yazılarım kesilip biçilmekle, değiştirilmekle kalmamış. Bir de altına imza atılmış. Üstelik imza atılmakla da kalmamış bir kaç kişi de alıntılayıp yazıların altına imza atan arkadaşa "jest" yapmışlar. Yani yazdıklarımı araklayıp imzalayan kişi, telif hakkına saygı gösteren birkaç blog sahibi tarafından adeta ödüllendirilmiş. Tabi onların suçu yok. Eser sahibi "San"dıkları kişiye hürmette kusur etmemişler.

Şimdi ne yapmam lazım?
Düşündüm. İlgili sitelere birer mail attım. Gerekli düzeltmeyi yapmaları için. Bir müddet sonra da eski yazılarımı yeniden yayınlamaya başlayacağım. Hepsi daha önce "geocities ve diğer bir kaç sitenin" kayıtlarında var. Emeğe saygı göstermeyenleri gördüm ama emeğine saygı gösterilen bir "(ç)alıntı üstadını" da yeni duyuyor, yeni görüyorum.

Kendisini bulursam en kısa sürede tebrik edip, araklayıp tahrif ettiği yazılarımı sitemde yayınlamak için izin isteyeceğim. Vay be... Erbabı yaparsa yorgan bile titremez diye boşuna dememişler. Yıllardır uyuyormuşum. Uyandıran "google" sağolsun.

Fatihin fedaisi Kara murat geliyor:) savulun bre melunlar...

HAMİŞ:
*Yakalarsam napıcamı ben biliyorum  ama yakalayamazsam da bedduam tutar, başınıza resimdeki gibi bi  olay gelebilir. Allah korusun.



Geçenlerde bir arkadaşımızın başına geldi. Yazılarının içerik olarak kopyalanması olayını hatırlarsınız. Hiç hoş değil, çok tatsız bir olay. Bu konuda yazan çizen olduğu ve benim de görüşlerim "çırılçıplak" belli olduğu için fazla bir şey söylemeye gerek yok.

Yazılarımın beğenilmesinden hoşlanıyorum, insanlarca paylaşılmasından da. Ancak tüm bunları yaparken nezaket kabilinden de olsa adımın veya nickimin referans verilmesi gerekmez mi? Gerekmiyor bazı insanlara göre. Ancak kanunlar öyle demiyor ve ciddi yaptırımları var. Biliyorsunuz, burada boşuna saymayalım .

Bugün eski yazılarımı (siz burada hiç okumadınız onları) karıştırırken bir kaç satırını google'a pasteledim. Ama ne göreyim. Yazılarım kesilip biçilmekle, değiştirilmekle kalmamış. Bir de altına imza atılmış. Üstelik imza atılmakla da kalmamış bir kaç kişi de alıntılayıp yazıların altına imza atan arkadaşa "jest" yapmışlar. Yani yazdıklarımı araklayıp imzalayan kişi, telif hakkına saygı gösteren birkaç blog sahibi tarafından adeta ödüllendirilmiş. Tabi onların suçu yok. Eser sahibi "San"dıkları kişiye hürmette kusur etmemişler.

Şimdi ne yapmam lazım?
Düşündüm. İlgili sitelere birer mail attım. Gerekli düzeltmeyi yapmaları için. Bir müddet sonra da eski yazılarımı yeniden yayınlamaya başlayacağım. Hepsi daha önce "geocities ve diğer bir kaç sitenin" kayıtlarında var. Emeğe saygı göstermeyenleri gördüm ama emeğine saygı gösterilen bir "(ç)alıntı üstadını" da yeni duyuyor, yeni görüyorum.

Kendisini bulursam en kısa sürede tebrik edip, araklayıp tahrif ettiği yazılarımı sitemde yayınlamak için izin isteyeceğim. Vay be... Erbabı yaparsa yorgan bile titremez diye boşuna dememişler. Yıllardır uyuyormuşum. Uyandıran "google" sağolsun.

Fatihin fedaisi Kara murat geliyor:) savulun bre melunlar...

HAMİŞ:
*Yakalarsam napıcamı ben biliyorum  ama yakalayamazsam da bedduam tutar, başınıza resimdeki gibi bi  olay gelebilir. Allah korusun.

Çok okunan yazılar