Birkaç Blog Hikayesi

Buralar eskiden hep dutluktu. Sonra taze çiçeğe konan kelebekler gibi, gelenler bir üşüştüler ki; sorma gitsin.
Tabi her güzel şeyin sonu geldiği gibi, gidenler gitti, kalan sağlarla artık burada başbaşayız. Neler yazmışız, çizmişiz haydi birlikte okuyalım. Bakalım neler varmış...

tio yazar
çarşı pazar denilen yerler oh seni yerler yerler seni ham yapar bu zilliler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çarşı pazar denilen yerler oh seni yerler yerler seni ham yapar bu zilliler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kadın olmanın dayanılmaz cazibesi-2 (Alışveriş)

17 yorum:

Dün akşamdan aldım. Kısmet işte her ramazan oluyor böyle. E millet kafayı çekip akşamdan kalıyor da çakırkeyif oluyor ben de oruç keyfi olayım dedim müsaadenizle. Hani yemek bişi değil de susuzluk koyuyor gerçekten. Hele bu sene zaten su içmeye yetişemediğimiz kadar sıcak olunca hava bir de üstüne akşamdan kalınca oruç koyuyor.

Önce biraz fazlaca yattım. Çünkü sinir tepemde. Cep telefonum çalmış ama ben kapattığım için kendimden başka kızacak kimse yok evde. Sonra geldim işe elimi yüzümü yıkayıp. Hava sıcak, klima çalışsa da susuzluğu kesmiyor ki. Zar zor akşamüstü oldu. Kaldı bir kaç saat ama o zamana kadar azimle kimse ile hırlaşmadım. Sadece bir personeli işten çıkardım hepsi o. Bir de Türk Telekom görevlisiyle kapıştım. Tekme tokat birbirimize girmediğimiz için de vukuattan saymıyorum.

Akşamüstü yürüyüşe çıktım hem stres atarım diye. Binaların gölgelerinden gide gide bir süpermarkete dadandım. Aman efendim şu patlıcan közleme enfes, mezelerden de almalı. Çiğ köfteyle oruç açılabilir mi acaba. Hurma gibi yerim nolcak. İce tea buz gibi iyi gider. Sosis pişiririm, salam yerim, kavurma alsam içine yumurta kırsam. Oh!

Cola'nın reklamı var belki ramazan keyfi olur alayım. İftar sahur arası atıştırmalık çerez, minik keklerden de alayım. Aaa! kaymaklı ekmek kadayıfı... Peynirsiz olmaz peynir, yoğurt, tavukgöğsü. Ne iğrenç mide var bende de ya. Ah canımmm içli köfteyle, barbunya pilakiyi es geçmişim. Dondurma da alsam buz gibi yerim içim ferahlar. Yaprak sarma almadan olmaz. Maden suyu da almalı bu kadar şey üzerine. Noluyor oğlum İbram kendine gel. Bu ne oğlum? Hadi şimdi 2şer paket aldıklarının birerlerini geri koy. Yok, bazıları iki kalsın. Çikolata almadım daha.

Derken 1 saat geçivermiş. İçerisi de klimalı serin. Market arabasıyla gezdim Turist Ömer gibi. Tabi kasada aynı gülümseme olmuyor insanın yüzünde ancak bunların hepsi yenilecek şeyler oğlum diye kendimi teselli ettim. Şöyle bir baktım poşetler elimde, hem alışveriş keyfi, hem strese atmıştım hem de vakit geçirmiştim. Üstelik yiyeceğim şeyleri düşünürken bile karnım doymuştu.

Aldım elime poşetleri çıktım. Yan taraftaki giyim mağazasının vitrinindeki ramazan indirimine gözüm takıldı. Sonra içeriye şöyle bir göz attım. Ablalar teyzeler yengeler dolmuş. Didik didik ediyorlar her şeyi. Biri üstünde deniyor. Biri diğerinin elinden kapıyor. Oh miss dedim içimden. Aslında ben çarşı pazar gezmekten ve alışverişten pek hoşlanmam ama standart mutfak alışverişinden bu kadar zevk aldıysam kadınlar nasıl zevk alıyor olmalılar bu elbise, fanila don gömlek işlerinden.

Yoksa çarşı pazar neden bu kadar kadınla dolu olsun. O sıcakta 2 metre bez için sokaklara dökülsünler. Az uyanık değiller vallahi. Sorsan ay kardeş, gez gez yorulduk. Oğlana don aldım, kıza fistan. Kendime bir şey bakayım dedim, bulamadım bile diye dert yananı mı ararsın. Doğru düzgün üstüme giyecek bir şey mi yok diyeni ararsın. Öf sinir oldum stres oldum diyeni mi ararsın. Daha bunun ayakkabısı, iç giyimi, kozmetiği var. Oh yavrum keyfe bak... 

Anlayacağınız kadınların ikinci gizli rahatlama silahı da alışveriş. Üstelik benim anlatamadığımca inanılmaz keyif alıyorlar bundan. Yalan mı?

Dün akşamdan aldım. Kısmet işte her ramazan oluyor böyle. E millet kafayı çekip akşamdan kalıyor da çakırkeyif oluyor ben de oruç keyfi olayım dedim müsaadenizle. Hani yemek bişi değil de susuzluk koyuyor gerçekten. Hele bu sene zaten su içmeye yetişemediğimiz kadar sıcak olunca hava bir de üstüne akşamdan kalınca oruç koyuyor.

Önce biraz fazlaca yattım. Çünkü sinir tepemde. Cep telefonum çalmış ama ben kapattığım için kendimden başka kızacak kimse yok evde. Sonra geldim işe elimi yüzümü yıkayıp. Hava sıcak, klima çalışsa da susuzluğu kesmiyor ki. Zar zor akşamüstü oldu. Kaldı bir kaç saat ama o zamana kadar azimle kimse ile hırlaşmadım. Sadece bir personeli işten çıkardım hepsi o. Bir de Türk Telekom görevlisiyle kapıştım. Tekme tokat birbirimize girmediğimiz için de vukuattan saymıyorum.

Akşamüstü yürüyüşe çıktım hem stres atarım diye. Binaların gölgelerinden gide gide bir süpermarkete dadandım. Aman efendim şu patlıcan közleme enfes, mezelerden de almalı. Çiğ köfteyle oruç açılabilir mi acaba. Hurma gibi yerim nolcak. İce tea buz gibi iyi gider. Sosis pişiririm, salam yerim, kavurma alsam içine yumurta kırsam. Oh!

Cola'nın reklamı var belki ramazan keyfi olur alayım. İftar sahur arası atıştırmalık çerez, minik keklerden de alayım. Aaa! kaymaklı ekmek kadayıfı... Peynirsiz olmaz peynir, yoğurt, tavukgöğsü. Ne iğrenç mide var bende de ya. Ah canımmm içli köfteyle, barbunya pilakiyi es geçmişim. Dondurma da alsam buz gibi yerim içim ferahlar. Yaprak sarma almadan olmaz. Maden suyu da almalı bu kadar şey üzerine. Noluyor oğlum İbram kendine gel. Bu ne oğlum? Hadi şimdi 2şer paket aldıklarının birerlerini geri koy. Yok, bazıları iki kalsın. Çikolata almadım daha.

Derken 1 saat geçivermiş. İçerisi de klimalı serin. Market arabasıyla gezdim Turist Ömer gibi. Tabi kasada aynı gülümseme olmuyor insanın yüzünde ancak bunların hepsi yenilecek şeyler oğlum diye kendimi teselli ettim. Şöyle bir baktım poşetler elimde, hem alışveriş keyfi, hem strese atmıştım hem de vakit geçirmiştim. Üstelik yiyeceğim şeyleri düşünürken bile karnım doymuştu.

Aldım elime poşetleri çıktım. Yan taraftaki giyim mağazasının vitrinindeki ramazan indirimine gözüm takıldı. Sonra içeriye şöyle bir göz attım. Ablalar teyzeler yengeler dolmuş. Didik didik ediyorlar her şeyi. Biri üstünde deniyor. Biri diğerinin elinden kapıyor. Oh miss dedim içimden. Aslında ben çarşı pazar gezmekten ve alışverişten pek hoşlanmam ama standart mutfak alışverişinden bu kadar zevk aldıysam kadınlar nasıl zevk alıyor olmalılar bu elbise, fanila don gömlek işlerinden.

Yoksa çarşı pazar neden bu kadar kadınla dolu olsun. O sıcakta 2 metre bez için sokaklara dökülsünler. Az uyanık değiller vallahi. Sorsan ay kardeş, gez gez yorulduk. Oğlana don aldım, kıza fistan. Kendime bir şey bakayım dedim, bulamadım bile diye dert yananı mı ararsın. Doğru düzgün üstüme giyecek bir şey mi yok diyeni ararsın. Öf sinir oldum stres oldum diyeni mi ararsın. Daha bunun ayakkabısı, iç giyimi, kozmetiği var. Oh yavrum keyfe bak... 

Anlayacağınız kadınların ikinci gizli rahatlama silahı da alışveriş. Üstelik benim anlatamadığımca inanılmaz keyif alıyorlar bundan. Yalan mı?

Çok okunan yazılar